Fotoğraf makineni kendin yap: Pinhole (iğne deliği) fotoğraf makinesi

İğne deliğinden geçen nostaljik fotoğraflar ile gerçeküstü dünyanın kapılarını aralayın

Fotoğraf makinesinde görüntü oluşumunun en temel ilkesi üzerine kurulu olan “İğne Deliği Fotoğraf” fotografik görüntüyü teknolojiye meydan okurcasına en ilkel yöntemlerle üretir. Pinhole veya iğne deliği makineler, aynı zamanda fotoğraf makinelerinin en eski modelidir.  Sistemleri ise çok basit; bir kutu, bir iğne ve fotoğraf kağıdı ile evde kendiniz bile yapabilirsiniz. çoğu kişi de böyle yapıyor. “İyi de böyle bir işe niye giriliyor? Geçmişe dönüş mü?” dediğinizi duyar gibiyiz fakat bu teknikle çekilen fotoğraflar gerçeküstü bir dünyanın kapılarını açıyor bize.
“İğne deliği” fotoğrafları, bilinen fotoğraf makinelerindeki objektiflerin yerini 0.25-1mm çapındaki bir iğne deliğinin alması anlamına geliyor. Işık bu delikten geçerek, karanlık ortam sağlayan kutunun içinde bulunan ışığa duyarlı yüzey (film ya da kart) üzerinde bir görüntü oluşturuyor. Ayakkabı kutusundan, şekerleme, kola ve hatta kibrit kutularına, eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimli nesnelerden ışık geçirmezliği sağlanmış bir odaya kadar birçok nesneden kamera olarak yararlanmak mümkün. Işık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızan ışıkla “camera obscura’ ya dönüşebiliyor.
Camera obscura”dan süzülen görüntüler, merkezden kenarlara doğru kararan ve saçılan etkisi ile kendi estetiğini yaratır. Aşırı geniş açı olarak tasarlanan makinelerde bu etki daha da artar. Elde edilen dairesel görüntülerde dramatik etki hakimdir.

Dünya Pinhole Günü

Pinhole fotoğraf dünyada o kadar ilgi çekiyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun, Nisan ayının son Pazar günü “Dünya Pinhole Günü” seçilmiş. Bugün bir iğne deliği kullanarak fotoğraf üreten herkes fotoğrafını tarayıp www.pinholeday.org sitesine yükleyerek “Dünya Pinhole Günü” galerisinde yer alabiliyor. Bir sonraki “Dünya Pinhole Günü” ise 26 Nisan 2009 olarak belirlenmiş.
Türkiye”de de “iğne deliği” fotoğraflara olan ilgi giderek artıyor. Geçtiğimiz Aralık ayında Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitesi”nin 125. ve Fotoğraf Bölümü”nün 30. kuruluş yılı vesilesiyle İstanbul Fransız Kültür Merkezi”nde “İğne Deliğinden Dünya” sergisi düzenlendi. öğrenci çalışmalarından yapılan seçkilerin yer aldığı sergide, ziyaretçiler, fotoğraf sanatının ilginç dünyasına tanıklık ettiler.
İstanbul Modern Sanat Müzesi de 2500 yıllık Camera Obscura ilkesine dayalı “iğne deliği” (pinhole) tekniğini kullanan Adanalı 33 genç fotoğrafçının çalışmalarını “İğne Deliği Fotoğrafları” sergisinde bir araya getirdi. “Adana Adasokağı Lisesi”nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Nuri Gürdil”in önderliğinde 2006″da kurulan ve Tepebağ Lisesi”nde süren fotoğraf atölyesi, Adana”daki okullara da örnek oldu.
Nuri Gürdil”in kurduğu fotoğraf atölyesine katılan öğrenciler, gerekli donanımı sağlayamadıkları için sorunu “İğne Deliği” tekniği ile çözmüşler. öğrenciler, üzerine delik açılmış konserve kutularını ve benzer nesneleri kullanarak iğne deliği düzenekleri oluşturmuşlar, konserve kutusuna açılan bir delikten sızan ışıkla, birbirinden ilginç görüntüler çıkarmışlar. çektikleri fotoğraflarla, gerek ifade biçimleri, gerekse iğne deliği için gerçekten yakalanması zor olan kompozisyonlar oluşturup, ışığı etkileyici bir biçimde kullanarak birbirinden etkili görüntüler yakalayan Adana”lı genç öğrenciler, fotoğraf çalışmalarıyla Seyha, Pozantı, Yüreğir ilçelerindeki 10 ayrı okula da örnek olmuşlar.
 

Pinhole fotoğrafın prensibi

Pinhole, yani iğne deliği fotoğrafçılığının teorik altyapısı karanlık ve kapalı bir ortama çok küçük bir delikten giren ışığın tam karşısındaki duvarda dışarıdaki görüntünün aynısını oluşturmasına dayanır. Yani elinize her tarafı kapalı bir dikdörtgenler prizması aldığınız zaman bir yüzeyinde açtığınız minik delik, o yüzeyin tam karşısında ters bir görüntü oluşturur. Eğer görüntünün oluştuğu yüzeyde ışığa duyarlı herhangi bir şey varsa küçük bir fotoğraf makinesi hazırlamış olursunuz.
?imdi dilerseniz el yapımı bir pinhole makine elde etmek ve pinhole fotoğraf çekmeye başlamak için ihtiyacımız olan malzemelere ve yapılması gerekenlere kısaca göz atalım:

Gerekli malzemeler:

• 13x18cm 100 Asa tabaka film    
• Sağlam bir silindirik kutu (konserve kutusu vs.)
• Silindirik PVC magazin
• Mat siyah kağıt ya da siyah sprey boya (makinamızın içini siyah yapabilmek için)
• çift taraflı siyah bant, uhu
• Makas, maket bıçağı
• Alüminyum folyo
• çivi, iğne
Temel olarak bir iğne deliği kamera bir tarafında minik bir delik, diğer tarafında film ya da fotoğraf kağıdı bulunan ışıktan korunmuş bir kutudur. Ev yapımı kameralarda iğne deliğini örten plastik bir zarf ya da bir parça karton vardır.

Yapım aşaması:
1 – 13x18cm boyutunda 100 ASA tabaka film karanlık odada kutusundan çıkarılır. Karanlık odada hiç ışık olmayacağı için magazinlerin ve ihtiyacınız olabilecek olan aletlerin düzenli bir biçimde olması gereklidir.  Duyarkata zarar vermemek için özel eldivenler ya da steril olmayan pudrasız eldivenler kullanılmalıdır.
2- Filmin doğru yönünü bulmak için çentiklerden yararlanılır
3- PVC magazinin iki yüzeyine her iki film ayrı ayrı çift taraflı bant yardımıyla yapıştırılır.
4- Magazin kutunun içine yerleştirilir.
5- Magazin kutu içinde oynamayacak şekilde sabitlenir. Kutunun içi yansımanın önlenmesi için siyah kağıtla kaplanmalı ya da boyanmalıdır.
6- Delik ile film düzleminin merkezlemesi yapılır. Yapılacak ilk çekimde dış bükey film kullanılacaktır. Camera obscura”nın bir özelliği de burada ortaya çıkar. Film dış bükeyse oluşan görüntü iç bükey perspektifli olacaktır.
7- Kutunun kapağı sıkıca kapatılır ve kenarları emniyet için bantlanır.
8- Artık camera obscura çekime hazırdır. Filminizin türüne göre sınırlı sayıda çekim hakkınız vardır.
9- Camera obscura çekimlerinde ışık ölçümleri belli matematiksel temellere dayanmasına rağmen yapılan denemeler ve sezgiler de önemli bir yer tutar. Kadraj ve ışık ölçümü yapılır.
10- Gün ışığında 15 saniye ile 10 dakika arasında, iç mekanlarda 2 saate yaklaşan pozlama süreleriyle çekim gerçekleştirilir.

   
   
   

 

 

 

Pinhole”a gönül veren bir fotoğrafçı Ahmet Selim Sabuncu ile pinhole üzerine…
“Pinhole (iğne deliği) tamamen bir sabır ve birikim işi. Bu işe ilk başladığımda okuduğum bir makalede ya çok seversiniz ya da nefret edersiniz diyordu. Yani bu ortalama aşkla yapılacak bir iş değil; bir tarafta mükemmel dijital makineler Photoshop, diğer tarafta kutulara delik delip bir kare çekmeye çalışmak, yani iğneyle kuyu kazmak…” diyor Ahmet Selim Sabuncu. 1987 yılından beri pinhole (iğne deliği) fotoğrafa gönül veren Sabuncu, Türkiye”de uluslararası “pinhole” gününe katılan ilk Türk fotoğrafçı. Pinhole üzerine yazdığı yazılar, atölye çalışmaları, açtığı sergiler ile bu tarz fotoğrafa ilgi duyan kişilere yardımcı olmaya çalışan Ahmet Selim Sabuncu ile pinhole fotoğrafçılığı üzerine kısa bir söyleşi yaptık…

Photoline: Nasıl kutular hazırlıyorsunuz? Kutuya deldiğiniz delikler kaç mm? Hangi tür film kullanıyorsunuz? Kısaca tekniğinizden bahseder misiniz?
 Ahmet Selim Sabuncu: Pinhole fotoğraf çekmek için çekim yapılacak konuya göre kutu yapmak gerekiyor. Yani işin başında ne çekeceğinizi saptamanız gerekiyor. Konu, kullanacağınız film boyutu, odak uzaklığı, kutunun film değiştirme uygunluğu ve pratikliği gibi pek çok değişkeni göz önünde tutmak gerekiyor. Tüm bu değişkenlere göre tasarladığınız kutu her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Doğru sonuçlara ulaşmak için kutuda değişiklikler yapıp pek çok kez test çekimleri yapmak gerekiyor.  Delik çapı pinhole kameralarda oldukça önemli. Düzgün, çepersiz ve olabildiğince küçük çaplı deliklerle keskin sonuçlar almak mümkün. Benim makinalarımdaki delik çapları yaklaşık olarak 0.30mm. Kullandığım silindirik kutuda 13x18cm 100 Asa tabaka film kullanıyorum. Panoromik kutuda ise 100 Asa roll film kullanıyorum.
 
PL: Kaç yıldır pinhole çekiyorsunuz? Görüntü kalitesini artırmak için nasıl denemeler yaptınız?
ASS: Fotoğrafa 1980 yılında başladım. İlk pinhole denemeleri ise 1987’de başladı. Sistemli pinhole fotoğraf üretmem 1989 yılında başladı. Görüntü kalitesi için odak uzaklığı, delik çapı ve pozlama süresi ile oynamak gerekiyor. çok test almak ve bu testleri doğru yorumlamak gerekiyor. Aslında öncelikle ve kesinlikle iyi bir temel fotoğraf bilgisine sahip olmak gerekiyor.
 
PL: Ne tür mekanlarda çalışmayı seviyorsunuz?
ASS: İlk pinhole çalışmalarımı Cumhuriyet yapıları üzerinde yapmıştım. Gün ışığında pozlama süresi yaklaşık 15-20 sn sürüyor. Kapalı mekanlarda ise bu süre 1/2 saati buluyor. Bu yüzden fotoğraflara insan unsuru ekleme zorlaşıyor. Portre ve nü çalışmalar oldukça keyifli sonuçlar veriyor. Ama bu tür çalışmalar için sabırlı model bulmak oldukça zor. öncelikle Cumhuriyet yapıları serisini tamamlamak istiyorum.
 
PL: çekim sırasında karşılaştığınız ilginç anlar, anılar var mı?
ASS: İlk yaptığım kutu 1kg’lık bir Nescafe kutusuydu. Bir de kutuyu siyaha boyayınca ne olduğu konusunda çevrede şüpheler oluşmaya başlardı. çekimler sırasında polis ve özel güvenlik görevlilerinin kısa süreli müdahaleleri oldu. İlk çekimleri sabah çok erken saatlerde yapıyordum. Sonrasında tepkiler ve sorulara alıştığım için biraz daha rahat davranıyorum. İspanya’da belli mekanlara üç ayak ile girmek yasak olduğu için kutuyu sabitlemekte zorlanıyorsunuz. Yurtdışında da polisin engel olduğu çekim yapamadığım yerler oldu.
 
PL: Pinhole atölyeniz ve bu konudaki çalışmalarınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
ASS: Ankara’da fotoğraf çalışmalarımı yürüttüğüm bir atölyem var. Pinhole fotoğrafa ilgi duyanlara arada bir atölye çalışması yapıyorum. üniversitelerden ve fotoğraf derneklerinden gelen talepler doğrultusunda seminerler veriyorum. Ayrıca www.pinhole-photo.com adresinde fotoğraflarımı ve bilgilerimi paylaşıyorum.

 

Exit mobile version