Yazılım geliştirme ve testleri süreçlerine yeni ve innovatif bir bakış getirmek üzere hizmet hayatına başlayan TesterYou’nun kurucu ortağı Barış Sarıalioğlu 2018 yılında IT sektöründe ön plana çıkan gelişmeler ve 2019’de bizleri bekleyenler üzerine görüşlerini bizlerle paylaştı.
Yapay Zekâ – AI
Yapay Zeka, tüm sektörleri gelişmiş teknolojilerin ve yazılımların gücü ile yeniden şekillendirerek, iş operasyonlarında büyük değişiklikler getiriyor. Günümüzde pek çok şirket artık işleri daha etkin ve sağlıklı gerçekleştirebilmek için AI stratejilerinin uygulanmasının değerini kabul ediyor ve AI’ya yönelik büyük bir sıçrama yolda. 50-100 binden fazla çalışanı olan büyük şirketlerin AI stratejilerini uygulama olasılığı diğer şirketlere göre daha yüksek gibi görünse de, bu tip büyük şirketler için bu sürecin zorlukları da yok değil. Yalnızca ABD’de 2018 yılı verilerine göre sadece yapay zeka üzerine çalışan binden fazla firma bulunuyor. 2018 yılı, önde gelen firmaların AI uygulamalarını stratejik ve organizasyonel gelişimlerine dahil etmeye başladıkları bir yıl oldu. Tüm bunlara ek olarak, mühendisler veya şirketler tarafından geliştirilen yapay zeka çözümleri, kurumların son kullanıcılara sunabileceği hizmetler ve uygulamalar için önemli bir potansiyel oluşturdu.
Makine öğrenimi ve yapay zeka teknolojilerinin sürekli gelişimi, gerçekleştirilen hemen hemen her işin veri odaklı olmasını ve sektörlerin daha akıllı olmasını sağlıyor. Prototipler ve fikirler üzerinde yıllar süren ar-ge çalışmalarından sonra yeni ürünler çok daha nefes kesici nitelikte olacak. Hastalar için sanal yardım, hesaplamalı ilaç keşfi ve genetik araştırmaları, tıpta inanılmaz ilerlemeler olacağının habercisi. Otomotiv, savunma sanayi, finans, sigortacılık ve elektronik üretim (beyaz eşya, ses sistemler, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar) gibi endüstrilerde otomasyon, robotizasyon ve veri yönetimi için daha birçok yapay zeka uygulaması gelişecek. Bu önemli değişiklikler de her bir endüstri kolunu yeniden şekillendirilecek.
Blockchain
Artık herkes, kripto para birimleri için veri depolayan ve veri alışverişine olanak sağlayan devrim niteliğinde bir teknoloji olan blockchain hakkında konuşuyor. Blockchain’in, 2018’de yeni iş fırsatları yaratan dijital işlemler alanında önemli gelişmeler yaşandı. Sosyal sorumluluk ve güvenliğin internet üzerindeki artan rolü nedeniyle, blockchain teknolojileri gittikçe daha önemli bir konuma geldi. Blockchain sayesinde bugüne kadar çevrimdışı olarak çalışan pek çok şirket, iş süreçlerini tamamen dijital ortama aktarabilir hale geldi. Bunun yanında iş dünyası, blockchain risklerini ve fırsatlarını hesaba katmalı ve bu teknolojinin müşteri davranışını nasıl etkileyebileceğini derinlemesine analiz etmek durumunda. Finansal hizmet sektöründeki blockchain altyapısı, ilk döngüyü atlatıp stabilleşme sürecine girdi. Önümüzdeki süreçte kamu, sağlık, üretim ve diğer sektörler için daha fazla potansiyel kullanımların ortaya çıktığını yakında göreceğiz. Örneğin, blockchain fikri mülkiyet yönetimi için altyapıya da sahip ve telif hakkı ihlali nedeniyle korunma konusunda da kullanımı mümkün. Blockai, Pixsy ve Mediachain gibi bazı web siteleri bu amaç için blockchain teknolojisini uygulamaya aldılar bile.
Nesnelerin İnterneti – IoT
Akıllı nesneler, insanlar ve çevre ile etkin etkileşime girebilen gündelik aygıtlar olarak nitelendiriliyorlar. Herhangi bir insan müdahalesine gerek olmadan, kontrolsüz gerçek dünya koşullarında yarı otonom veya özerk olarak çalışabiliyorlar. Akıllı nesneler son birkaç yıldır inanılmaz bir gelişim ve yaygınlaşma içerisinde. 2018 yılında 10 milyarın üzerinde akıllı nesne aktif olarak kullanımda. Bu sayının 2-3 yıl içerisinde 30 milyarın üzerine çıkması bekleniyor. Sonucunda insan başına 4-5 akıllı nesnenin aktif kullanımda olacağı günler hiç de uzak değil. Bazılarımız bu sayıyı 2018 yılında çoktan aşmış durumda.
Yakın gelecekte birden fazla cihazın birlikte çalışarak tam potansiyele ulaşmasına ve çok daha uçtan uca çözümler sunmasına tanık olacağız. Bu cihazlar, ortaklaşa bir akıllı nesneler ağı oluşturacak ve küresel ağa bağlı, kablolu ve kablosuz iletişim kanalları ile birleştirildiğinde, insan-makine etkileşiminde büyük bir değişime neden olan büyük bir entegre sisteme dönüşecek. Yapay zekânın internet ile buluşması ve gücünü artırması, akıllı evler ve şehirler yaratmak için bugün hayal bile edemeyeceğimiz teknolojiler getirecek.
Big Data, Cyber Security – Privacy
Teknolojik gelişmeler, verinin önemini her geçen gün artırıyor, bu nedenle korsanlık teknikleri ve siber ataklar giderek artıyor ve daha sofistike bir hale dönüşüyor. İnternete bağlı cihazların sayısındaki artış daha fazla veri oluştururken, aynı zamanda uygulamaları daha hassas ve daha az korumalı hale getiriyor. Günümüzde dünyada varolan verinin yüzde 90’ı son iki yılda üretildi. Bu yüksek artışta akıllı telefonların ve IoT aygıtlarının rolü büyük. IOT ürünleri, son yıllarda daha popüler ve yaygın olarak kullanılıyor ancak veri gizliliği açısından son derece güvensiz kalıyorlar. 2017’de Uber ve Verizon’da olduğu gibi büyük işletmeler sürekli siber saldırı tehdidi altında.
Neyse ki, bu alanda önemli çözümler üretilmiş durumda ve 2018 yılında veri koruma hizmetlerinde büyük gelişmeler gözlemledik. Makine öğrenimi, veri güvenliğini sağlamak için olasılıksal, öngörücü bir yaklaşım oluşturan en önemli güvenlik trendi olmaya aday. Davranış analizi gibi uygulama teknikleri, statik koruyucu sistemleri bypass edebilen bir saldırıyı tespit etmeye ve durdurmaya olanak sağlıyor. Blockchain, bu alanda dikkatimizi 2018’de kullanıcıların matematik kullanarak gizliliğini güvence altına alan Zero Knowledge Proof adlı yeni bir teknolojiyle çekmişti. Yine güvenliğe yeni bir stratejik yaklaşım olarak CARTA (Sürekli uyarlanabilir risk ve güven değerlendirmesi) pek çok kurum tarafından bilgi güvenliğini sağlamak amacıyla adapte edilmeye çalışılıyor. Bu algoritma, farklı durumlara uyum sağlayarak potansiyel risklerin ve güven derecesinin sürekli olarak değerlendirilmesine dayanıyor. Güvenlik anlamında hala savunmasız olduğumuz alanlar olsa da, hayatımıza daha etkin bir gizlilik getirebilecek umut verici çözümler olduğu da artık bir gerçek.
2019’da teknolojide yeni trendler neler olacak?
5G
Bir süredir bu teknoloji, gündemimizi meşgul ediyor. Eğer yeterince seyahat eden biriyseniz ya da belirli bir global operatörün hizmet ağında iseniz, bunu fark etmeden zaman zaman 2G/3G bölgelerine geri dönmenin hala mümkün olduğunu biliyorsunuzdur. Peki, şimdi 5G ile neler değişecek? Teknolojik altyapı olarak baktığımızda yakın gelecekte her yerde 5G görmeye başlayacağımız bir noktadayız. Teknolojik gelişmeleri takip ediyorsanız, Qualcomm, Intel, Nokia, Ericsson, Samsung ve Huawei gibi şirketlerle birlikte 5G’nin çok sayıda lokasyonda sabit olarak ve test amaçlı uygulandığını da biliyorsunuzdur. Görece olarak kısa bir zaman içinde, internet hızının artık bizi sınrılamayacağı günleri de göreceğiz.
Chatbots ve NLP
2018’i tamamlarken zaman zaman komik, zaman zaman da sinir bozucu chatbot deneyimleri yaşadığımız bir gerçek. Ancak iyi haber, doğal dil işleme (NLP) ve duygu analizleri yolunda büyük adımların atılmaya devam edilmesi. Bu alanda çok yakın bir gelecekte deneyimleyeceğimiz teknolojik gelişmeler, hizmet sektörlerini asla hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde evrimleştirecek. İnsanlar olmadan sunulabilecek tüm hizmetleri hızlıca bir düşünün – bankacılık işlemleri, iş arama uygulamaları, e-ticaret platformları, yemek siparişi, vize başvurusu ve daha niceleri! Bunun ötesinde NLP ile şirketlerin çok farklı iç görüleri toplamasına ve hizmetlerini bu iç görülere dayalı olarak geliştirmeleri mümkün olacak. Büyük hizmet sağlayıcıların yaklaşık yüzde 40’ı chatbot ve NLP teknolojilerine dayalı gelişmeleri 2019 yılının sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyor. Ve bunun sonucunda chatbot’lar 2019 yılında çok sık duyacağımız en önemli dijital dönüşüm trendlerinden biri haline geliyor.
AR / VR
Sanal gerçeklik (VR) pek çok insan için hem çok havalı bir teknoloji hem de bir hayal kırıklığı. Bugünün pazarında oyun ve son derece özel uygulamaların ötesinde pek bir çarpıcı yönünü görebilmiş değiliz. Bunun yerine, artırılmış gerçeklik (AR) —VR’nin daha az teknolojik ve küçük kardeşi — 2019 dijital dönüşüm eğilimlerinde oyunun adı olmaya devam edecek. AR, özellikle kurumsal iş gücü eğitimlerinde çok ciddi kullanım alanı buluyor; bu da sadece havalı olduğunu değil işe yaradığını da gösteriyor. Pek çok uzman, bu alandaki gelişmelerin uzun sürede olacağına inansa da, AR’ın gelişiminin 2019’da fark yaratacağını düşünenler de oldukça fazla sayıda. Hatta pek çok teknoloji sever; Apple, Google, Amazon ve Microsoft gibi büyük oyunculardan yeni AR veya karma gerçeklik ürünleri ilgili yeni haberler duymak için can atıyor.
GDPR
Ağustos 2018 itibariyle, şirketlerin yaklaşık üçte biri hala kullanıcılar için büyük veri koruma katmanları sağlamayı amaçlayan Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ile uyumlu değildi. Mevcut durumda, ABD’de yayın yapan binden fazla haber sitesi Avrupa’da halen mevcut değil. Bu kurumlar, GDPR’ı öncelikli hale getirmek için veri güvenliğine yeterince önem vermiyorlar. Peki tüm bunlar 2019 dijital dönüşüm eğilimleri açısından ne anlama geliyor? Bilinçli kullanıcıların hangi şirketlerin hassas verilerini korumayı gerçekten önemsediklerini ve hangi şirketlerin önemsemediğini görmeye başlayacağı bir döneme giriyoruz anlamına geliyor. GDPR’ın şirketleri gizlilik konusunu ve kişisel verileri nasıl ele aldıklarından ve işlediklerinden sorumlu tutacağı küresel bir trendin başlangıcı olduğu da bir gerçek. Halen pek çok sektörde ve kurumda denetimi etkin yapılmasa da, GDPR şirketlerin pazarlama ya da satış yapmak amacıyla kişisel bilgilerin sıklıkla yanlış ve kötüye kullanımını engelleyen ve şirketlerin bu anlamda daha sağlıklı ve etik yollar bulmaları için bir uyarı işlevi gören önemli bir gelişme. Teknolojik gelişimlerin hemen hepsinde GDPR’ın etkilerini daha sık göreceğimiz bir yıl bizi bekliyor.
Yazılım kalitesi alanında beklediğiniz gelişmeler
Bahsettiğimiz teknolojik gelişmelerin hayatımıza girmesi ve sağlıklı olarak kullanılabilmesi için kalite ve test süreçlerinden geçirilmeleri son derece kritik. Günümüzde teknoloji firmaları, yeni ürün ve hizmetleri en hızlı biçimde pazara sürmenin hesaplarını yaparken, bu ürün ve hizmetlerin kalitesine de eş değer bir odak ayırmak durumunda. Yazılım test pazarı, dünyada şimdiden 50 milyar doların üzerine çıktı bile. Ürün ve hizmet pazarında yaşanan teknolojik gelişmeler, bu ürün ve hizmetleri test etmek için yeni teknolojilerin ortaya çıkmasını tetikliyor. Günümüzde yazılım test sektöründe yapay zeka algoritmaları, test otomasyon, veri yönetimi, statik ve dinamik kod analizi araçları yaygın bir biçimde kullanılıyor. Yazılım test alanı firmalar için öyle önemli ki, kurumlar yeni bir teknoloji geliştirmeye karar verirken, bu teknolojinin kolay test edilebilir bir teknoloji olmasına göre hareket ediyorlar.
Barış Sarıoğlu kimdir?
Barış Sarıalioğlu, lisans eğitimini ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde,
yüksek lisans eğitimlerinin ilkini ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde ikincisini Sabancı
Üniversitesi ve MIT Sloan School of Management Yönetim Bilimleri Bölümleri’nde
tamamladı. Halen yönetim bilimleri alanında doktora çalışmalarını SMC University’de (Swiss
Management Center) sürdürmektedir.
20 yıla yakın bir süredir bilişim teknolojileri alanında yazılım geliştirme, iş analizi, yazılım
kalitesi ve kullanıcı deneyimi (UX) uzmanı ve danışmanı olarak çalışmaktadır. Kariyerinin
yarısına yakın kısmında uluslararası şirketlerde yönetici pozisyonlarında görev almış; ABD, Almanya, Hollanda, Çin ve Yunanistan’da çalışma şansına sahip olmuştur.
Ayrıca bugüne kadar 30’dan fazla ülkede 50’den fazla uluslararası konferansta konuşmacı,
panelist ve program komite üyesi olarak yer almıştır. Deneyimlerini 2013 ve 2015 yıllarında yazdığı “yazılım kalitesi” alanındaki 2 kitapla taçlandırmış ve bu alanda Amazon’da kitabı yayımlanan ilk Türk yazar olmayı başarmıştır.
2018 yılı itibariyle kurucularından olduğu TesterYou isimli uluslararası BT danışmanlık
firmasında yönetici ortak, baş danışman ve eğitmen olarak görev almaktadır.
Yorum Yap