Barış Atalay, sokak fotoğrafçılığında motivasyon ve yaratıcılık başlıklı bir makale kaleme aldı. O makaleye gelin birlikte göz atalım:
Özellikle sokak fotoğrafçılığı ile ilgilenen bir çoğumuz “Bugün ne çeksem?” sorusuna yanıt arayarak sokağa çıkarız. Bazen de bu soruya yanıt bulamadığımız veya bulduğumuz yanıtlardan tatmin olmadığımız için sokağa çıkmaktan veya fotoğraf makinemizi yanımıza almaktan uzak dururuz.
Alıp çıkmayı başardık diyelim, hatta o günü fotoğraf çekmeye ayırdık. Gelgelim bütün gün makineyi dolaştırıp tek bir kare çekmeden geri geliriz. O zaman başlar. “Makineyi alıyorum da ne oluyor? Hamallıktan başka bir işe yaramıyor ki”ler. Böyle böyle uzaklaşır unuturuz makinemizi de fotoğrafı da.
Fakat iyi fotoğraf verdiğini gördüğümüz bir yer veya anda fotoğraf makinemizin yanımızda olmamasından duyduğumuz pişmanlık işimizi kolaylaştırır. Bu değerli pişmanlık sayesinde bir sonraki sefere makinemizi yanımıza almayı iş ediniriz. İşin aslında ise fotoğraf görmek vardır. Peki daha fazla nasıl fotoğraf görebiliriz? Motivasyonumuzu desteklediği gibi direkt olarak üretkenliğimizi artıracak bu değerli yetiyi nasıl geliştirebiliriz?
Sokak Fotoğrafçılığında Motivasyon ve Yaratıcılık için 7 Önerim Var:
- İlki daha fazla fotoğraf görmek, yani daha fazla fotoğraf okumak. Tebrik ederim, zaten şu anda Photoline dergisine baktığınıza göre dergideki fotoğrafları da okuyorsunuz demektir. Ne kadar fazla ve farklı fotoğraf görür ve incelerseniz sokağa çıktığınızda da fotoğraf görmeniz o kadar kolay olacaktır. Bu sayede ayrıca farklı bakış açıları ve teknikleri de edinebilirsiniz.
- Fotoğraf okurken öyle hızlıca geçip gitmeyin. Sorular sorun. Bu fotoğraf nasıl çekilmiş olabilir? Siz olsanız bu fotoğrafı nasıl çekerdiniz? Onu değerli kılan açısı, kadrajı, perde hızı, diyafram açıklığı, anı nedir? Daha farklı olabilir miydi, olsa nasıl olurdu? Bu gibi sorulara bulacağınız cevaplar pratikte de çözüm bulma konusunda sizi geliştirecektir.
- Bir diğer önerim ise farklı konu ve içerikler hakkında fotoğraflar okumanız. Sokak fotoğrafçılığı başlı başına bir konu değil mi? Evet, ama içinde yok yok. Sadece sokaklar, sokak lambaları, banklar veya arabalardan ibaret değildir. Size sayısız konu olanağı sunar. Sıcağı, soğuğu, güneşi, yağmuru, kalabalığı veya ıssızlığı barındırır. Esnafı, yolcusu, seyyar satıcısı, çöpçüsü, kedisi ve köpeği ile bir renk cümbüşüdür. Sadece insanlarının yansıttığı duygular bile ayrı ayrı konu edilebilir. Bir gülümsemenin samimiyeti, bir dostluğun güveni, bir kavuşmanın coşkusu, bir vedanın burukluğu, arkadaşlığın sevecenliği, yalnızlığın soğukluğu, aşkın sıcaklığı, ve daha niceleri. Hepsi orada sizi bekler.
- Kendiniz için kısa bir konu listesi hazırlayın. Bu konularda bir çok fotoğraf okumuş ve araştırmış olacağınızı da varsayarsak bu konularda fotoğraf görmekte sokakta hiç zorlanmayacaksınız. Ayrıca listenizin olması makineniz bile yanınızda değilken çalışacak ve ilgili konularda fotoğraf görmenize yardımcı olacaktır. Ve diyelim ki bir fotoğraf gördünüz ve gördüğünüz fotoğrafı, başka bir gün aynı yere, günün aynı saati gelip çekme imkanınız varsa bunu mutlaka bir yere not edin. En iyisi de cep telefonunuzla o yeri işaretleyip taslak bir fotoğraf çekmektir. Kısa listenize ve biriktirdiğiniz not ve kayıtlara fotoğrafa çıkacağınız gün bir göz atmanız yeterli olacak. Bugün ne çekeceğim derdinizin kalmadığını göreceksiniz. Konunuzu seçin ve makinenizi alıp çıkın. Bir konuya odaklandığınızda nasıl da karşınıza ilgili fotoğrafların çıktığına şaşıracaksınız. Konulara şehrinize özel anıtları, abideleri, mekan, ve gelenekleri de dahil etmekten çekinmeyin. Kız kulesinin milyonlarca fotoğrafı olabilir ama hala çekilmeye değerdir. Neden sizin de portföyünüzde olmasın?
- Biraz da teknik dokunuşlara ne dersiniz? Gözünüzü korkutmasın, çok basit teknikler büyük farklar yaratabilir. Öyle ki zamanınız kısıtlıyken bazen hep aynı yerlerde fotoğrafa çıkmanız gerekebilir. Konuları da çeşitlendirmeniz önemli ama aynı yer aynı konu da olsa ufak bir değişiklik bambaşka fotoğraflar elde etmenizi sağlayabilir. Her zaman kullandığınız lensten daha geniş veya daha dar açı bir lense geçmek, diyaframı açarken hızı artırmak veya benzeri dokunuşlar bile olabilir. Mesela ben iş çıkışı akşam saatlerinde belli bir bölgede çalışmak zorunda kaldığımdan önce yavaş perde hızlarına yöneldim. Yavaş perde hızlarında zoom-in zoom-outlar yaptım, pan tekniklerine çalıştım. Sonra da işin içine harici flaş dahil ettim. Tüm bu denemeler ve araştırmalarla bu konularda iyi bir yol kat ettim. Aynı bölge ve zamanlarda çektiğim halde büyük bir çeşitlilik elde edebildim. Bu gibi konularda da Photoline güzel bir kaynak olacaktır size. Ayrıca makinenizin kılavuzunu da karıştırmayı hafife almayın. Daha önce neden denememişim diyeceğiniz teknikler elde edebilirsiniz.
- Sosyalleşin. Fotoğrafçılık biraz tekil bir uğraş değil mi? Sonuçta kendiniz ve bir fotoğraf makinesi yeterli ama yanınızda sizin gibi fotoğraf çekecek veya sadece size eşlik edecek bir arkadaş veya arkadaş grubunuzun olması size çok şey katacaktır. Her şeyden önce sizi teşvik ederler. Fotoğraf görmenize yardımcı olurlar. Kimi arkadaşınız da size modellik yapar. Daha ne olsun? Motivasyonunuz için de etkileşimin yüksek olması her zaman iyidir. Ve lütfen siz de bildiklerinizi paylaşın, öğretin ve bundan keyif alın. Her zaman bir arkadaş bulmanız mümkün olmayabilir elbette. Sorun değil. Güler yüzünüzü ve pozitif yaklaşımınızı sokaktan esirgemeyin. Siz ne verirseniz o da size aynısıyla geri gelecektir. İnsanlarla konuşun, ne yapmaya çalıştığınızı anlatın, fotoğraflarınızı gösterin, her şeyden önce onları dinleyin ve aralarına karışın. Bir süre sonra sizi kanıksayıp kendi hallerinde doğal modelleriniz olacaklardır. Unutmayın sokak kucaklayıcıdır!
- Projelere katılıp, fotoğraf gruplarına ve derneklerine üye olun. Bu işe kendini adamış hocalardan çok şey öğrenebilirsiniz. Ben bunun faydasını çok gördüm. Özellikle fotoğraf okuma ve hocalarınızdan fotoğraflarınıza yorum alma imkanlarının olduğu projelerle, bolca gezi ve etkinliklerin olduğu fotoğraf grupları sizi çok geliştirecektir. Bu konuda ekibinin gelişimine kendini adamış hocalar bulmanız önemli. Yine iyi bir danışman hoca ile yapacağınız fotoğraf seyahatleri de kısa zamanda çok yol kat etmenizi sağlayacaktır. Bu vesileyle kendilerinden çok şey öğrendiğim ve üzerimde çok emeği olan Niko Guido ve Hakan Çağlav hocalarıma çok teşekkür ederim.
Bu önerilerin yanında sokak fotoğrafçılığında sabrın önemli bir yeri olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Bazen beklediğiniz açıdan saatlerce bir model gelmeyebilir veya aynı yere üç gün üst üste gitseniz de güneşin önüne o an bir bulut geliverir. Yılmayın. Gördüğünüz fotoğrafın peşinden gidin. İşin özünde o fotoğrafı görmek var. Hazır görmüşken kaçırmayın. Görüşünüz iyi, sabrınız bol, bahtınız açık olsun.
Barış Atalay / barisatalay@yahoo.com
Barış Atalay Hakkında
1974 Yılında İstanbul’da doğdu. Çocukluğu Anadolu’nun farklı yerlerinde geçti. Gençliğinde tekrar İstanbul’a döndü. Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ile İşletme Yüksek Lisans derecelerini aldı. Bilişim sektöründe profesyonel kariyerime devam eden Barış Atalay, bir kız çocuğu babası.
Fotoğraf serüveni 2015 yılında Hakan Çağlav’ın temel atölyesiyle başladı ve Niko Guido’nun Benİstanbul projesi ve Fotoğraf Gezginleri grubunda çeşitli yurtiçi ve yurtdışı gezi, fotomaraton ve sergilerine katılarak geliştirdi. Portföyünü ağırlıklı olarak sokak fotoğrafçılığı üzerine oluşturdu. Uzun pozlama, pan (kaydırma) ve dolgu ışık gibi farklı çekim tekniklerini deneyimleyerek portföyünü geliştirdi.