Fotoğrafçılar gezip görerek tanıdıkları farklı coğrafyalardaki yaşantıları belgeleyip paylaşarak başkalarının da görmesine, bilmesine vesile olur. Şunun da bilinmesi gerekir; doğada fotoğraf çekmek amacıyla geçirilecek zaman boş zaman değildir; fotoğrafçının kültürel dağarcığını zenginleştirebilmesi ve ömrünü sağlıklı olarak geçirebilmesi için de önemli bir yatırımdır.
Doğa fotoğrafçısının -örneğin- bir kıyı manzarası, bir şelale, kelebek veya kuş fotoğrafı çekebilmesi için bir deniz kıyısına, şelalenin veya kelebeğin olduğu yer(ler)e gitmesi gerekir. Başka bir deyişle doğa fotoğrafı çekebilmek için seyahat etmek şarttır. Devamlı yaşadığı, bildiği yerde yani yakın çevresinde fotoğraf çekmek fotoğrafçının birçok şeyi görmesine engel olur. Çünkü gözü onlara alışır, ayrıntılarını fark edemez. Oysa bir başka fotoğrafçı için aynı yerde fotoğraf olarak algılanacak çok şey olabilir. Mekân değiştirmekle bu görememe alışkanlığı kırılır, yeni varlıkların veya sahnelerin farkında olmaya başlanır. Fotoğraf gezilerinin -mümkünse- her mevsimde tekrarlanması ve zaman zaman farklı rotaların izlenmesi hem farkındalığı artırır hem de farklı fotoğraflar çekme imkânı verir. Bu yüzden her ay en az yeni bir yer keşfetmek, yılda bir kere de birkaç gün kalınacak belli bir yere veya ülkeye gezi yapmak görme becerisini geliştirdiği gibi doğada yeni şeyleri (varlıkları, sahneleri) görme imkânı da sağlar.
Ancak bir hususu bilmekte fayda var; farklı doğa fotoğrafları çekmek için illa da başka ülkelere gitmeye gerek yoktur. Çünkü ülkemizin coğrafi konumu, doğal yapısı, flora ve faunası iyi doğa fotoğrafları çekilebilecek sahnelere sahiptir. Yeter ki bu sahnelerin nerelerde bulunabileceği bilinsin. Örneğin doğa fotoğrafı gezilerinde ana yolların veya yerleşim yerlerinin yakınlarındaki yerlerden çok; yaşam alanlarından daha uzaktaki (insan faaliyetlerinin olmadığı veya çok az olduğu) patikalar, dere yatakları, akarsu kenarları, tarla araları, orman içleri, dağ yamaçları gibi yerler tercih edilmelidir.
Bu yüzden fotoğraf gezileri, öncelikle, yakın çevreden başlayarak ülke genelini kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Böylece hem ülkemizin her köşesini tanıma imkânı bulunur hem de yaşanılan dönemdeki doğal güzellikler kaydedilerek gelecek nesillere aktarılmaları sağlanır.
Gezilerinin Planlanması ve İcrası
Doğa fotoğrafı gezileri günübirlik veya konaklamalı olarak birkaç gün sürecek şekilde düzenlenebilir. Doğa fotoğrafı gezilerinin kararlaştırılması, planlanması ve icrasıyla ilgili uyulması gerekli başlıca kurallar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- İlk önce gezinin amacı belirlenmeli; gezi hangi tür (manzara mı, makro mu, yaban hayatı mı vb.) çekimler için yapılacak? Bu konuların hepsinde fotoğraf arayışı çok zaman alacağından verimsiz olur. Bu yüzden bir veya birbirine yakın (manzara ve makro gibi) iki tür seçilmelidir. Gezinin doğru yere doğru zamanda yapılabilmesi için bilgi kaynağı olarak; kitaplar, dergiler, internet, belgeseller, deneyimli fotoğrafçılar, yerel yönetimler ve yerel halktan yararlanılabilir.
- Gezinin çok yönlü bir plânı yapılmalı; yola çıkış ve dönüş zamanı, ulaşım vasıtası, gidiş ve dönüş rotaları, bütçe, güvenlik tedbirleri, barınma ve yeme içme gibi hususlar belirlenmelidir. Yerleşim yerlerinden uzağa gidilecekse o yerdeki jandarmaya birimlerine bilgi verilmelidir.
- Bilinmeyen yani ilk defa gidilecek yerlere rehbersiz gitmemek gerekir. Yerel rehber (en yakın yerleşim yerinden çevreyi bilen birisi) alınması iyi olur.
- Götürülmesi gereken ekipman ve eşyalar ile yiyecekler, ihtiyacı minimum seviyede karşılayacak ama taşıma kapasitesini aşmayacak şekilde alınmalıdır.
- Yaralanma ve böcek sokmalarıyla karşılaşmamak için dikkatli davranılmalı; ilk defa karşılaşılan / tanınmayan canlılara çok yaklaşılmamalı ve dokunulmamalıdır. Temel ilk yardım malzemeleri, ağrı kesici, böcek kovucu krem veya sprey, koruyucu güneş kremi vb. bulundurulmalıdır.
- Geziye birlikte gidilecek insanlar her yönüyle tanınmalı, gezide sorun çıkarmayacaklarından emin olunmalıdır. Daha önce birlikte olunmamış insanlarla çok ciddi faaliyetler yapılmamalıdır. Geziye katılanlar birbirleriyle yarışmaya değil, gruba uyum sağlamaya ve ortak hareket etmeye özen göstermelidirler.
- Hiçbir etkinlik tek başına yapılmamalı ama çok kalabalık da olmamalıdır. Doğaya tek başına gitmek hayati risk doğurabilir; en küçük bir ayak burkulması bile insanın günlerce vahşi doğada tek başına kalmasına neden olabilir.
- Gezi süresince güvenlik tedbirleri alınmalı, arkadaşlar arasında sürekli iletişim sağlanmalıdır. Ayrıca işlevsel kaliteli bir çakı, çakmak ve taşınır şarj cihazı (power bank) bulundurulmalıdır.
- Gezide kullanılacak aracın bakımlı ve sorunsuz olduğundan emin olunmalıdır. Kalabalık bir grupla gidilecekse, bu tür grupları taşıma yetki belgesi (D2) olan ticari araçlar tercih edilmelidir.
- Planın yazılı olarak hazırlanması ve beklenmedik durumlara karşı alternatifinin yani B planının da olması gerekir.
Konaklamalı gezilerde yukarıda belirtilenlere ek olarak; - Gezi konaklamalı olacaksa, kalınacak yer belirlenerek, yola çıkmadan önce rezervasyon yapılmalıdır. Çadırlı geziler de ise mat, kamp ocağı, el feneri vb. malzemeler belirlenmelidir.
- İlk defa çadır alacakların genel olarak gidilecek gezilerin zamanı, süresi, kaç kişi kalınacağı vb. düşünerek; tecrübelilere tanışmak ve/veya internette ayrıntılı bir araştırma yapmak suretiyle yıllarca kullanacakları çadırı seçmeleri gerekir. Kış ve kış dışında da soğuk olan bölgeler için 4 mevsim, kış dışındaki mevsimlerde ve ılıman iklim bölgelerinde 3 mevsim bir çadır yeterli olur.
- Doğa gezilerinde geceleri uyku kalitesine önem verilmelidir. Uyku tulumları da yalıtım değerine göre seçilir; örneğin sıcaklığın sürekli düşük olduğu yerlerde -kış kamplarında da kullanılan- ısı yalıtım değerinin –5 dereceye karşılık gelen model alınabilir. Sıcaklığın 10 derecenin üzerinde seyrettiği yerlerde ise bu sıcaklığa uygun modeller tercih edilebilir.
- Konaklanacak yere gidilince ilk iş; hava kararmadan önce çadırın kurulacağı yer (düz bir alan) belirlenmeli, taş vb. sert maddelerden temizlendikten sonra çadır kurulmalıdır. Kalınacak süre içinde yağmur ihtimali varsa çadırın etrafına su arkı açılmalıdır. Çadırın havalandırma delikleri kesinlikle kapatılmamalı, fermuar sürekli olarak kapalı tutulmalı, yatmadan önce mutlaka havalandırılmalıdır.
- Çadır konaklamalı gezilerde ocak olarak alkol ocakları (temel yakıt ispirtodur, alternatifi kolonya olabilir) veya gaz ocakları (yakıtları lpg, propan veya bütandır, kartuş adıyla satılırlar) tercih edilebilir. Kap kacak ihtiyacını ise içinde tencere, tava, çaydanlık, küçük kâseler bulunan kamp mutfağı olarak adlandırılan ve alkollü ocağı da içinde olan bir setle karşılamak mümkündür.
Gezilerin Vazgeçilmez Aracı, Sırt Çantası
Sırt çantasının fotoğraf makinesi ve aksesuarları ile çadır, uyku tulumu, kap kacak, mat ve öbür gerekli eşyaları taşıyacak kapasitede olması gerekir. Sırt çantalarının dayanıklı, su geçirmez kumaştan üretilmiş ve hafif olanları tercih edilmelidir. Ayrıca içindeki eşyalara kolay ulaşılabilen, dışında su şişesi ve tripod taşımaya imkân veren yerler / cepler bulunan bir tasarımda olmalıdır.
Gidilecek gezide yürünecek yol uzunluğu, götürülecek eşya ağırlığı ve taşıyabilme gücü dikkate alınarak çantanın büyüklüğüne karar verilmelidir. Çadır kurulacak yer ile araçla gidilebilecek son yer arasındaki mesafe uzun olmayan yerler için 60 – 70 litrelik bir çanta düşünülebilir. Aradaki mesafe uzun ve taşıyabilme gücü de sınırlı ise daha küçük bir çanta tercih edilmelidir.
Doğada Giyim
Giyecekler soğuk ve ıslak ortamlarda uzun süre kalınsa bile yaşamı devam ettirmeyi sağlayacak; sıcak havalarda ise terlemenin vereceği rahatsızlığı önleyecek şekilde dikkatle seçilmelidir. Giyecekler yağmur, rüzgâr, soğuk veya sıcak gibi etkenlere karşı güvenli ve konforlu olmalıdır. Doğada mevsime uygun, rahat hareket edilebilecek, bedeni sıkmayan, hafif, kolay ıslanmayan, ıslandığında kısa sürede kuruyan kıyafetler giyilmelidir. Doğa fotoğrafı için fotoğrafçı yeleği giymek çalışırken seri hareket etme yanında araç ve aksesuarlara kolay ulaşma imkânı da sağlar.
Polyester kumaşlardan üretilmiş giyecekler pahalıdır ancak doğada giymek için rahat ve hafif olmaları, çabuk kurumaları gibi avantajları vardır. Hem ekonomik hem de ihtiyacı karşılaması bakımından pamuk veya polar malzemeden üretilmiş olanlar tercih edilebilir. Mümkün olduğunca çorap, eşofman altı gibi yedek giyecek bulundurmak yararlı olur.
Gövde
Her türlü doğa etkinliğinde güvenli ve konforlu olmayı giyim şekli belirler. Bu yüzden doğada özen gösterilmesi gereken; üç farklı katmandan (iç katman, orta / yalıtıcı katman ve dış / koruyucu katman) oluşacak şekilde giyinmektir. Bu giyinme modelinin tercih sebebi; değişen ısı durumuna uyum sağlayabilme yani gerektiğinde katmanlardan birini çıkartma veya giyme imkânı vermesidir.
Vücuda doğrudan temas eden iç katman (iç çamaşırı ve termal içlik) esnek olmalı, terlemeyle oluşan nemi dışarıya vermeli ve nem tutmadan derinin kuru kalmasını sağlamalıdır. İç giyim için en uygun kumaşlar esnek, teri emip dışarı veren, hızlı kuruyan polipropilen ve polyester gibi sentetik kumaşlardır.
Orta / yalıtıcı katman, genellikle, bir tane kalın giysi yerine birkaç kat hafif, bolca giysi sayesinde vücut sıcaklığı daha iyi kontrol edilir. Örneğin gün içinde ani ısı değişiklikleri olabilen -sonbahar ve ilkbahar günleri gibi- zamanlarda iç katman üzerine kalın bir gömlek veya kazak yerine iki kat ince gömlek veya tişört giymek (gerektiğinde biri çıkarılabilir) daha kullanışlıdır.
Sıcak havalarda pamuklu bir tişört veya kısa kol gömlek yeterlidir. Ancak daha serin dağ iklimi için pamuklular uygun değildir. Böylesi durumlar için terletmeyen ve nefes alan sentetik kumaştan üretilmiş tişört veya gömlekler ile polar kazaklar daha uygundur.
İdeal dış giyim katmanı olarak; yalıtkan, rüzgâr ve su geçirmeyen ve nefes alabilen özel sentetik malzemeden üretilmiş olanlar tercih edilmelidir. Ancak bu özelliklerin tamamına sahip giyim malzemesi bulmak kolay olmayabilir; mümkün olduğunca bu özelliklere yakın olanlar bulunmaya çalışılmalıdır.
Yağmurlu günlerde / mevsimlerde, makineyi ıslanmaktan koruyarak çekim yapmaya ve taşımaya imkân verecek, su geçirmeyen hafif bir yağmurluk veya şemsiye bulundurmak gerekir. Doğada fotoğraf çekerken dizleri veya dirsekleri yere dayamak gerekebilir, bunları korumak için dizlik ve/veya dirseklik takılabilir.
Baş ve El
Soğuk havalarda şapka, bere veya kar maskesi gibi bir başlık takmak gerekir. Sıcak tutan ve yalıtıcı başlıklar yün, polipropilen veya polyester tüylü kumaştan üretilmiş olanlardır. Güneşli günlerde / mevsimlerde güneş gözlüğü ve geniş kenarlı bir şapka bulundurulmalıdır. Son yıllarda, şapka yerine, hafif ve pratik olan bandanalar da tercih edilmektedir.
Çoğunlukla eldiven kalınlaştıkça daha iyi ısıtır ama parmakların hareket kabiliyetini azaltır. Bu yüzden katman kavramını eller için de kullanmak uygun olur. İlk katman bir çift ince veya parmaksız eldiven olabilir; bunun üstüne de tek parmaklı eldiven giyilebilir. Çünkü tek parmaklı eldivenler daha sıcak tutar. (Fotoğraf çekerken deklanşöre basmak için tek parmak eldiven çıkarılır).
Ayakkabı
Ayakkabılar; ayak numarasına uygun, koruyucu (ayak bileğini kavrayan), kaygan zeminlere iyi tutunabilen ve içeriye su geçirmeyen ama ter buharını dışarıya çıkararak ayağın kuru kalmasını sağlayan özelliklere de sahip olmalıdır. Yürüme konforu sağlayan yani tabanı yere basıldığında taşları hissetmeyecek kadar sert ama rahat yürüyebilmek için de esnek olmalıdır. Ayakkabının ağırlığı da önemlidir; aynı kaliteye sahip iki çift ayakkabıdan daha hafif olan çift tercih edilmelidir.
Hasan Atabaş
Yorum Yap