Kış geldi, kapıya dayandı. Size gelmedi mi yoksa? Gelene de gelmeyene de hayırlı olsun o zaman 😉 Kışın kar fotoğrafı çekmenin keyfini bilenler bilir. Bilmeyenlere de bildiğimiz kadarını anlatalım. Bildiğimizden değil tabi ki. Bildiğimiz kadarını anlatacağım.
Harika sonuç veren kar fotoğrafları çekmek için öncelikle sağlık diyoruz. Sağlık en büyük servetimiz, ona dikkat edin. Har vurup harman savurursak, lazım olacağı günlerde elimizde sağlık adına bir şey kalmaz. Bunun içinde giyim kuşama, kar fotoğrafları çekmeye çıkarken giyeceğimiz elbiseleri özenle seçmeliyiz. Yedek mutlaka bulundurmalıyız.
İçliklerimizi unutmuyoruz. Ayak bileklerimizi kapatacak botlar ve kar bileklikleri kullanıyoruz. Termal çorap olmazsa olmazlarımızdan. Hatta çantada yedek çoraplar bulundurmakta da yarar var. Benim botum çok kaliteli, bir şey olmaz demeyin. Su geçirmeyebilir ama dışı ıslak olacağı için ayağınız üşüyecek ve bu da sizi rahatsız edecektir.
Mümkün olduğunca ince ve kat kat giyinmeye özen gösterin. Aynı çift cam pimapen mantığı. Ne kadar kat olursanız, o kadar yalıtım yapmış olursunuz. Mont ise, su geçirmeyen türden olmalı. Islandığı zaman gün boyunca sizi üşütecektir. Buna dikkat etmeliyiz. Boyun için Puff en güzel çözüm. Montun dışına bağlanan kaşkol da ıslanınca sizi üşütecektir. Son olarak kafa ve kulakları sıcak tutmalıyız diyorum. Bereyi, kulaklığı takıyoruz, bu yetmiyor, bir de montun kapüşonunu bunların üzerine geçiriyoruz ki, ıslanıp bizi üşütmesinler.
Gelelim işin tekniğine…
Her şeyimizle kar fotoğrafı çekmeye hazırız. O zaman biraz işin tekniğine yönelelim istiyorum.
Fotoğraf makineleri fotoğrafını çekeceğiniz objeyi her zaman %18 gri tonuna çevirerek doğru pozlama yaptığını düşünür. Kar fotoğrafı çekerken bu durum bize pek doğru değerleri vermez. Çoğu zaman yanıltıcı olabilir. Şöyle düşünelim; kar fotoğrafı çekiyoruz ve kadrajımızın beyaz ağırlıklı oluyor. Bu da normaldir yani. Kar fotoğrafı çekiyoruz sonuçta 🙂 Ama fotoğraf makinesi bu fotoğrafı bize beyaz olarak vermez. %18 gri ağırlıklı verecektir. Bunun için fotoğrafları çekerken +1 pozlama değerinde çekerseniz bu problemi halletmiş ve fotoğraflarınızın beyaz ağırlıklı çıkmasını sağlamış olacaksınız.
Ben burada her zaman olduğu gibi yine RAW formatında çekim yapmanızı tavsiye edeceğim. Hatırlarsanız dergimizde yer alan önceki yazılarda anlatılmıştı. RAW bize fotoğrafların ham olarak kaydedilmesine imkan sağlıyordu. Jpeg fotoğraf 7 MB yer kaplıyorsa RAW 35 MB yer kaplayacaktır. Fakat siz bir o kadar veriye sahip olacaksınız. Bu tercihte bize, evde fotoğrafları işlerken bir o kadar kolaylık sağlayacak.
Bir diğer konu ise, WB yani beyaz ayarı. Eğer çekim anında hata yaptıysanız WB ayarını RAW formatta telafi etmek daha kolay ve verimli olur. Bunların mantığını öğrendik. Şimdi sıra geldi detaylara. Genellikle AV/A yani diyafram öncelikli mod tercih edilir. Alan derinliğine istediğiniz gibi hükmedebilirsiniz. Arka planı sadeleştirmek istediğinde açık diyafram tercih edilir. Bu da konunun ön plana çıkarılmasında yardımcı olur. Objektifin verdiği imkanlar doğrultusunda (f/1,8-f/2,8 gibi). Fotoğrafta bütün alanların net olması isteniyorsa (f/8-f/9) gibi değerleri tercih ederiz. Buradaki matematiksel hesabı düşünerek sizlerde tercihinizi buna göre yapabilirsiniz.
Çekim ekipmanlarını çetin hava koşullarına hazırlamak
Fotoğraf makinesi ve objektiflere gelince; soğuk havalarda öncelikle bataryalara özen göstermeliyiz. Enerji tüketimi çok artacaktır. Çekim yapmadığımız zaman bataryalarımızı cebimizde taşıyalım, varsa yedek bataryalarımız da dolu olsun. Soğuk ve yağışlı havalarda mümkünse tek lens ile çekim yapmaya özen gösterin. Yağmur veya kar yağışında lens değişimi sıkıntı yaratacak ve dikkat etmediğinizde makine ve sensörünüzün zarar görmesine neden olacaktır. Ben bu tip çekimlerde seyahat lensi diye tabir edilen 18-105, 18-135, 18-200, 24-105, 28-300 gibi lensler tercih etmenizi tavsiye ederim. Lens temzileme bezi ve zaman zaman kurulamak için harici bir kumaş mutlaka çantada olmalı. Fotoğraf makinesi çantası sağlam olmalı ve üzerinde su geçirmez koruyucusu bulunmalı.
Soğuk alandan yemek yemeğe ya da dinlenmek için bir mekana girildiğinde lens ve vizörde buğulanmalar olacaktır. Kesinlikle buğulanmaya müdahale etmeyin. Bırakın makine ortama kendisi yavaş yavaş alışsın. Buğu kendiliğinden kaybolsun. Sildiğiniz de istenmeyen üzücü sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Kapalı mekanlara girerken makine çantada bulunursa ortama sert girişleri hafifletmiş oluruz.
Eğer varsa polarize filtre ile çekim yapın. İstediğiniz etkiyi yaratana kadar polarize filtreyi çevirin. Bu size daha hoş görüntüler elde etmenizde yardımcı olacak. Kış aylarında en güzel fotoğrafları, dallardan ve çatılardan sarkan buz manzaraları veriyor. Buzların içine saklanan güzellikleri kaçırmamak adına yürürken dikkatli olun. Belki de hayalini kurduğunuz o güzellik buzun içinde saklı olabilir. Yine kış ve kar fotoğraflarının vazgeçilmezi siyah beyaz fotoğrafları denemeyi unutmayın. Kontrastı artırarak siyah beyaz rengin kombinazasyonunu arttırabilirsiniz. Kar yağarken kar tanelerini flaş yardımı ile daha belirgin hala getirebilirsiniz. Flaş gücünü biraz düşürerek kar tanelerinin patlamasını engellemiş oluruz.
Düşük enstantene tercihleri ile kar tanelerinin hareketini fotoğrafımızda gösterebiliriz. Düşük enstantene deyince aklınıza ne geliyor? Tabi hemen tripod gelir. Net fotoğraflar için düşük enstantene de mutlaka makineyi sabitleyin. Makineyi sabitlediğiniz de, lensde titreşim engelleyici varsa hemen onu kapatın. Kapattığınız bu özelliği makineniz hareketlendiğinde tekrar açmayı unutmayın.
Kışın unutmayacağımı en önemli şey zaman. Günler kısa ve bunu çok iyi değerlendirmelisiniz. Bunun için mutlaka gün doğumu ve gün batımı saatlerini kontrol edin ve planınızı bu saatlere göre yapın.
Benden bu sayılık kadar. Işık gönlünüzce olsun, mutluluk kadrajınıza dolsun diyor ve bol fotoğraflı günler diliyorum.
Yazan: Feridun Arslan • ferudun7@gmail.com