iOS 15 vs Android 12  

Heyecanla beklenen iOS 15 ve Android 12 hakkında bilmeniz gereken her şey…   

iOS 15, Apple’ın iPhone için geliştirdiği bir sonraki işletim sistemi. Android 12 ise Google tarafından birçok markanın sunduğu cihazlar için geliyor. Önizleme ve ardından beta versiyonları yayınlanan her iki işletim sisteminde geliştirme sürecinde son dönemece girildi. Geliştirme, rötüş ve son düzenlemelerin ardından sonbahar aylarıyla birlikte her iki işletim sistemi de nihai formlarına ulaşacak.

iOS 15 ve Android 12’nin geliştirilme aşaması devam ediyor. Böylece, nihai şekilleri de büyük oranda netlik kazandı.  iOS 15’in sunacağı yenilikler, ek özellikler büyük ölçekte belli. Android tarafında da durum hemen hemen aynı. Peki tüm göstergeler ışığında iOS 15 ve Android 12 neler vadedecek? Hangisi daha iyi bir işletim sistemi deneyimi sağlayacak? İşte bu soruların yanıtları… 

 

 

iOS 15 

Apple’ın bir sonraki iPhone işletim sistemi iOS 15, Temmuz ayında beta olarak yayınlandı, nihai sürümün ise iPhone 6s ve daha yeni modeller için ücretsiz yazılım güncellemesi şeklinde sonbaharda kullanıma sunulacağı kaydedildi. Beta aşaması şüphesiz geniş kesimlerle buluşmaya başladığı önemli bir dönem. Genel itibarıyla iOS 15’te, iPhone kullanıcılarının halihazırda ‘gayet iyi durumdaki’ işletim sistemi deneyimlerinin bazı ufak ‘dokunuşlarla’ daha ileri seviyeye taşınmak istendiğini görüyoruz.  

iPhone deneyimini zenginleştiren güçlü özelliklerle büyük bir güncelleme içeren iOS 15, FaceTime görüşmelerini daha doğal hale getiriyor. Böylece, bildirimleri yönetmenin yeni yolları ile kullanıcıların odaklanıp anı yaşamalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, bilgilere hızla erişim sağlamak için aramaya ve fotoğraflara daha akıllı özellikler kazandırıyor.  

 

İletişim ve paylaşım 

FaceTime’da Uzamsal Ses özelliği, Portre modu, Windows desteği ve SharePlay dikkat çeken yenilikler. Uzamsal Ses özelliği sayesinde, FaceTime görüşmelerindeki sesler konuşan kişinin ekranda durduğu taraftan geliyormuş gibi duyuyor. Ayrıca, yeni mikrofon modları kullanıcının sesini arka plan gürültüsünden ayırıyor.  iPhone’da çekilen portre fotoğraflarından ilham alarak, Portre modu FaceTime’da da kullanabiliyor. Görüntülü görüşmeler için özel olarak tasarlanan Portre modu sayesinde kullanıcılar arka planlarını flulaştırarak kendilerini görüntünün odak noktasına yerleştirebiliyor.  

 

Öte yandan FaceTime görüşmeleri iOS 15 ile Apple aygıtlarının ötesine de geçiyor. iPhone, iPad veya Mac’te bir bağlantı oluşturup Mesajlar, Takvim, Mail veya üçüncü taraf uygulamalarıyla paylaşma imkanı sağlıyor. Böylece, Android veya Windows aygıtlarındaki web tarayıcısı üzerinden FaceTime görüşmesine katılmak herkes için mümkün oluyor. 

SharePlay ile, kullanıcılar arkadaşlarıyla FaceTime görüşmesi yaparken deneyimlerini paylaşabiliyor; örneğin Apple TV’de TV programlarını veya filmleri eşzamanlı olarak izleyebiliyor veya uygulamaları birlikte görüntülemek için ekranlarını paylaşabiliyorlar. 

 

Odak özelliği 

iOS 15, kullanıcıların dikkat dağınıklığını azaltmalarına ve odaklanmalarına yardımcı olan araçlar sağlıyor. Odak, bildirimleri ve uygulamaları kullanıcının nelere odaklanmak istediğine göre filtreleyen yeni bir özellik. Kullanıcı, özel bir Odak oluşturup veya hangi kişilerin ve uygulamaların kendisine bildirim gönderebileceğini belirlemek için aygıt içi akıllı teknolojilerden yararlanarak önerilmiş bir Odak seçip ayarlayabiliyor. 

 

Bildirimler  

Yeniden tasarlanan Bildirimler, kişilere fotoğraf ekleme seçeneği ve uygulamaları tanımayı kolaylaştıran daha büyük simgeler sunuyor. Dikkat dağınıklığını azaltmak için, yeni bir bildirim özeti acil olmayan bildirimleri bir araya toplayarak sabah veya akşam gibi daha uygun bir zamanda gösteriyor.  

 

Live Text ve Spotlight Arama  

Live Text özelliği, aygıt içi akıllı teknolojilerden yararlanarak bir fotoğraftaki metinleri algılıyor. Ayrıca, kullanıcıların bu metinler üzerinde işlem yapabilmesini sağlıyor. Örneğin, kullanıcı el yazısıyla yazılan bir yemek tarifinin fotoğrafını arayıp buluyor. Böylelikle, bir mağaza vitrinindeki telefon numarasını çekerek telefon etme seçeneğini kullanabiliyor.  

 

Notlar 

Notlar uygulaması, kullanıcı tarafından oluşturulan etiketlerle içerikleri hızla kategorilere ayırmayı kolaylaştırıyor. Bahsetmeler özelliği ise paylaşılan notlardaki üyelerin önemli güncellemeler olduğunda birbirlerini haberdar edebilmesini sağlıyor.  

 

Sizinle Paylaşılan 

Yeni Sizinle Paylaşılan özelliği, sistem genelinde çalışarak Mesajlar’daki yazışmalarda paylaşılan makaleleri, müzikleri, TV programlarını, fotoğrafları ve daha fazlasını buluyor. Böylece, bunları Fotoğraflar, Safari, Apple News, Müzik, Podcast’ler veya Apple TV uygulamasında pratik bir şekilde açarak bilgilere bağlam içinde hızla erişmeyi kolaylaştırıyor. 

 

Canlı Çeviri 

Çeviri özelliğine, farklı diller arasında yapılan konuşmaların daha doğal bir şekilde devam etmesini sağlayan yeni Canlı Çeviri özelliği geliyor. Sistem genelinde kullanılabilen çeviri özelliği, kullanıcıların iPhone’un herhangi bir yerindeki metinleri çevirebilmesini sağlıyor. 

 

Android 12  

Google’ın gelecek nesil işletim sistemi Android 12, ilk önce geliştirici ön izleme, sonra da beta sürümüyle karşımıza çıktı. Üstelik, uzun süredir güncellemeler alarak geliştirilme ve daha iyi hale getirilme yolunda ilerliyor. Google’ın yeni işletim sisteminin merkezinde konumlandırdığı geliştirmelerin güvenlik, kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi ve daha yüksek stabilite olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Android 12’nin beta sürümünde öne çıkan özelliklere yakından bakacağız.  

 

Ekran görüntülerinde kaydırmaya yönelik iyileştirmeler:

Ekran görüntülerini geniş bir alandan almakla ilgili yerel bir destek ihtiyacı kullanıcılar tarafından uzunca bir süredir dile getiriliyordu. Kullanıcılar Android 12 ile beraber ekranı kaydırarak daha geniş ekran görüntüleri alabilecekler. Ayrıca, bunu yaparken arayüzün sunduğu birçok yardımcı elemandan faydalanabilecekler. 

 

Uygulama paylaşımına yönelik ilerlemeler: 

Bölünmüş ekranlarda kullanılan uygulamalarla ilgili Android 12’de ciddi değişikliklere gidildi. Ayrıca aynı uygulamanın birden fazla kez açılabilmesi için değişiklikler de mevcut. Çift dokunmayla uygulamaların pozisyonlarının değiştirilebildiğini de unutmayalım. 

 

Güç butonu ile Google Asistan’ın kullanılması: 

Google yeni işletim sisteminde mevcut Google Asistanı’nı çağırma metotlarına bir yenisini daha ekliyor. Buna göre, güç butonuna birkaç saniye basılı tutarak Google Asistanı’nı çağırmak mümkün olacak. 

 

Widget menüsünde bulunan arama çubuğu: 

Widget seçici artık daha kompakt ve daha kullanışlı oluyor. Benzer widget’lar gruplandırılarak widget seçici daha sade bir görünüme kavuşuyor. Ayrıca, özel olarak aradığınız bir widget’ı bulmak için dahili arama çubuğundan da faydalanabilirsiniz. 

 

Yeni emojiler: 

Emoji 13.1 ile dışarıdan yüklenebilen emojilerin Android 12’de test edildiğini ve emojiler arasına dahil edileceklerini görüyoruz. Artık daha yeni ve daha fazla emoji mevcut olacak. 

 

Yeni Wi-Fi ve internet değişimleri: 

Bağlı olunan Wi-Fi ağının ismi değişerek yerini “Internet” ismine bırakıyor. Kullanıcı, Internet ismini taşıyan bağlantı durumunu gösterir. Ayrıca, ikona dokununca bağlı olan ve kullanılabilir kablosuz ağların isimlerini görüntülüyor. Ek olarak kablosuz hotspot desteğinde uyumluluğu arttırma seçeneği de geliyor. Bu da 5 GHz olan bağlantıyı 2,4 GHz’e düşürmeyi sağlıyor. 

 

Yeni ses ayar çubuğu: 

Android’in ses seviyesi barı yeni tasarımıyla karşımızda. Artık daha kalın ve daha yuvarlak hatlara sahip. Ayrıca, yeni ses barı, sistem temasına uygun renkler taşıyor olacak. 

 

Her uygulama için özel açılış ekranı: 

 

Artık her uygulama açılırken varsayılan olarak Android’in oluşturduğu bir açılış ekranı görüntülenecek. Uygulamanın ikonu ve temaya göre açık/koyu arka plana sahip olacak. Ancak birçok uygulama zaten kendi açılış ekranlarını kullanacağı için bu eklentinin gerçek kullanımda nasıl görev yapacağını henüz bilmiyoruz. 

 

Sayfalardaki animasyon değişiklikleri: 

Bir sayfada bir ögeye dokunduğunuzda ya da sayfanın en üst / en alt noktasına ulaşınca oynayan animasyonlara yenilik geldi. Google burada farklı efektlere sahip animasyonlar kullanıyor. 

 

Yeni şarj animasyonu: 

Artık Android cihazınızı bir güç kaynağına bağladığınızda ekranın altından yukarı doğru dalgalanarak yayılan yeni bir animasyon bizleri karşılıyor. 

 

Parlaklık ayar çubuğuna yönelik ince ayarlar: 

Parlaklık ayar çubuğu da tıpkı ses barı gibi kalın hale geldi. Şu an parlaklık seviyesine kadar kalın, devamında ince yapıda bir parlaklık çubuğu gözlemliyoruz. 

 

Parlak renkleri azaltma: 

Android 12 DP1 sürümünde parlak renkleri azaltma seçeneği geldi. Bu özellik, ekran panelinin izin verdiği seviyeden daha fazla parlaklığı azaltmak için koyu bir kaplama ekliyor. Android, DP2 sürümünde bunu “Parlaklığı azaltma” olarak yeniden isimlendirdi. Ayrıca, daha sonrasında “Ekstra sönük” olarak bir daha isim değişikliği geçirdi. 

 

Geliştirilmiş bildirim izinleri: 

Android 12’de “Köprü uygulamalar” içerisine eklenen “Bildirim izinleri” menüsü bize bir yandan ciddi ipuçları veriyor. Bu özellik, bir uygulama tarafından üretilen bildirimlerin hangi bildirim dinleyici uygulamalar tarafından erişilebilir. Ayrıca, izlenebileceğini denetlememize izin veriyor. 

 

Sonuç 

Google-Apple rekabetinde yeni perde açıldı… Android-iPhone işletim sistemleri arasındaki rekabette kimin önde olduğu uzun yıllardır tartışmalı bir konu durumunda. Apple, sonraki işletim sisteminin beta aşamasını Temmuz ayında sundu. İlginç bir detay olarak Android 12 bir miktar önde, zira daha uzun süredir geliştiriliyor. Ek olarak daha yoğun şekilde tasarımsal yenilik sunduğu dikkatlerden kaçmıyor.  

Apple’ın iOS 14 ile önemli bir atılımda bulunduğu biliniyor. Bu kadar yoğun şekilde genişletilmiş bir yazılıma yeni özellikler kazandırmak kadar kolay değil. Apple, sanki biraz bu sancıyı yaşıyor. Google tarafı ise bu konuda bir miktar daha açık. Üstelik Android ekosisteminin şöyle bir özelliği var; kullanıcılar çok daha araştırmacı ve analize yatkın. Bu nedenle beğenmedikleri özellikler için üçüncü parti arayışlara vakit kaybetmeden girebiliyorlar. Apple tarafında çok düşük ölçüde rastlanan bu durum, genel itibarıyla yazılım geliştiricilerin görebildikleri ile sınırlı bir ilerleme sürecini beraberinde getiriyor. Android ekosistemindeki etkileşim gücü Apple’da uzun süredir yok.  

Google’ın yeni işletim sisteminin merkezinde konumlandırdığı geliştirmelerin güvenlik, kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi ve daha yüksek stabilite şeklinde karşımıza çıktığını görüyoruz… Diğer yandan Apple’ın iOS ile her zaman çok daha ‘sorunsuz’ yazılımlar sunduğuna şüphe yok. Her ne kadar kapsamlı geliştirme boyutları sunulmasa da stabilite ve güvenlik gibi alanlarda rakipsiz.

En nihayetinde ise iki mobil işletim sistemi yeniliğini, eş zamanlı olarak yakından görme fırsatı bulmaya devam ediyoruz. 2021’de Android bir adım önde gidiyor. Bakalım kalan son aylarda iOS tarafında bir atılım olacak mı? Merakla ve heyecanla bekliyoruz… 

Exit mobile version