Death Stranding

Oyun yönetmeni Hideo Kojima, iddialı oyunu Death Stranding hazırlıklarına başladığında bir hayli ilgi çekmişti. Oyuncuların içinde Mads Mikkelsen, Norman Reedus, Lea Seydoux ve Lindsay Wagner gibi yüzleri görmek de daha çok merak uyandırmıştı. İşte artık Death Stranding (Ölüm Kıyısı), tamamıyla başkalaşmış bir dünyanın tekrar yapılandırılmasında mühim bir rol üstlenen Sam Porter Bridges adlı kahramanımızın rotasını çizmemizi bekliyor.

Oyun, dil desteğine sahip olduğundan arayüzü ve altyazıları Türkçe olarak görüntüleyebilirsiniz, böylece daha pratik bir şekilde oynayabilirsiniz. Malumunuz, oyunlar oldukça karmaşıktır ve kendinizi bir anda hikâyenin tam merkezinde bulmanız an meselesidir, işte bu oyunda da tam olarak öyle.

Sözümüz hikâyeden açılmışken şunu da ekleyelim, oyunda genelde Sam olarak kuryelik yapıyoruz ve Amerika’nın tekrar yaşanabilir bir duruma gelmesi için yoğun bir çaba sarfediyoruz. Kargo taşımacılığı, çok sıradan bir şey gibi durabilir fakat çevreniz, aşmanız gereken pek çok engel ve tehlike ile kuşatılmış.

Zamanyıkım, hava koşulları, Yükçüler ve KV’ler… Kargonuzu iyi korumalısınız çünkü sert bir rüzgâr her an sizi tepetaklak edebilir. Kargonuz yere düşerse zarar görecektir ve hâliyle, toplayacağınız beğeniler de azalacaktır. Evet, oyunumuz deneyim yani XP puanıyla beraber beğeni toplamaya da imkân veriyor.

Oyunda, tamamıyla multiplayer sistemine ait bir mimari hâkim fakat herhangi bir oyuncuyla yan yana oynamanız söz konusu değil. Hepsi sizinle aynı görevi yapıyor: Kuryelik. Bazen kayıp kargolarla ve dağlardaki merdivenlerle karşılaşacaksınız. Kimi zaman da karşınıza çeşitli köprüler çıkacak… Ama bir dakika! Bunların sizinle ne ilgisi var? Endişelenmeyin, hepsi oyunumuzdaki multiplayer mimarisinin bir sonucu.  Öteki oyuncuların yapılarını da kullanabiliyoruz ve onlar da bizimkileri kullanabiliyor. Yalnızca doğadaki engeller ile değil daha pek çok zorluklarla da başa çıkmak zorundayız.

Arkamızdaki yükün sebep olduğu dayanılmaz sırt ağrısı, rüzgârın şiddetli esiyor oluşu, kargomuzun hasar görmesine yol açabilen zamanyıkım, KV’ler ve yükçüler. Bu yaratıkların esas adı: BT. Ancak oyunumuzda KV diye tercüme edilmiş. Bu canlılar, hayatın amansız düşmanlarından bir grup. KV’leri çıplak gözümüzle göremiyoruz, yani hiç olmazsa belli formları görülebiliyor ama bazıları bu imkânı vermiyor tabii.

KV’lerin, kendi çeşitleri de var. Şayet onlara yakalanırsanız muhtemelen öldürüleceksiniz veya yüklü miktarda kuryenizi yitireceksiniz. KV’leri algılamanızı kolaylaştıran şey de Bağ Bebekleri yani BB. KV ile aranızdaki mesafe iyice azaldığında, BB etkin duruma gelir. Yavaşça hareket ederek sensörün gösterdiği tarafa dikkatlice baktığınızda KV’leri görebileceksiniz. Varsayalım ki öldürüldünüz.

Sam, esasen bir öteci olarak tanımlanıyor. Derz diye isimlendirilen bölgede yeniden ayağa kalkar. Sarı parlak renkli kordon” izleyerek onu tekrar ayağa kaldırabilirsiniz. Öte yandan Derz’te keşfe de çıkabilirsiniz.

Oyun, tonlarca ayrıntıdan meydana geliyor ve sizin göreviniz, Amerika’nın bağlantılarını tekrar birleştirmek için uğraşmak. Bir yandan, dağ gibi siparişlerin kontrolünü sağlamanız ve yerine teslim etmeniz lazım, öte yandan ise ayakkabıdan başlayıp BB’nin stres düzeyine dek bütün detayları hesaplamak zorundasınız. Bunun yanı sıra, Sam, ayrı ayrı çok sayıda siparişe yetişmek durumunda kalabiliyor. Örneğin bazısının suya değmemesi gerek, bazısı ise yarım saat içinde mutlaka teslim edilmeli. Kaybedecek vaktiniz yok! Öte yandan oyunumuz, aksiyon oyunlarından biri olarak sunulmuş olsa da, tamamıyla o atmosferi taşıdığı söylenemez. Hafif bir durgunluk var, macera oyunu demek daha doğru olur.

Elbette bunu söylerken; “Yalnızca tıkla ve ilerle, film izliyormuş gibi takıl” şeklinde bir durumun varlığını îmâ etmiyoruz. Sinematikler çok çarpıcı, müzikleri gaza getiren cinsten, oyunun atmosferi ise zaten tüylerinizi diken diken ediyor. Aslında olay şöyle; Death Stranding, niş bir kesime tarafından oldukça seviliyor veya aşırı yavaş olmasından dolayı insanları canından bezdiriyor. Orta yolda buluşmak bir hayli güç. Fakat Hideo Kojima’nın enteresan hikayelerinde yeni değilseniz, büyük olasılıkla bu oyuna geçer not vereceksiniz. Her ihtimale karşı, gözünüz fazla yükseklerde olmasa iyi olur.

NewTech Puanı: 91

Artılar:

Eksiler:

Sinematikler çok çarpıcı, müzikleri gaza getiren cinsten, oyunun atmosferi ise zaten tüylerinizi diken diken ediyor.

Hideo Kojima’nın enteresan hikayelerinde yeni değilseniz, büyük olasılıkla bu oyuna geçer not vereceksiniz. Her ihtimale karşı, gözünüz fazla yükseklerde olmasa iyi olur…

Death Stranding (Ölüm Kıyısı), tamamıyla başkalaşmış bir dünyanın tekrar yapılandırılmasında rol üstlenen Sam Porter Bridges adlı kahraman ekseninde ilerliyor.

Yazarlar: Hideo Kojima; Kenji Yano; Shuyo Murata
Besteciler: Ludvig Forssell
Yapımcılar: Hideo Kojima; Kenichiro Imaizumi; James Vance; Ken Mendoza
Motor: Decima
Platformlar: PlayStation 4, Microsoft Windows


 

Exit mobile version