Dünyanın hangi denizinde olursak olalım, su altında büyük bir balık sürüsü ile karşılaşmak o an her türlü amacımızı geride bırakır. Artık bütün hedefimiz o sürüye yaklaşmak, mümkün olduğunca deniz yaşamının bu zenginliğini izlemek ve elimizden geldiğince bu doğa olayını fotoğraflamaktır. Çünkü, artık sadece ülkemiz denizleri için değil tüm dünya denizlerinin en nadir karşılaşılan sahneleri arasında balıkların oluşturduğu büyük sürüleri bulunmaktadır. İklim krizi, çevre kirliliği, aşırı avlanma, kıyılardaki betonlaşma ve nüfus artışı artık balıkların bir araya gelmesini çok zorlaştırmıştır. O neden yüzlerce, binlerce balığın oluşturdukları sürüler ile su altında karşılaşmak su altı fotoğrafçılarının en büyük hayalleri arasındadır. Bazen fotoğrafçı elindeki balıkgözü (fisheye) objektifinin kadrajına sığdıramayacağı büyük sürüler ile de karşılaşacak kadar şanslı bir gününde olabilir.
Tek Bir Balığın Fotoğrafını Çekmek Zordur Ama…
Aslında tek bir balığın fotoğrafını çekmek de kolay değildir. Genelde balıkların davranışları (diğer birçok su altı canlısı gibi) insanlardan uzaklaşma yönündedir. O nedenle bir balık ile su altında önceden planlandığı gibi kadraj yapılabilmesi, kompozisyon kurgulanması çok zordur. Buna karşılık bazı balık türleri de son derece hareketsiz olan dip balıklarıdır. Onlar da kamuflaj yeteneklerine güvenirler ve birçokları da zehirli ve dikkat edilmesi gereken canlılardır. O nedenle hedeflendiği şekilde balık fotoğrafı çekmek birçok su altı fotoğrafçısının en zorlandığı konular arasındadır.
Buna karşılık sanılanın aksine, binlerce balığın oluşturduğu sürülerin fotoğrafını çekmek tek bir balığın fotoğrafını çekmekten çok daha kolaydır. Bunun en büyük nedeni balıkların sürü oluşturmalarının altında yatar aslında. Balıkların birçok türü göç, beslenme ve üreme amaçlı bir araya gelerek büyük sürüler oluştururlar. Bir başka neden de düşmanlarından korunmak amacıdır. Bir araya toplanarak hayatta kalma şanslarını arttırırlar. Bu nedenlerden dolayı sürüyü oluşturan bireyler dış faktörlerden daha fazla kendi aralarındaki koordinasyona odaklanırlar. Bu da fotoğrafçıların bir sürüye yaklaşmalarını zaman zaman tek bir balığa yaklaşmaktan daha kolay hale getirir. Sürü fotoğrafı çekmek için çok yaklaşmaya da gerek olmayabilir. Sürülere uzak kalarak da fotoğraf çekilebilir. Fotoğrafçı için bir başka avantaj da kadrajı dolduran bir balık sürüsünün zaten kendisinin başlı başına bir kompozisyon oluşturmasıdır. Bu aşamada sürüyü oluşturan bireylerin koordinasyonlarının bozulmaması ve farklı yönlere doğru yüzerek sürünün seyrekleşerek doğallığını kaybetmemesi en önde gelen şarttır. Bu da fotoğrafçının deneyimi, çevreyi tanıması, karşısında olan balık türlerinin davranışlarını bilmesi ve su altındaki dalgıçlık becerisini kullanabilmesi ile mümkündür. Bu nedenle göz önünde tutulması gereken bazı unsurlar bulunur.
Öncelikle sürünün yapısına, hareket tarzına uygun bir objektif seçilmesi ve bu objektifin geniş açılı bir objektif olması şarttır. Ancak tek görüş açısına sahip bir objektif (prime lens) yerine daha fazla kadraj seçeneği tanıyan bir değişken odak uzaklığına sahip (zoom) objektif seçilmesi çok daha idealdir.
Dalgıcın Sakin Olması Çok Önemlidir
Balık sürüsü ile karşılaşıldığında dalgıcın sakin olması, çok yavaş hareket etmesi ve sürünün hareket ve yönüne göre hareket etmesi çok önemlidir. Ancak bu aşamada en büyük problem grubu oluşturan diğer dalgıçların davranışlarından kaynaklanır. Çünkü her dalgıç aynı sürünün fotoğrafını çekmek için motive olduğundan sürünün dağılmasına ve kendileri dahil diğer fotoğrafçılarında başarısızlığının en büyük nedeni olabilirler. O nedenle bu aşamada gruptaki diğer dalgıçlar ile koordineli hareket etmek çok önemlidir. Bu ortak hareket halinin aslında dalış öncesi planlanması gerekir. Aksi halde aynı dalışta olan hiç kimse hedeflediği fotoğrafı çekemez.
Balık sürüsüne yaklaşmadan önce, hangi çekim değerlerinin kullanılacağına karar verilip ortama ve sürüyü oluşturan türlerin karakteristiğine göre makine üzerinde ayarlar yapılmalıdır. Örneğin bazı balıkların vücut yapıları bir ayna gibi ışığı geri yansıtacak yapıdadır. Akyalar, karagöz gibi balıklar bunlara örnek gösterilebilir. Bazı balık türleri de birçok koyu renkli resif balığında olduğu gibi aksine ışığı emip çok zor geriye yansıtırlar. Bu pozlamayı etkileyeceğinden sürüye yaklaşırken balıkların bu özelliği göz önüne alınmalıdır.
Flaşların da kamerada tercih edilen geniş açı hatta balık gözü objektiflerin açılarına paralel olarak daha fazla alanı aydınlatabilmeleri için, flaşın orijinal açısını genişletecek ışık dağıtıcıları (diffuser) kullanmaları gerekecektir. Ayrıca flaş kolları objektiften mümkün olan en uzakta konumlanması gerekir. Bunun için flaş kolları en açık pozisyona getirilmelidir. Balık sürüsüne uzak kalınıyorsa flaşların manuel modunda, eğer sürüye yaklaşılabiliyor ve kadraj tamamen balıklar ile kaplanması halinde flaşları TTL modunda kullanmak yerinde olacaktır.
Sürüyü oluşturan balıkların türleri ve onların davranışlarıyla ilgili fotoğrafçıların ön bilgisi kesinlikle olmalıdır. Örneğin barakuda gibi balıklar dalgıçların sokulmasına çok izin vermezlerken resif balıklarının oluşturduğu sürülere daha rahat yaklaşılabilir.
Alan Derinliğini Artırmaya Dikkat
Balık sürüsü fotoğraflarında alan derinliği de fazla olmalıdır. Geniş açı objektifin bu sorunu büyük ölçüde çözmesine rağmen yine de mümkün olan en kısık (f:11 ve üzeri) diyafram açıklığı kullanılarak alan derinliği arttırılmalıdır.
Bazı sürüler ahenkli ve yavaş hareket eden balıklardan oluşur. Hızlı hareket eden barakuda ve benzeri balık türlerinin fotoğrafları çekiliyorsa flaşın senkronize edilebileceği en hızlı enstantane hızı seçilmelidir. Örneğin 1/250 gibi.
Sürüye yaklaşıldığında balıkların kadraja doğru veya kadraja yatay yönde hareket ederken fotoğrafları çekilmelidir. Dalgıçtan kaçış pozisyonunda, kadrajdan dışarı doğru yüzen sürünün fotoğraflarını çekmekten kaçınılmalıdır. Genel prensip tüm balıkların aynı yöne doğru yüzüyor olmalarıdır.
Sürüyü arka plandan ayırt etmek için yatay ve hafif yukarı doğru bir açıda fotoğraf çekilmelidir. Mümkün olduğunca sürü fotoğrafı çekerken dik kadrajdan kaçınılmalıdır.
Karşınıza aniden çıkan bir sürüyü fotoğraflarken bütün bu parametreleri, olması gerekenleri, olasılıkları olumlu olarak fotoğrafa yansıtmanın çok kolay olmayacağı çok açıktır. Ama balık sürülerinin fotoğrafını çekmek deniz yaşamının gerçek zenginliğini su üstüne taşımaktır.
Yazı ve Fotoğraflar: Ateş Evirgen