Dünyamızdaki büyük festivalleri takip eden ve fotoğraflayan birisi olarak 2017 yılında ilk defa deneyimlediğim La Tomatina Buñol Domates Festivali için bu sefer Coşkun Aral ile birlikte yola çıktık. Türk Hava Yolları ile doğrudan İspanya’nın Valencia kentine uçtuktan sonra, havaalanında maceralı bir araç kiralama işinden sonra şehir merkezinde Airbnb uygulaması üzerinden birkaç günlüğüne kiraladığımız evimize geldik.
Ertesi sabah ilk işimiz Buñol kasabasına gitmek oldu. Yaklaşık 38 dakikalık ve Madrit otobanı üzerinde yer alan kasaba, biz vardığımızda siesta uykusundaydı, sokaklar bomboştu ve yarın yapılacak olan büyük domates savaşı için vinçler sokaklara brandalar asıyordu. Festivale akredite olmak için belediye binasına gittiğimizde organizasyon komitesinden Olivie hanımla görüşmemiz söylendi. Telefona bir türlü cevap veremeyen organizasyon komitesine ancak festival sabahı kavuştuk.
Şimdi aklımız domateslerin kamyonlara yükleme yapıldığı yerdeydi, doğruca arabamızla oraya koyulduk ama navigasyonun azizliği nedeniyle devamlı döndük durduk. (Bu boşlukta yol üstünde kamyoncuların uğrak yeri olan bir restoranda deniz mahsulü yemek yedik. İki kişi 17 Euro). Kamyonları yükleme yerinden çıkarken yakaladık ve onları takip ederek tekrar Buñol kasabasına geldik.
Buñol’da festival pankartları asılırken Çimsa pankartları baş roldeydi. Kasabanın girişindeki çimento fabrikası Sabancı ailesine aitmiş ve festival sponsorlarından biriymiş. Ertesi gün belediye binasında Coşkun Aral ile birlikte şirket yetkilileriyle tanıştık.
Festival sabahında Buñol kasabası kalabalıklaşmış, yollar trafiğe kapatılmış ve tüm güvenlik önlemleri alınmıştı. Alana kapalı şişe ile girmek yasaktı. Bu kadar büyük bir organizasyonda hiç olay olmaması dikkat çekiciydi.
La Tomatina Buñol Domates Festivali, yılda bir kez Ağustos ayının son çarşamba günü düzenleniyor. 1945 yılında İspanya’nın Buñol kasabasında başlayan festivalin nasıl başladığına dair herkes farklı bir hikaye anlatıyor. Bazıları size domates fırlatarak kaosa neden olan çocukların hikayesini anlatırken, diğerleri size kasaba halkının hükümeti protesto etmesine dair daha politik bir hikaye anlatıyor. Ancak çoğu hikayede, herkes insanların tartışma yaşarken, domateslerle savaştığı konusunda hemfikirdir. Yaşanan bu domates savaşı bir yıl sonra sadece eğlence olsun diye tekrar canlandırıldı ve La Tomatina Buñol Domates Festivali böyle doğdu!
Ertesi yıl, bazı gençler önceden planlayarak kendi domateslerini evden getirdiler. Yerel güçler onları durdurmaya çalışsada, domates savaşı artık gelenekselleşiyordu. Festival, 1950’lerin başında dini bir öneminin olmaması nedeniyle diktatör Franco tarafından yasaklandı, ancak bu durum tutuklanan katılımcıları durdurmadı. Halk yasağı protesto etti ve kasaba halkı tarafından içinde kocaman bir domates bulunan bir tabutu taşıdıkları bir gösteri yaparak domates cenazesinin düzenledikleri 1957 yılına kadar festival yasaklandı. Protesto etkili oldu ve sonunda La Tomatina Festivali resmi bir festival olarak ilan edildi.
İspanyol televizyon programı Informe Semanal’ın yayıncısı Javier Basilio’nun yaptığı haberden sonra festival İspanya’nın her tarafında tanınmaya başladı. O günden bu yana, heyecanı ve katılımcı sayısı her geçen yıl arttı. 2020 ve 2021’de etkinliğe pandemi yüzünden ara verildi.
Domates savaşı yaklaşık bir saat sürüyor ve ardından kasaba meydanı domates artıklarıyla kaplanıyor. İtfaiye araçları daha sonra sokakları hortumla yıkıyor ve festival katılımcılarına genellikle yerel halk hortumları ile yardımcı oluyor. Domateslerdeki sitrik asit, kasabadaki yıkanmış yüzeylerin çok temiz olmasına yararlı oluyor ve tüm kasabaya kesif bir domates kokusu çöküyor.
Domates savaşının başlangıcı saat 12:00’de havai fişekler patlamasıyla ilan ediliyor. Bu yıl kutlama için yedi kamyon yaklaşık 130 ton domates taşıdı. Domates savaşı yaklaşık bir saat sürüyor ve savaşın sonunda, herkes domates suyu içinde yerlerde yatıyor. Katılımcılar herkes ya eski kıyafetler giyiyor ya da plaj kıyafetine bürünüyor. Domates suyundan korunmak için bazı katılımcılar deniz gözlüğü ya da maske takıyor. Domates dışında hiçbir şey atılmasına izin verilmiyor ve ciddi yaralanmaları önlemek için domateslerin atılmadan önce ezilmesi gerekiyor. Saat 13:00’de, domates fırlatmanın sonunu işaret fişeği belirliyor ve savaş sona bitiyor. Nüfusu 9 bin civarında olan Buñol kasabası festival nedeniyle her 45-50.000 arası turist tarafından ziyaret ediliyordu. 2013 yılından bu yana etkinliğe katılım ücretli bilet sahipleriyle 20 bin kişi ile sınırlandırıldı. La Tomatina Buñol, dünyanın diğer bölgelerinde benzer kutlamalara ilham verdi ve bu festivalin Amerika Teksas’ta, Kolombiya’da, Kosta Riko’da Çin’de ve Hindistan’da benzerleri yapılmaya başlandı.
Tanın Helvacı kimdir?
1956 yılında Hendek/Sakarya’da dünyaya gelen ve babasının hobisinden dolayı fotoğrafla tanışan Tanın Helvacı, ortaokul yaz tatillerinde fotoğrafçı yanında çalışarak başladığı fotoğrafçılık hayatına üniversitede fotoğraf kulüplerinde, inşaat mühendisi olarak mezun olmasından sonra da şantiyelerde devam etti.
Dijital fotoğrafın ilerleme kaydetmesiyle 2006 yılından itibaren fotoğrafçılık hayatına daha sistemli ve kontrollü olarak devam etti. Ulusal ve uluslararası dergi ve sitelerde fotoğrafları yayınlandı. Fotoğrafları ile birçok sergide yer aldı.
Magnum fotoğraf ajansının fotoğraf yarışmasında ön jüri seçmelerine alındı. Ülkemizde yapılan Photo Maraton fotoğraf etkinliklerini İstanbul, Ankara ve İzmir’de organize etti.
Özellikle gidilemeyen Kuzey Kore, Cezayir gibi ülkeleri fotoğraflayan Tanın Helvacı fotoğrafa bakışını “Geziyorum, fotoğraflıyorum ve fotoğraflarımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.” diyerek özetliyor.
Yazı ve fotoğraflar: Tanın Helvacı
Yorum Yap