Tuşlu cep telefonlarla arama gerçekleştirme ve mesaj gönderme deneyimi hala hatıralarda. Saat, alarm ve ‘yılan oyunu’ derken telefonlar iPhone, iOS, Android ve Android işletim sistemli yüzlerce telefonla 2010’lu yıllara yaklaşırken sıra dışı bir dönüşüm geçirdi. Bu dönüşümde ekran ve uygulamalar fark yaratan unsurlar olurken kameranın önem kazanması, sosyal medya uygulamalarının iyiden iyiye ‘coşması’ ile başladı. Bu arada ekran boyutları da büyüyordu. Pil, pek değişen bir faktör olmadı, ancak ‘son derece akıllı’ telefonlar, farklı konseptlere doğru da açıldı.
Katlanabilir ekranlar, oyun odaklı modeller derken modellerin rekabet alanları genişledi. Niş akıllı telefonların sayısı her geçen gün artıyor, bununla birlikte modellerde genel itibarıyla bir ‘donanımsal’ rekabet kaydediliyor. Son dönemde Samsung Galaxy S serisi ile iPhone, en tepe noktadaki akıllı telefon serisini temsil ederken Çinli markaların iddiası da devam ediyor…
Genel itibarıyla daha fazla modelde sunulan 5G desteği, daha iyi kameralar ve yüksek yenileme hızına sahip ekranlar öne çıktı 2022’de. Kameraların yeni sensörler, modlar ve yazılımlarla gelişimi sürdü. Hasselblad, Leica gibi kamera ikonu şirketler ile Xiaomi, OnePlus gibi mobil üreticilerinin iş birliklerine tanıklık ettik. Kamera tarafındaki çiplerde geliştirmeler hız kesmedi bu yıl da.
2022’de makine öğrenimi, yapay zeka ve erişilebilirlik de öne çıktı. İster Android ister iOS çalıştırsın akıllı telefonunuz, yeteneklerini ve onu kullanma deneyiminizi geliştirmek için makine öğrenimi ve yapay zeka kullanır. Bu konudaki en harika örnek, telefonunuzun kamerasındaki Gece modu. Temel olarak, bir sahne çok karanlık olduğunda daha parlak bir fotoğraf elde etmek için Gece Modu kullanılabilir. Bu modun çalışma prensibi yaklaşık olarak şudur; telefonunuz, farklı pozlarda çekilmiş birden fazla görüntüyü, daha parlak pozlama, daha net ayrıntılar ve daha az görüntü paraziti olan tek bir fotoğrafta birleştirir. Tüm bu işlemlerden sonra, yapay zeka renkleri dengeler. Böyle bir eylem birkaç dakika ya da saniyeler içinde gerçekleşirken bunları yapay zeka ve makine öğrenmesi olmadan yürütmek neredeyse imkansız olurdu.
Android ürün müdürü Charmaine D’Silva, makine öğreniminin ileriye dönük Android’in merkezinde olacağını söylüyor. Android’de Google’ın gizlilik ve güvenlik standartları korunurken makine öğrenimini kullanmasına yardımcı olan donanımlara işaret ediliyor.
D’Silva, “Private Compute Core, Smart Reply, Now Playing ve Live Caption gibi özellikleri cihazınızda depolanan bilgileri gizli tutacak şekilde güçlendirmemize yardımcı oluyor” diyor ve ekliyor: “Örneğin, bir Akıllı Yanıt’a dokunana kadar, işletim sistemi yanıtınızı hem klavyenizden hem de yazdığınız uygulamadan gizli tutar.”
Yapay Zeka ile Daha Kullanışlı Akıllı Telefonlar
Makine öğrenimi, telefonları daha akıllı ve daha güçlü hale getirecek. Uygun fiyatlı telefonların çoğu en hızlı işlemci veya RAM ile donatılmamıştır. Makine öğrenimi, geleneksel olarak yalnızca pahalı üst düzey çiplerin sağladığı işleme gücünü kullanan pahalı telefonlarda bulunan aynı gelişmiş özelliklerin çoğuna erişimi mümkün kılıyor. Zira Google, Android Go sürümünü çalıştıran ve genellikle birkaç bin TL fiyatlı akıllı telefonlara tam teşekküllü bir Android 12 modeli ile benzer yetenekler sağlamak için makine öğrenmesi kullanıyor.
Android yazılım mühendisliği direktörü Nosh Minwalla, “Android Go sürümü kamera HDR görüntülemeyi destekler ve cihazlar anında çeviri yapabilir” diyerek ekliyor: “Bu, ML kitaplıklarını çok sınırlı kaynaklarla çalışacak şekilde optimize etmenin bir sonucudur ve gelecekte de devam edecek, Android Go sürümü telefonları daha akıllı hale getirecek bir trend.”
Yapay zeka, telefonlarımızdaki pil sağlığını da iyileştirdi. İnsanların iyi şarj alışkanlıklarına sahip olmalarına veya üreticinin aygıta gülünç derecede büyük bir pil yerleştirmesine güvenmek yerine, pil sağlığını korumak için iPhone’lar dahil bolca yapay zeka kullanıldı bu sene.
OnePlus ürün müdürü Oliver Zhang, pil ömrü gibi telefon özelliklerinin daha odaklı kullanım senaryoları için tasarlanacağına işaret eidyor. Zhang, “Sensörler ve davranış verileriyle, akıllı telefon şirketleri kullanıcıları daha iyi anlıyor ve özelleştirilmiş daha akıllı hizmetler sunuyor” diyor ve ekliyor: “Şarj sistemleri için yapay zeka algoritmaları, daha uzun pil ömrü için kullanıcı alışkanlıklarına göre en uygun modları ayarlayabilir.”
Erişilebilirlik için Yeni Eşikler Aşıldı
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde 1 milyardan fazla insan engelli. Yani dünya nüfusunun %15’i. Bu kapsamda Apple ve Google’ın, engellilik durumu ne olursa olsun işletim sistemlerini insanlar için daha erişilebilir hale getirme uygulamalarını görüyoruz.
“Son iki yılda, aşağıdaki gibi özellikler geliştirmeye odaklandık: Sağır ve işitme güçlüğü çeken kişiler için oluşturulmuş Canlı Altyazı; Chrome ve Android’de Canlı Altyazı; AI; görme engelli veya görme güçlüğü çeken kişilerin telefonlarında gezinmesini sağlayan yeni bir geliştirilmiş Talkback (Android’in ekran okuyucusu),” diyor Android Erişilebilirlik ürün lideri Angana Ghosh ve akıllı telefonların ve yazılımların daha erişilebilir olması için bu çalışmaların ürün tasarımının en erken aşamalarında başlaması gerektiğini kaydediyor.
Android
Android’in bu sene sunduğu sürümler, erişilebilirliği iyileştirmeyi amaçlayan daha da fazla özelliğe sahipti. Ve erişilebilirliğe yönelik iyileştirmeler birçok biçimde olabilir. Telefonlar, dilleri daha doğru bir şekilde çevirebilecek ve otomatik olarak tahmin edebilecek. Telefonlar ve yazılımlar, farklı dil, engel, cinsiyet ve ırk geçmişine sahip çeşitli insanları temsil edecek şekilde daha kapsayıcı olacak şekilde tasarlanmaya devam edecek.
Google, kamerasının daha koyu tenli insanlara yönelik önyargısıyla yüzleşmeye karar verdi ve teknoloji şirketi, yeni Pixel modelleri için kameraların ve yazılımların arkasındaki mühendislerin daha koyu tenli kişilerin fotoğraflarına odaklanmasına yardımcı olmak için çok sayıda yönetmen, fotoğrafçı ve görüntü yönetmeni ile çalıştı.
Oyun Telefonları
Son yıllarda, telefon üreticilerinin çekiciliğe sahip cihazlar yapmaktan vazgeçtiğini gördük. Bunun yerine, belirli kullanıcılar ve gruplar için telefon yapmaya önceki yılla kıyasla daha fazla odaklanıldı. Oyun telefonları oyunculara yönelik. Sony, fotoğraf çekme veya video kaydetme sürecini olabildiğince zengin hale getiren üst düzey donanım ve yazılımlarla fotoğrafçılara, film yapımcılarına ve yaratıcı türlere hitap edecek şekilde Xperia serisini yeniledi. Microsoft, daha iyi üretkenlik sağlamak için çift ekrana sahip Surface Duo’yu piyasaya sürdü. Samsung, Motorola ve Huawei, katlanabilir telefon ve yazılımlarda atılım yapmaya devam etti.
Bu alanların hiçbiri, kitlesel çekiciliğe sahip değil. Ancak tüm üreticiler, herkes için akıllı telefon yapmaya çalışmak yerine, kullanıcılara bir cihazdan istediklerini vermenin yollarını aramayı sürdürdü. Oyun telefonları ilk niş cihazlardan biriydi. Oyunculara hitap etmek için inşa edildiler, başka hiç kimseye değil ve 2022’de alanın ilgi çekici birkaç örneğini gördük.
Katlanabilirlik
Niş çekiciliğe sahip telefonların daha belirgin örneklerinden biri, sürekli artan sayıdaki katlanabilir akıllı telefon. Gerçek şu ki, güvenilir bir şekilde ikiye katlanan telefonlar ve bundan yararlanan yazılımlar üretmenin hala ilk zamanlarındayız.
2021’in katlanabilir akıllıların yılı olması bekleniyordu ama pandemi ve küresel tedarik zinciri üzerindeki artan baskı bunun önüne geçti. 2022’de katlanabilir modeller geldi, ancak beklenen etki söz konusu değildi. Yine de segmentin gün geçtikçe daha fazla ilgi çektiğine tanık olduk. Belki de 2023’de daha fazlasına tanıklık ederiz…
Katlanabilir telefonlar için tasarlanan teknoloji, muhtemelen günlük cihazlarımıza girecek. Bunu, yüksek yenileme hızı ekrana sahip ilk telefonlar yani oyun telefonlarında zaten görüyoruz. Artık neredeyse her fiyat noktasından her telefon, yüksek yenileme hızına sahip bir ekrana sahip.
Yazılım da daha niş hale geliyor. İşin bir ucunda yapay zekanın pil ömrümüzü iyileştirmeye veya ekranlarımızın yenileme hızını kontrol etmeye yardımcı olduğunu gördük.
Akıllı telefonlar 90’lı yılların sonlarından beri var, ancak bugün kullandığımız temel tasarım büyük ölçüde iPhone’un 2007 sürümüne dayanıyor. Bu 15 yıl önceydi, 2022’de telefonlarımız daha akıllı hale geldikçe “akıllı” evrenimizin de merkezi haline geldiklerini benimsedik. Bildiğiniz gibi akıllı evler ve otomobil teknolojisi akıllı telefonlara son derece bağımlı. Üstelik bu yakın zamanda da ortadan kalkmayacak. 2023’de akıllı telefonunuzdan uzaklaşmaya çalışmak eskisinden daha zor olacak.
Yorum Yap