Bermuda Şeytan Üçgeni nerede, geçmişten günümüze kadar neden lanetli bölge olarak süregeldi? Olayın arkasında tam olarak ne var? Bu soruların cevabını merak edenler için “lanetli bölge” olarak nitelendirilen yer hakkında tarihte kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.
Bu yazının sonunda Bermuda Şeytan Üçgeni nedir gibi soruların yanıtının yanı sıra kaybolan uçaklar da dahil olmak üzere kafanızı gereksiz yere meşgul eden birçok soru işaretinin ortadan kalktığını fark edeceksiniz.
Bermuda Şeytan Üçgeni Nerede, Hikâyesi Nedir?
Bermuda Üçgeni Atlantik Okyanusu’nda yer alır., Porto Riko, Bermuda ve Florida’nın arasında kalan bir bölgedir. Bölgenin hikâyesi 56 yıl öncesine dayanıyor. Bölgenin “Bermuda Şeytan Üçgeni” olarak adlandırılması ise ilk kez Vincent Gaddis tarafından yapıldı. Bölgenin “üçgen” olarak nitelendirilmesi ise Florida, Bermuda ve Porto Riko arasında kalmasından kaynaklanıyor.
Birçok kişinin “Şeytan Üçgeni” olarak tanımladığı bölge senelerce birçok filmin ve kitabın ana konusu oldu. Bunun sebebi ise bölgede gizemli bir şekilde kaybolan uçaklardı.
1945 yılında tatbikat yaparken Amerika Birleşik Devletleri’nin donanmasından 5 uçak bölgede kayboldu. Tatbikattaki kişi sayısı ise 10’un üzerindeydi. Uçuşa öncülük eden Teğmen Charles Taylor, kaybolmadan önce telsizden hiçbir şeyin görünmediğini, nerede olduklarını bilmediklerini söylemişti.
ABD donanması olayı araştırdı ama bir sonuca varamadı. Bunun bir sonucu olarak olay gizemini uzun bir zaman boyunca korudu. Kaybolan uçaklar da ABD donanmasının uçakları ile sınırlı kalmadı. Seksenlerin ortalarına kadar 20’nin üzerinde küçük uçak aynı bölgede geçerken kayboldu. Onlardan bir daha haber alınamadı. Geride hiçbir bulgu yoktu.
Bu hikâyeler halkın olayı daha da merak etmesine ve çeşitli efsanelere konu olmasına yol açtı. Bazıları olağanüstü nitelendirmede bulunurken bazıları ise uzaylıları konuya dahil etti. Olayın yaşanması ilgili hiçbir geçerli sebep bulunmaması da bu tür söylentilerin artmasında önemli bir rol oynadı.
Olayda kaybolan pilotların çoğu acemiydi. Bu da onların olumsuz hava koşullarında uçağı doğru bir şekilde nasıl kullanması gerektiğinin henüz tam olarak öğrenmediği anlamına geliyor.
O dönemdeki uçaklar suya düşmesi hâlinde saniyeler içinde batıyordu. Bu uçaklar bir kere battıktan sonra çoğunlukla bulunamıyordu. Teknolojik gelişmeler sayesinde arama ve kurtarma yöntemleri de gelişti. Uçaklar artık daha kolay bir şekilde bulunabiliyor.
Bugün aynı bölgede birçok uçak geçiyor ve hiçbiri kaybolmuyor. Dilerseniz uçak radarlarını kullanarak bölgeden geçen uçakları canlı olarak görebilirsiniz.