Son yıllarda hayatın nasıl daha sağlıklı, iyi ve mutlu yaşanabileceği konusunda birçok tavsiyeler veriliyor, yaşam tarzımızın değişmesinin bizleri nasıl daha mutlu biri yapabileceği anlatılıyor. Bazı sağlık sorunlarının bile en önemli çözümlerinden birinin yaşam tarzımızın tamamen değişmesi olduğunu duyuyoruz.
En önemli değişimlerin ürünlerinin kullanılmasıyla gerçekleşebileceği mesajlarını veren tanıtım fotoğrafları ve videolar görüyoruz.
Peki “yaşam tarzı” nedir diye yakından baktığımızda, bir insanın ya da bir grup bireyin yaşama, var olma ve düşünme biçimi olduğunu görürüz. Her birey kendini farklı şekillerde birçok yaşam tarzıyla ifade edebilir. Hangi yemekler yenir, neler içilir, nasıl yenir ve nasıl içilir, nereye nasıl gidilir, hangi giysi ne zaman ve nerede giyilir, ne izlenir, ne okunur gibi örnekler verilebilir.
Yapılan iş, davranış biçimi, boş zamanımızı nasıl harcadığımız ve diğer sosyal kalıplar yaşam tarzımızı ifade eder. Aynı zamanda isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı, güdülerimizi ve duygularımızı da içerir. Yaşam tarzı insanların içinde yaşadığı kültürden de büyük ölçüde etkilenir. Bir insanın çevresiyle uyumlu olmasını ve hayatındaki zorluklarla yüzleşmesini yaşam tarzı sağlar. Aynı toplum içerisinde tıpkı gelir, inanç gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak yaşam tarzı farklılıkları vardır.
Yaşam tarzı bir fotoğrafçılık konusu olarak da son zamanlarda popüler olmaya başlamıştır. Bu tarzın en güzel örneklerine özel gün çekimleri ve aile fotoğraflarında artık oldukça sık rastlamaktayız. Ayrıca yaşam tarzı fotoğrafçılığı uzun zamandır reklam dünyasında da tercih edilmesine rağmen, satın alınmasını istedikleri ürünleri vurgulamak için bu fotoğraf tarzını kullanan sosyal medya ünlüleri sayesinde giderek daha popüler olmuştur.
Bir “yaşam tarzı” fotoğrafı, estetik anlayışının ortamın doğallığına zarar vermeden çekilen fotoğraflar olarak tanımlanabilir. Fotoğrafçı ister bir ürün tanıtımı yapıyor olsun, ister insanların kendilerini ifade etmek istedikleri bir aile fotoğrafı çekimi yapıyor olsun, doğallık duygusunu asla kaybetmemelidir.
Öncelikle topluma baktığımızda insanların aile fotoğrafları, doğum günü, evlilik gibi özel günlerini klasikleşmiş çekimlerden daha çok doğal halleriyle ve yaşamlarını yansıtır şekilde fotoğraflanmasını istediğini ve bunun için özel fotoğrafçılara çekimler yaptırdıklarını görebiliriz.
Çocukların anılarını, günlük yaşamın küçük ayrıntılarını ve maceralarını anlatan fotoğrafları, bir babanın mangal yaparken etrafında çocuklarıyla bir pazar gününü nasıl geçirdiğini ancak iyi bir kompozisyon, uyumlu renkler, iyi ışık koşulları gibi temel kuralları takip edip yaşanan anı doğal olarak yakalayarak anlatabiliriz.
Her şeyden önce böyle çekimler stüdyoda olduğu gibi bir sahne oluşturmaktan daha çok bir fotoğraf çekiminden bağımsız gibi, insanların yaşadığı özgün anları sanatsal ve görsel açıdan ilgi çekici olarak görüntülemeyi hedefler.
Gerçek hayattaki olaylar samimi, tasarlanmamış bir şekilde başından sonuna dek belgelenerek bir hikaye olarak anlatılır. Aile ortamında doğal gelişen gülümsemeleri, sevgi dolu bakışları, dokunuşları, sevilen eşyalar gibi onları benzersiz kılan önemli detayları yakalar.
Olayları ve insanların hareketlerini kontrol edememek önceden planlama yapılamayacağı anlamına gelmez. Kişisel ve fotoğrafçının teknik hazırlıkları başarılı bir yaşam tarzı çekiminin önemli aşamalarıdır. Çekim hazırlıkları yapmak ve olayları tasarlayarak aktarmak arasında çok hassas bir denge bulunur.
Bir yaşam tarzı çekimi farklı bir yaklaşım gerektirir. Çekimin yapılacağı günden önce insanların sevdikleri ve sevmedikleri şeyleri, birlikte yapmaktan zevk aldıkları şeyleri, eğlenmek için neler yaptıklarını, günlük alışkanlıklarını araştırarak kişisel olarak tanımaya çalışıp onları anlamak için zaman ayırmakta yarar vardır. Örneğin çocukların sıcakkanlı ya da çekingen olup olmadıkları önceden öğrenilerek kendilerini rahat hissetmelerini sağlayacak oyuncak ve eşyaları çekim ortamında bulundurabiliriz. İnsanları genellikle kendilerini en iyi temsil ettiğini düşündükleri ve rahat hissettikleri yerlerde, sevdikleri aksesuar ve giysilerle görüntülemek hem çekimleri hem de onların kişiliğini vurgulamayı kolaylaştırır.
Fotoğraf çekimine başlanması çoğunlukla insanların bir anda istenilen davranışları sergileyeceği anlamına gelmez. Fotoğrafçıya güven duyulması, kendilerini takip eden bir objektifin varlığını unutmaları için ortama alışmaları gerekebilir.
Ortamın romantikleşmesi için biraz müzik çalarak, onlarla konuşarak, çocukların neşelenmesi için beraber oyun oynayarak, hikaye okuyarak ortamın oluşmasına yardımcı olabiliriz. Bu etkinliklerle birbirleriyle etkileşime girmelerini sağlayarak ortaya çıkan duyguları ve güzel anları yakalayabiliriz.
Duygu, yaşam tarzı fotoğrafçılığının anahtarı olduğundan, fotoğrafçı kısmen bir psikolog rolünü üstlenir. Beraber çekim yapacağı insanları kendilerini rahat hissetmeleri ve her şeyden önce doğal görünmeleri için rahatlatabilmelidir. Fotoğraf çekimine alışkın olmayan insanların kendilerini rahat hissetmeleri ve doğal hallerini yakalayabilmek için onlara yakınlaşabilmek önemlidir.
İnsanlara etkinliğin nerede yapılabileceği, nelerin giyilebileceği ve hangi renklerin uygun olabileceği gibi konularda tavsiye verilebilir ama çekimin genel atmosferinde fotoğrafçının etkisi minimum düzeyde olmalıdır. Bir şeyin nasıl yapılacağından çok ne yapmalarını söyleyerek gerisini onların doğal tavırlarına bırakmak daha rahatlatıcı olabilir.
Çekim ortamını önceden dikkatle incelemek, teknik ve birçok açıdan olabilecek aksaklıklara hazırlıklı olmamıza yardım eder.
Ortam açık alan ya da iç mekan olsun her ortamın kendine has ışığı vardır. Teknik ve sanatsal becerileri kullanırken ışığı doğru analiz ederek mevcut ışıktan en iyi yararlanacak şekilde fotoğraf makinasını ayarlamak gerekir. Yaşam tarzı çekimleri oldukça hızlıdır. Tam önümüzde akıp giden yaşamı görüntülemeye çalışırken kaçırılan anları tekrar yakalamanın imkanı yoktur. İnsanları aynı şeyi tekrar yapmalarını söylendiğinde aynı duyguyu ve enerjiyi yakalamanın da garantisi yoktur.
Geniş açılı objektif fotoğraf karesinde yer alan kişileri çevreleyen, onları tanımlayan ve hayatını anlatan daha çok ögeyi eklememize izin verecektir. Öncelikle geniş açılı bir objektif ile başlayarak ortamdaki herkesi ve bulundukları çevreyi beraber görüntüleyebiliriz. Özellikle kalabalık gurupları ve aileleri çekerken geniş bir bakış açısı, detayları gözler önüne serdiğimiz yakın çekimler kadar etkileyici olabilir.
Yakın çekimlerde minicik ayaklar, hediye edilen bir yüzük, en sevilen ayakkabı ya da kitap gibi detaylar anlatılan hikayeye çok şey katar.
Çekim yapılan mekan küçük olduğunda geniş bir diyafram açıklığı arka planda oluşabilecek dağınıklığı mümkün olduğunca rahatlatacaktır.
Yaşam tarzı, insanların nasıl göründüğüne, ne yaptığına, nelerden zevk aldığına, ne yediğine, nerede yaşadığına ve genel olarak kendisini başkalarına nasıl sunduğuna dair bir penceredir. Yaşam tarzı fotoğrafları özünde insana dair her şeyi ve insanın tüm enerjisini yansıtır ve bu nedenle çok etkileyicidir.
Diğer sayımızda en etkileyici olduğu alanlardan tanıtım fotoğraflarıyla yazıma devam edeceğim…
Yazan: Özgür Semerci