Ninja Kaplumbağalar / Teenage Mutant Ninja Turtles (2014)

teenage mutant ninja turtles 2014

1990’lı yılların çocukları için anlamı daha bir büyük olan He-man, Müfettiş Gadget, Pokemon, Action Man ve Power Rangers gibi kolay kolay unutulmayacak birçok anime ve çizgi film vardır fakat aralarından bir tanesinin de yeri ayrıdır; Ninja Kaplumbağalar! İlk olarak 1984’te Kevin Eastman ve Peter Laird tarafından yayınlanan siyah-beyaz çizgi romanla tanınan sempatik tosbağaların daha sonra 90’ların hemen başında peş peşe üç filmi çıkmış, ardından 2007’de de animasyon olarak geri dönmüşlerdi. Şimdi ise en son yedi sene önce gördüğümüz kahramanları, bu zamana kadarki şüphesiz en gösterişli halleriyle izleme şansı yakalıyoruz. Zaten düşündüğümüzde, herhangi bir genç yönetmenin, son birkaç yılda popülaritesi iyice artan, çok sevilen ve eskimeyen süper kahramanların kökenlerine dönüp hikayelerini birtakım ufak değişiklikler yaparak modern zamana uyarlama fikri ile en sonunda Ninja Kaplumbağalar’ın da kapısını çalması kaçınılmazdı.

Filmin yönetmenliğini her ne kadar, Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı ve Titanların Öfkesi gibi yüksek bütçeli basit gişe filmlerinin genç yönetmeni Jonathan Liebesman üstlense de Ninja Kaplumbağalar’ın daha çok, yapımcı olarak projede yer alan Michael Bay’in hakimiyetinde değişim geçirdiği açıkça belli oluyor. Yalnız teknik anlamdaki dokunuşlarının yanında senaryoda da parmağı var sanki; çizgi filmin hikayesi artık fazla çocuksu bulunduğundan mıdır bilinmez, Michael Bay üslubu kullanılarak bir hayli değiştirilmiş ve sözüm ona daha mantıklı, gerçekçi bir havaya sokulmuş. Bilinen öyküde, büyük ninjutsu ustası Hamato Yoshi’nin faresi olan Splinter, efendisinin Schredder tarafından öldürülmesiyle birlikte sokakta kalıyor fakat çok geçmeden bir trafik kazası esnasında bir çocuğun elinden kanalizasyona düşen dört yavru kaplumbağanın peşinden giderek kendi ailesini kuruyordu. Şans eseri tam da o kaza sırasında bir kamyondan fırlayan mutajen de kanalizasyona dökülünce Splinter ile dört yavru kaplumbağa zekileşip birer insan boyutuna geliyor, sonra da zamanında ustasını izleyerek ninjutsu öğrenen Splinter, oğlu yerine koyduğu kaplumbağaları ninja olarak eğitiyordu.
Son derece yalapşap düşünülmüş ve aynı oranda saçma şekilde kaleme alınmış olsa da en azından kendine has bir duruşu vardı eski öykünün. Direk olarak yeni nesle hitap edecek karışımızdaki öykü ise maruz kaldığı restorasyon yüzünden aşırı derecede sıradan bir hale bürünüp, o özgün absürtlüğün yerini de inanılmaz ucuz ve klişe bir ağırbaşlılık alınca tadı tuzu kaçmış, soğuk bir Ninja Kaplumbağalar çıkmış meydana. Zaten en baştan paldır küldür bir giriş izliyoruz; kısa ve manasız bir ön sözün ardından kaplumbağaların, Shredder ve kötücül Foot Clan örgütü tarafından kontrolü ele geçirilen New York şehrini karanlıktan kurtarmak için kanalizasyondan çıkıp marifetlerini sergilemeye başlamasıyla açılıyor film. Seyirciyi bir an önce saracağım diye baştan temeli zayıf atıyor yani. Splinter ile bizim dört afacan kaplumbağanın nasıl mutasyona uğrayıp birer ninjaya dönüştüğünü ise müthiş zekice (!) tasarlanmış kopuk flashback’lerle öğreniyoruz.
Kendine zorla sampur sumpur haberler sundurulduğu için durumdan bıkıp gerçek haberin peşine düşen ve bu sırada da şehrin gizemli kahramanlarının sırrını öğrenen TV muhabiri April O’Neil’ın hikayenin merkezine oturmasıyla birlikte olayların gidişatı da az çok netlik kazanıyor. Dört kaplumbağa tarafından kaçırılıp Splinter’a götürülen ve orada geçmişe dair önemli bilgiler edinen April, birden intikam hırsıyla yanıp tutuşarak kendini Ninja Kamplumbağalar’ın yanında Shredder ve Foot Clan’a karşı savaşırken buluyor. Zira April, çok önemli bir mutasyon formülü üzerinde çalışan bilim adamı babasının, laboratuarda çıkan bir yangında öldüğünü sanmış bunca zaman ama meğerse babası, projeyi birlikte yürüttüğü yakın ortağının ihanetine uğramış. Şimdi de yıllar sonra, en rahat güvenebileceğini düşündüğü kişi olan babasının ortağına şehri yok edecek gücü kendi elleriyle teslim ettikten sonra gerçekleri öğreniyor ve artık koca birer ergen olmuş çocukluğunun evcil kaplumbağalarıyla birlikte kahramanlığa soyunuyor. Bu bilim adamı baba, ortaklık, ihanet ve intikam meselesi sanki bir yerlerden tanıdık gelmiyor mu?
Bana kalırsa fena halde Örümcek Adam’ı çağrıştırıyor, hatta İnanılmaz Örümcek Adam’daki konunun birebir kopyası gibi duruyor. Anlaşılan senarist ekip hiç zahmete girmek istememiş ve yeni jenerasyon Ninja Kaplumbağalar’a yaratıcılığın sınırlarını zorlayan (!) baştan aşağı tırtıklama bir hikayeyi uygun görmüşler. Ya da belki de haklarını yememek lazım, yönetmen ve özellikle de yapımcının baskısı altında kalmış da olabilirler.
Diğer taraftan filmi, hoş bir nostalji yaşamayı ummadan, yalnızca bir pop-corn filminden bekleyeceği keyfi hedefleyerek izleyecekler için Jonathan Liebesman, Michael Bay’in de desteğiyle yüksek bütçeli blockbuster’ların her bir gerekliliğini fazlasıyla yerine getirmeyi ihmal etmiyor. Ama bu noktada bile Liebesman alabildiğine basite kaçıyor. Hatta fragmanda da küçük bir bölümünü gördüğümüz karlı arazide geçen sahneler, filmin belki de akıllarda yer eden tek aksiyon sekansları olarak kalıyor.
Bolca vurdu kırdı ile oyalayan ve mizahı yeterince iyi sağlayamayan film, arada bir akıllıca esprilere de yer veriyor neyse ki. Bilhassa da asansördeki beatbox sahnesinin bir hayli hoş olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bunun yanı sıra grubun en çatlağı olan Michelangelo da yer yer gayet güzel eğlendiriyor. Leonardo, Raphael ve Donatello ise her ne kadar CGI tasarımları yüzünden şirinliklerini bir parça yitirseler de yine ekibi tamamlıyorlar işte.
Kısaca mutasyona uğrayan dört laboratuar kaplumbağası ile bir farenin ninjutsu sanatını lağımda buldukları bir kitapla kendi başlarına öğrendiklerini savunan, Schredder’ı çeşitli robotlu filmlerden esinlenerek abuk subuk bir ninja robotuna çeviren ve tüm bunlarla güya olgunlaşan modifiyeli Ninja Kaplumbağalar, getirilen yaş sınırının aksine ancak çocuklara tavsiye edilebilir.

Ninja Kaplumbağalar / Teenage Mutant Ninja Turtles

Vizyon Tarihi: 05 Eylül 2014
Yapımı: 2014 – ABD
Tür: Aksiyon, Komedi, Macera
Süre: 101 Dak.
Yönetmen: Jonathan Liebesman
Oyuncular: Megan Fox, William Fichtne, Whoopi Goldberg, Mos Def, Will Arnett
Senaryo: Kevin Eastman, Peter Laird, Josh Appelbaum, André Nemec, Evan Daugherty
Yapımcı: Michael Bay, Ian Bryce

Exit mobile version