Doğa fotoğrafçılığı için doğru ekipmanlar edinmeniz gerekir. Bir mesleği yapabilmek için o mesleğin teknolojisine yani araçlarına sahip olmak gerekir. Bu araçların da en iyileri ve kaliteli olanları, rahat çalışmanın ve iyi işler çıkarmanın ölçüsüdür. Her meslekte olduğu gibi fotoğrafçılıkta da kaliteli, iyi ve doğru araçlarla daha rahat çalışılacağı, nitelikli işler çıkartılacağı bir gerçektir. Bu nedenle doğa fotoğrafçılığı için kişi, fotoğraf hedeflerine ve bütçesine göre en iyi, en doğru ve en güncel araçlara (ekipmana) sahip olmalıdır.
Fotoğrafçının mesleğini, sanatını icra edebilmesi için makine, objektifler, filtreler ve tripod (üç ayak) gibi araçlara ihtiyacı vardır. Bu bağlamda -büyük bir ihtimalle- akla gelecek ilk soru, “nasıl bir ekipman?” şeklinde olacaktır. Belli bir işi yapabilmek için, o işle ilgili ekipman gereklidir; ama o işi yapabilmek için yeterli değildir. Örneğin en iyi kemana sahip olan bir kişinin en iyi müzisyen olamayacağı, en iyi bilgisayara sahip olan birinin en iyi romanı yazamayacağı gibi, en iyi fotoğrafçılık ekipmanına sahip olan bir kişi de en iyi fotoğrafçı olamayabilir. Kısaca araç gerekli ama yeterli değildir. Çünkü fotoğrafı çeken makinenin arkasındaki kişidir. Peki, araçlar nelerdir; şimdi de onlara bakalım.
İşte Doğa Fotoğrafçılığı için Gerekli Ekipmanlar
Makine
Önceleri fotoğrafçılıkta makine, içine film konulan bir karanlık kutudan ibaretti. Bir markanın ürettiği fotoğraf makinesinin en alt modeliyle en üst modelinde aynı objektif ve aynı film kullanılarak çekilen görüntüler arasında fark olmazdı. Çünkü esas olan objektifti.
Ancak dijital teknoloji ile fotoğraf makinesi; film yerine elektronik algılayıcı olması, çekilen görüntünün anında görülebilmesi, alan derinliğinin izlenebilmesi, bir hafıza kartı ile binlerce fotoğraf çekilebilmesi, istenmeyen / teknik yönden hatalı görüntülerin anında silinebilmesi, kopyalanan görüntülerde veri kaybı olmaması, ISO hızının kolay ayarlanabilmesi, gibi özellikleri ile adeta bilgisayara dönüştürüldü.
İyi fotoğraf çekebilmek için, öncelikle makineyi tanımak ve kullanım becerisine vakıf olmak gerekir. Bunun için de makinenin kullanım kitapçığı fotoğraf çantasında taşınmalı, çok dikkatli ve sürekli incelenmeli, tüm özellikleri denenmeli; unutma halinde veya pekiştirmek için bu denemelerin sık sık tekrar edilmesi ile makine üzerindeki düğmelerin ne işe yaradıkları ve nasıl kullanılacakları öğrenilip, hızlı kullanım becerilerinin kazanılması gerekir. Doğa fotoğrafçılığı için temel gerekli şey makinedir.
Aynasız Makineler
DSLR makinelere benzeyen, ancak vizör ve netleme sistemleri farklı olan dijital makinelerdir. Objektif ile algılayıcı arasında ayna, dolayısıyla da, prizma olmadığından gövde yapıları daha ince ve hafiftirler. Ayrıca sürekli çekin hızlarının daha yüksek olması ve LCD ekrandan görerek kadrajın oluşturulması aynasız makinelerin önemli avantajlarındandır.
Bu önemli avantajları yanında objektif seçiminde sınırlılıkların olması, AF (auto focus) sistemlerinin yavaş çalışması, manuel ayar seçeneklerinin sınırlı olması, pil ömürlerinin kısa olması ve DSLR makiler için üretilmiş objektiflerin doğrudan kullanılamaması gibi dezavantajları vardır.
Fotoğrafçılığa veya doğa fotoğrafçılığına yeni başlayanları “hangi makineyi almalıyım?” düşüncesi oldukça meşgul eder. DSLR mi aynasız mı tercih edilmeli konusunda, her iki modelin de avantaj ve dezavantajları değerlendirilerek karar verilebilir.
Objektifler
Objektif, nesne veya sahneden yansıyan ışığı algılayıcı yüzeyine ulaştırarak görüntü oluşmasını sağlayan mercek gruplarından oluşmuş optik sistemidir. Başka bir deyişle objektif, fotoğraf makinesinin algılayıcısı üzerinde görüntü oluşmasını sağlayan, -merceklerden yapılmış- gözüdür.
Objektiflerin belirleyici optik ve mekanik özellikleri; ışık geçirgenliği ve odak uzaklığıdır. Işık geçirgenliği, ışığın kayba uğramadan algılayıcı yüzeyini aydınlatabilmesini anlatır. Odak uzaklığı, objektifin optik merkezinden algılayıcıya kadar olan mesafenin milimetre olarak ifadesidir.
Görüntünün oluşmasını sağlayan iki araçtan biri olan objektif (öbürü karanlık kudu / makine gövdesi), fotoğrafın kalitesini etkileyen ve belirleyen temel araçtır. Bu yüzden teknik olarak iyi fotoğraf çekebilmek için -imkânlar ölçüsünde- kaliteli objektiflere sahip olmak gerekir.
Fotoğraf makinelerinin en önemli ve işlevsel parçası olan objektifler, yapısal özelliklerine göre; iki türde üretilirler.
1. Sabit odak uzaklıklı (prime) objektifler
Adı üzerinde, değişmeyen sabit (24mm, 35mm, 50mm, 85mm, 100mm, gibi) bir odak değerine sahiptirler. Bu tür objektiflerde genelde en az cam eleman (mercek) kullanıldığından keskinlik ve kalite olarak değişken odaklılara göre daha iyi performans sunarlar. Zira nesneden gelen ışıkla algılayıcı arasında ne kadar az engel olursa, ışık o kadar az deformasyona uğrayarak algılayıcıya ulaşacağından daha keskin ve kaliteli (canlı renklerde) görüntü elde edilecektir.
2. Değişebilir odak uzaklıklı (zoom) objektifler
Çok amaçlı / çok kullanımlı objektiflerdir. Üzerlerinde belirtilen odak değerleri (18-55, 24-90, 70-200, 100-400 gibi) arasındaki her odak uzaklığında -değişik görüş açıları elde edilerek- kullanılabilirler. Birden fazla objektifin görevini tek objektifin yapması nedeniyle kullanım avantajı ve kolaylık sağlarlar. Konuyu çerçevelemede yani kadraj oluşturmada sağladıkları pratiklik (objektif veya yer değiştirmeden görüş açısı hızla değiştirilebilir) amatörler tarafından tercih edilmelerinin en önemli nedenidir.
Objektifler, görüş açılarına / odak uzaklıklarına göre de üç grupta değerlendirilir:
a. Normal açılı objektifler
Fotoğraf makinelerinde kullanılan algılayıcının boyutları ile algılayıcı önündeki objektifin aydınlatma dairesi arasında şöyle bir ilişki vardır: Objektifin aydınlatma dairesi, arkasında bulunan algılayıcıyı tamamen kaplamak zorundadır. Bu zorunluluğun yerine getirilebilmesi için de; aydınlatma dairesinin çapının, en az, algılayıcının köşegenine eşit olması gerekir. Yani herhangi bir boyuttaki algılayıcı için “normal objektif”, görüntü daire çapı odak uzaklığına eşit olan objektiftir.
Buna göre bir objektifin “normal objektif” olmasını algılayıcının köşegen uzunluğu belirler. Yani objektifin odak uzaklığı, algılayıcının köşegen uzunluğuna eşitse, o objektif o algılayıcı için normal objektiftir. Gözle algılanan görüntüye en yakın fotoğraflar normal objektifle elde edilebilir. Başka bir deyişle normal objektiflerle çekilmiş fotoğraflarda görüntü herhangi bir değişikliğe / bozulmaya uğramaz. Normal objektifler mesafe ilişkilerini doğal haliyle yansıtmaları, ışık geçirgenliklerinin ve keskinliklerinin yüksek olması gibi nedenlerle doğa fotoğrafçılığı için ideal objektiflerdir.
b. Geniş açılı (kısa odaklı) objektifler
Odak uzaklığı 50 mm’den daha az olan objektifler geniş açılı objektif olarak adlandırılır. Normal açılı objektiflere göre daha fazla görüntü alanı oluştururlar. Bu özellikleri dolayısıyla genişlik ve yaygınlık hissi verirler. Fazla alan derinliği sağladıklarından, konu derinliği boyunca net bir görüntü oluştururlar. Çerçeveye (özellikle de sınırlı mekânlarda) pek çok şeyi sığdırmayı ve arka plânı da dışlamadan, ön plânın büyük bir görüntüsünü oluşturmayı sağlarlar.
Geniş açılı objektiflerin çok yönlü kullanım özellikleri, onları doğa fotoğrafçılarının çantalarında bulunması gereken bir araç yapar. Ancak görüş açısı büyüdükçe bu objektiflerde görüntü bozulması (örneğin distorsiyon; fıçı bükülmesi) gibi optik hatalar oluşur. Fotoğrafçılıkta bu eğilmeleri bir kusur değil farklı bir etki olarak değerlendirerek çok daha farklı ve ilgi çeken fotoğraflar çekebilmek mümkündür.
c. Dar açılı (uzun odaklı) objektifler
Odak uzaklığı normal objektiflerden (55mm’den) daha uzun olan objektiflerdir. (300mm’nin altındakilere tele zum, üstündekilere ise ultra / süper tele zum denir.) Dar açılı objektifler, normal objektife göre daha az görüntü alanı oluştururlar. Bu özellikleriyle fotoğraf makinesini konuya yaklaştırmaya gerek kalmadan, gökyüzü ya da ufuk çizgisi gibi görüntüye girmemesi gereken unsurların kadraj dışında bırakılmasında çok işe yararlar. Bir başka özellikleri de alan derinliğinin sınırlı oluşu (arka plânı net olarak göstermemeleri) nedeniyle asıl konuyu çevresindeki fazlalıklardan arındırma imkânı sağlamalarıdır. Ancak netlik yaparken çok dikkatli olunmalıdır; net alan derinliği az olduğundan, netlik yapılacak noktanın seçimindeki en küçük hata veya makinedeki küçük bir titreşim fotoğrafta keskinliğin azalmasına yol açabilir.
Dar açılı (uzun odaklı) objektifler yukarıda belirtilen özelliklerinden dolayı doğa fotoğrafçılığında yaygın olarak kullanılırlar.
Özel amaçlı objektifler; balıkgözü objektif, makro objektif (makro bahsinde anlatılacak), aynalı objektif gibi objektiflerdir. Algılayıcı boyutuna göre de; ful frame ve crop snsör uyumlu objektifler olarak sıralanır.
Konventer (Converter)
Aslında objektif değil, objektifle makine arasına takıldığında, objektifin odak değerini büyültme kat sayısı (katlama değeri) kadar artıran bir araçtır. Büyültme değerleri (çarpan değeri de denilir) 2x, 1.4x gibi üzerlerinde yazılıdır; bu değer ile kullanılacak objektifin odak uzaklığı çarpıldığında elde edilen yeni odak değeri bulunur. Örneğin 200mm bir objektif 1.4x konventerle kullanıldığında (200 x 1.4 = 280) 280mm; 2x konventerle kullanıldığında (200 x 2 = 400) 400mm objektif işlevi görür.
Konventerlerin dikkate alınması gereken iki dezavantajları vardır: İlki objektifin en küçük diyafram değerini iki katına çıkarırlar yani diyaframın en büyük açıklığını yarısına indirirler. İkincisi ise objektife mercek eklemesi yapılmış olduğundan görüntü kalitesini düşürürler.
Yukarıda anlatılardan anlaşılacağı gibi; doğa fotoğrafçılığı ile manzara fotoğrafları (dağlar, denizler / göller, akarsular, ormanlar, ovalar, çayırlar gibi) için daha çok normal açılı objektifler kullanılır. Çünkü görüntü kalitesi bakımından öbür objektiflerden daha üstündür. Ancak çekilecek sahnelerin durumuna veya fotoğrafçının çekmek istediği fotoğrafa göre (öndeki nesneleri büyük gösterme veya arkadaki bir ayrıntıyı gösterme gibi) geniş açıdan tele objektife kadar objektifler kullanılabilir.
Yaban hayatı ve kuş fotoğrafları için tele objektifler kullanılır; ancak bazen konventer ilave etmek gerekebilir.
Fotoğraf gezilerinde taşınmasının kolaylığı ve işlevselliği açısından bakıldığında, değişebilir odak uzaklıklı objektifler daha avantajlıdır. Prime objektifler daha kaliteli olmalarına rağmen, birkaç tanesini taşımak gerekeceğinden, daha zahmetlidirler.
Filtreler
Filtreler, objektife giren ışığa müdahale ederek fotoğraf üzerinde farklı etkiler yaratmak amacıyla kullanılan araçlardır. Filtre, doğa fotoğrafçılığı için -başta manzara fotoğrafı çekimleri olmak üzere- pozlama kontrolü ve yaratıcı çözümler adına oldukça önemlidir.
Ultraviyole Filtresi (UV filtre): Asıl işlevi çöllerde, deniz kenarlarında, dağlarda ve karlı ortamlarda çekilen manzara fotoğraflarında mavi renk (“pis mavi” de denir) oluşmasına neden olan, mor ötesi (ultraviyole) ışınları kesmektir. Ancak ışık kaybına neden olmadığı için, sürekli takılı bulundurularak objektifi çarpma, çizilme, tozlanma ve yağmurlu havalarda su damlalarına karşı koruma amacıyla da kullanılır.
Polarizasyon filtresi (Polarize filtre): Genellikle görüntülerdeki parlamaları giderme, su vb. yüzeylerde yansımaları azaltma, gökyüzünü koyulaştırma ve renkleri daha doygun hale getirme gibi etkileri olan bir araçtır. Polarize filtrenin etkilerini bilgisayar yazılımlarıyla elde etmek mümkün değildir. Bu yüzden doğa fotoğrafçılarının vaz geçilmez, olmazsa olmaz araçlarından biridir. Polarize filtre, biri ekseni etrafında dönen iki camdan yapılmış olup, objektifin önüne vidalanarak ve dairesel olarak çevrilerek işlevsel hale getirilir.
Objektif için “fotoğraf makinesinin gözü” demiştik; polarize filtre de objektifin “güneş gözlüğü”dür. Objektif bu gözlükle dünyayı daha az rahatsız edici olarak görür.
Doğal yoğunluk filtresi (ND filtre): Gri renkli bir filtredir. Kullanılma amacı, algılayıcıya ulaşacak ışık miktarını azaltmaktır. Fazla ışıklı ortamlarda diyafram ayarlarıyla istenilen düşük enstantane hızı elde edilemediğinde, ND filtre ile objektife giren ışık miktarı azaltılarak hem pozlama süresi uzatılır hem de -gerekli ise- geniş diyaframla çekim yapma imkânı elde edilir.
Doğal yoğunluk filtresini kullanırken bazı hususlara dikkat etmekte yarar var. Filtreyi takmadan önce kadraj oluşturulmalı, elle netlik yapılmalı. (Zum objektifle çekim yapılıyorsa filtreyi takarken kadrajın ve netliğin bozulmaması için gerekli özen gösterilmelidir.) Çekimin tripodla yapılması, uzaktan kumanda veya zamanlayıcı kullanılması unutulmamalı.
Kademeli doğal yoğunluk filtresi (ND grad filtre): Işık geçirgenliğini koyudan açığa doğru dereceli geçişle yapar. Yani üst kısmı ND filtre gibi koyu renklidir; giderek koyuluğu kademeli olarak azalarak açık renkle biter. Bu yapısından dolayı görüntünün bir kısmına daha az veya çok ışık düşürme imkânı sağlar. Manzara çekimlerinde gökyüzünün yerden daha açık / parlak olduğu durumlarda, gökyüzü ile yeri aynı / yakın değerlerde pozlamak / dengelemek için kullanılır. Işık ölçümü yerden alınır, filtrenin koyu kısmı gökyüzüne gelecek şekilde objektifin önüne tutularak / takılarak çekim yapılır.
Tripod (Üç Ayak)
Tripod, doğa fotoğrafçılığı için temel ihtiyaçlardan -başka bir deyişle olmazsa olmaz araçlardan- biridir. Doğa fotoğrafçılarının sağlam bir tripoda sahip olmaları gerekir. Sağlam bir tripod sayesinde fotoğrafın çekildiği anda makinenin hareket etmesi (kıpırdaması), sarsılması önlenir. Böylece uzun pozlama veya tele objektifle sağlıklı çekimler yapılır ve daha net ve keskin fotoğraflar elde edilebilir. Bu yüzden tripod doğa fotoğrafçılığında önemli bir etkendir.
Karbon alaşımlı / karbon elyaflı tripodlar sağlam oldukları kadar taşıma ve kullanım açısından da uygundurlar. Ancak oldukça pahalıdırlar. Alüminyum tripodlar fiyat bakımından uygun olmalarına rağmen ısıyı (soğuk / sıcak) ve titreşimi daha fazla iletirler.
Yerine göre tripod işlevi gören monopod (hızlı hareket edilmesi gereken çekimlerde), gorilpod, fasulye torbası gibi araçlar da kullanılabilir.
Deklanşör Kablosu / Uzaktan Kumanda
Fotoğraf çekme sırasında makinenin sarsılmaması, fotoğrafı çekilen nesnenin de hareketsiz olması gerekir. Çünkü netlik ve keskinlik için hareketsizlik esastır. Çekim anında deklanşöre parmakla basıldığında, makinenin sallanması görüntünün netliğini bozabilir. Bu sorunla karşılaşmamak için deklanşör kablosu veya uzaktan kumanda kullanılmalıdır.
Bilgisayar ve Yazılım
Dijital teknolojinin fotoğrafçılık araçları arasına kattığı bilgisayar ve fotoğraf düzenleme yazılımı birbiriyle ilişkili ve birlikte kullanılması gereken önemli araçlardır.
Bilgisayar: Bilgisayarın en önemli bileşenleri; işlemci, ram, ana kart, ekran kartı, ekran, işletim sistemi ve bellektir. Piyasadaki çok farklı özellikler ve farklı fiyatlardaki bilgisayarlardan hangisinin alınması gerektiğine, bu özellikler değerlendirilerek karar verilmelidir. (O günkü alım gücü ile kaç yıl sonra bu bilgisayarın değiştirilebileceği gibi durumlar da değerlendirilerek karar verilmesi doğru olur).
Yazılım: Yazılım satın alınırken, fotoğrafçılıktaki seviye ile fotoğraf işleme bilgi ve becerisi göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin giriş seviyesi için “PhotoPlus” veya “PhotoScape” programları / yazılımları yeterli olabilir. Daha ileri bir seviye için “Lightroom” veya “photoshop” yazılımları tercih edilebilir.
Harici (taşınabilir) hard disk: Fotoğrafları bilgisayar dışında depolamak ve yedeklemek için gerekli araçlardır. Harici diski kullanırken -ısınmadan dolayı zarar görmemesi için- uzun süre bilgisayara bağlı kalmamasına ve başkalarının bilgisayarında kullanılmamasına dikkat edilmeli, bilgisayardan çıkarılırken “donanımı güvenli kaldır” simgesine tıklanarak çıkarılmalıdır.
Bellek (Hafıza) kartları: Dijital fotoğraf makineleri, çekilen fotoğrafları bellek kartına kaydeder. Kart satın alınırken kullanılacağı makinenin izin verdiği kapasite, yazma hızının yüksekliğine ve kaliteli bir marka olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Kart okuyucular: Bellek kartı okuyucuları, karttaki dijital veriyi bilgisayar ortamına -USB bağlantı yoluyla- aktarmaya yarayan aygıtlardır. Satın alınırken birden fazla kart tipine (CF, SD, MiniSD gibi) uygun olanlar ile yüksek veri yazma (USB 3.0 gibi) sahip olanlar tercih edilmelidir.
Yazının başında da belirtildiği gibi, ekipmanın kaliteli olması yararlıdır. Ancak hem maliyeti hem de taşınması bakımından, uygun bir ekipmana sahip olmak gerekir. Bu nedenle her fotoğrafçının kendi şartlarına göre ekipman tercihi yapması en doğru olandır.