Teknoloji şirketleri ve otomotiv endüstrisinin profesyonel markaları arasında ciddi iş birlikleri ve bir yandan pazar paylarının belirlenmesi yarışı sürüyor. Peki bu sırada bizler için neler değişiyor, neler gelişiyor? Gelin, yakından bakalım…
Tesla zirve noktasına ulaştı ama…
Tesla’nın elektrikli otomobillerini ve onların sahip olduğu Autopilot yazılımıyla beraber yarı otonom sürüş desteğine sahip olduklarını biliyoruz. Son Autopilot Hardware 3 sürümü 2019’da piyasaya çıktı ve Tesla bu noktada beklemeyi istemiyor. Bu amaçla da tam otonom sürüş için çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Tesla’nın hedefi, 2020 sonunda tam otonom taksilerin üretilebilmesini mümkün kılacak yeni Autopilot’u hazırlayabilmekti; ancak bu hedefe henüz ulaşılamadı.
Öte yandan Tesla, son Autopilot güncellemesinde artık Nvidia ile değil, kendi üretimi mikroçiplerle yoluna devam etmeyi seçti. Ayrıca Tesla’nın güvenlik tedbirlerinin ve yazılımsal yeterliliklerinin, uzman olmayan kullanıcılar tarafından trafikte rahat bir şekilde test ediliyor olmasının ciddi risk oluşturduğu yönünde görüş beyan eden bilimsel çalışmalar da bulunuyor. Tesla’nın otonom sürüş alanında gelişirken, yasal ve etik kuralların gelişimine de bir şekilde katkı sağlaması bekleniyor.
Otonom araç dünyasında, araç destek ekipmanlarının geleceği ne olacak?
Otonom araçlarla beraber pek çok yeni teknoloji ve yeni kavram otomotiv endüstrisine kazandırıldı. Fakat bu noktada, otomotiv sektörünün doğasında var olan bazı teknolojilerin de güncellenmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu alanda da karşımıza Continental, ZF, Bosch, ve Autoliv’in çalışmaları dikkatimizi çekti.
Continental, bildiğiniz üzere bugüne kadar otomotiv sektörü için destek ürünleri tedarik eden bir şirketti. Otonom araç piyasasında da bu rolünü devam ettirmek isteyen Continental, sürüş destek teknolojilerine ve akıllı otomobil teknolojilerine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Firma, 2017’de Silikon Vadisi’nde araştırma ve geliştirme laboratuvarını kurdu. Ayrıca, Texas merkezli bir radar/sensör tesisinin kurulması için de çalışmaya devam ediyor. Continental, 2018’den bu yana Nvidia ile partnerlik kurmuş olup, otonom araç sistemleri üzerine çalışmalarını sürdürüyor.
Autoliv, başta hava yastıkları olmak üzere otomotiv sektörü için güvenlik donanımları üreten bir firma. Otonom araçların gelişmeye başlamasıyla beraber şirket, mevcut hava yastığı ve emniyet kemeri teknolojilerinin gelecekte işe yaramayacağını düşünüyor. Çünkü otonom hareket eden bir aracın sürücüsü koltuğunu çevirebilir, aracı içerisinde serbestçe gezebilir ya da koltuğunu yatak haline getirip uyumayı seçebilir. Böyle bir durumda kaza yaşandığında sürücüyü ve yayaları koruyacak güvenlik önlemlerini geliştirmek için Autoliv uzunca bir süredir çalışıyor. Autoliv’in bu noktada en büyük partneri, İsveç’li otomotiv devi Volvo… Şirket, şu anda hava yastıklarının koza halinde açılarak insan vücudunu tamamen sardığı bir konsept modeli fuarlarda sergiliyor.
Alman Bosch ve ZF, farklı branşlarda ama aynı hedef odağıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bosch şu anda otonom taksilere ve vale/park etme servislerinin otonom haline getirilmesine odaklanmış durumda. Bosch ayrıca Daimler grubu araçlarında kullanılmaya başlanan, dünyanın ilk otonom park etme sisteminin de yaratıcısı… Öte yandan ZF, Baidu ve Nvidia ile ortaklık kurarak Çin için otonom araç üretiminde ciddi ilerleme kaydetti. Baidu’nun test araçları oldukça yüksek kilometre değerlerine ulaştı ve testler günden güne daha da verimli sonuçlar alınmasını sağlıyor. Burada ZF, Nvidia’nın mikroçip üretim teknolojisini kendi elektronik donanımlarında kullanmayı tercih ediyor.
Nakliye sektöründe otonom araçların son durumu nedir?
Nakliye ve taşımacılık sektörü için otobüslerden önce sürücüsüz kamyonların yaygınlaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. Şu anda taşımacılık sektörüne araç üreten firmalar, yüksek nakliye hacmine sahip firmalar ve teknoloji şirketleri, bu pazara yönelik çalışmalarına süratle devam ediyorlar.
DAF, Daimler, Iveco, MAN, Scania ve Volvo, geleceğin kamyonları üzerine uzun süredir çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu markaların tek bir ortak hedefi var, o da otonom filolar oluşturabilmek ve nakliye sektörünün kurallarını baştan yazmak. 2016’da 6 kamyonun bir lider kamyon tarafından yarı otonom kumanda edilebilmesine yönelik yapılan testlerin ardından, Daimler AG bünyesine Amerika merkezli otonom sistem teknolojileri üreten bir şirket olan “Torc Robotics” dahil oldu. Daimler, aynı zamanda Luminar’ı da bünyesinde barındırıyor. Daimler’in hedefi SAE 4 seviyesinde otonom kamyonların Avrupa pazarında yaygınlaşmasını bir an önce sağlamak.
Domino’s, Wallmart ve Posmate, Ford ile iş birliğini tercih etti. Otonom teslimat araçlarının geliştirilmesi üzerine ortak çalışmalar yürütüyorlar. Ford’un son 5 yıl içerisinde otonom araçlara ilişkin ciddi testleri bulunuyordu ve Amerika merkezli otomotiv devi için teslimat pazarının oldukça ciddi bir test ortamı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, Amazon’un şu ana kadar kullandığı otonom teslimat drone’ları, otonom forklift ve taşıyıcı sistemlerini daha da geliştirmeyi; bu otonom platformu nakliye ağıyla güçlendirmeyi gelecek hedefleri arasında üst sıralara konumlandırdığını söylemeliyiz.
Her zaman öncü: Waymo’nun otonom araç sektöründeki başarısı
Google’ıın otonom araç projesini hepimiz biliyoruz. Öyleyse bu Waymo da nereden çıktı? Aslında Waymo, Google’ın da sahibi olan Alphabet Inc.’e ait bir şirket. Google’in otonom araç projesi artık Waymo ismiyle yürütülüyor ve bütün bu alandaki teknolojiler Waymo bünyesinde geliştiriliyor.
Waymo, pek çok otomotiv devi için çok cazip geliştirici iş birlikleri sunuyor. Nissan, Renault, General Motors (ABD), Fiat ve Nvidia ile ciddi ölçekte iş birlikleri bulunuyor. Waymo’nun hedefi, otonom araç filoları oluşturmak ve otonom taksilerin yaygınlaşmasını sağlayabilmek. İlk otonom aracını 2018’de yollarla buluşturan firma, California eyaletinde robotaksi işletme lisansına bundan sadece 1 yıl sonra sahip oldu. Waymo, sahip olduğu otonom araç filosuyla bugüne kadar 50 milyon kilometreden fazla yolu sürücüsüz olarak katetmeyi başardı.
Otonom araçlar için bundan sonra ne olacak?
Otonom pazarda büyük-küçük hiçbir üreticinin tek başına hareket etme ve pazarı sırtlanma şansı bulunmuyor. Bu noktada ortaklıkların; ortak teknolojilerin geliştirilmeye devam ettiğini göreceğiz. Kişisel kullanım için otonom taksilere öncelik verilmiş durumda, buna uygun güvenlik sistemleri geliştiriliyor ve araç filoları güçlendiriliyor. Bu geliştirme sürecinde her marka, ortak olduğu partnerinden bir şekilde teknoloji transfer ediyor.
Ticari araç anlamda odak noktası nakliye sektörü olarak göze çarpıyor. Tesla SEMI, Daimler ve Avrupa’lı kamyon markalarının nihai hedefi, otonom kamyonları bir an evvel geliştirmeyi tamamlayabilmek. Tabii bu noktada maliyetleri azaltmak ve taşımacılık işlerini otonom hale getirmek isteyen firmalar da çeşitli otonom projelere yatırımlar yapıyor.
Teknoloji devleri Apple, Waymo, Huawei, Nvidia ve Cisco gibi üreticiler, otomotiv sektörüne dahil olarak pazarlarını büyütecekler. Gelecekte rekabetin daha da artacağına, başarılı testlerin sıkça karşımıza çıkmaya devam edeceğine eminiz.