Son dönemde birçok kişi akıllı telefonların günlük konuşmaları dinleyip, bu konuşmalarda geçen ifadelere göre reklamlar gösterdiğini düşünmekte. Sosyal medyada söylenti olarak çıkan ama birçok kişinin doğru olduğunu iddia ettiği dinleme konusunda siber güvenlik kuruluşunda çalışan bir güvenlik uzmanı araştırma yaparak ilginç sonuçlara vardı.
Jake Moore isimli siber güvenlik uzmanı Twitter’da takipçilerine konu hakkında ne düşündükleri belirtmeleri konusunda anket düzenlerken; katılanların %80’i telefonlarının kendilerini dinlediğini belirtti.
Anket sonrası açıklama yapan Moore; “Telefonlarımız tarafından dinleniyor olsaydık ne olurdu? Her şeyden önce bu dev bir skandal olarak tarihe geçerdi. Söz konusuz hizmetlerin batmasına ve bir daha ortaya çıkmamasına neden olacak çok büyük davalar gündeme gelirdi” dedi.
Uygulamalar kullanıcıları dinleyebilir mi?
Güvenlik uzmanına göre uygulamaların kullanıcıları dinleyebilmesi için gereken veri büyüklüğünü araştırdı; “Ses kaydederken genel konuşma saate 114 megabayt veri tüketir. Sıradan bir günde normal bir insan 15 saat uyanık kalmaktadır. Tüm gün boyunca konuşulmadığı için bunun dörtte birini ele alalım. Bu durumda kişi başına her gün 430 megabayt ses dosyası oluşmaktadır. Instagram’da 800 milyon kullanıcı var. Bu durumda Instagram’ın herkesi dinlemesi için günde 344 petabayt veri depolaması gerekmekte. Bunu daha doğru anlamak için tüm dünyada bir günde oluşturulan veri miktarının 2.500 petabyt olmasıyla karşılaştırabiliriz. Gerçekçi bir pencereden bakıldığında sosyal medyanın her gün bu miktarda veri akışını sağlaması mümkün görünmüyor.”
Uygulamalar diğer verilerden profil oluşturabilir
Güvenlik uzmanının belirttiği gibi uygulamaların telefonunuzdan sizi dinlemesi yerine halihazırda bulunan verilerinizden profil oluşturması daha kolay. Kullanıcı tarafından girilen yaş, cinsiyet, ilgi alanı gibi bilgilerin yanı sıra her gün yapılan paylaşımlar ve beğeniler profil oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu bilgilerin ardından algoritmalar sizin hakkında tahminlerde bulunarak; evcil hayvan veya arabanız olup olmadığını, giyim tarzınızı, gelecek planlarınızı ve hobilerinizi neredeyse sonsuz bir liste halinde oluşturabiliyor. Bu sayede maliyetli ve külfetli olan ortam dinlemeleri yerine bizzat kullanıcı tarafından paylaşılan verileri kullanmak daha kolay oluyor.
‘Konuşmalar dinleniyor mu?’ testi
Moore, tüm bunlara rağmen yine de telefonların bizi dinleyip dinlemediğini test etmeye karar verdi. Telefonunun mikrofonunu 2 hafta boyunca açık bırakan ve daha önce hiç konuşmadığı konular hakkında net konuşmalar yaptı. Artık vegan olduğunu, arka bahçesine havuz yaptırmayı düşündüğünü ve topuklu ayakkabı almak istediğinden defalarca bahsettiğini belirten güvenlik uzmanı karşılaştığı sonuçları açıkladı.
İki haftalık testin ardından Instagram uygulamasında gördüğü reklamları açıklayan güvenlik uzmanı, konuştuğu konular hakkında değil alakasız konular hakkında reklamlar gördüğünü belirtti. Bu reklamlar arasında elektrikli kaykay, VW arabalar, su geçirmez ayakkabılar ve elektrikli kaykay olduğunu belirten güvenlik uzmanı; “Konuştuğum hiçbir şey reklamlarda yoktu ama yine de çıkan reklamlar ilgi alanımla ilgiliydi. Bu da gösterilen reklamların Instagram’da yaptığım paylaşımlar ile daha çok ilgili olduğunu gösteriyor.” dedi.
Ancak…
Meşhur ‘dinleme’ konusuyla ilgili bazı handikaplar, kullanıcı ve art niyetli uygulama geliştirici gibi faktörlerle ilgili olabiliyor. Akıllı telefonlarımıza yüklenen mobil uygulamaların ‘gizlilik sözleşmesi’ altında sunduğu belgeleri okumadan geçmek gibi kötü bir dijital alışkanlığa sahibiz. Oysa ki bu sözleşmeler mikrofonunuza erişim de dahil olmak alakasız izinleri kapsayabiliyor. Bir selfie uygulamasının mikrofona erişim izni talep etmesi ne kadar anlamsız değil mi? Ancak bu oluyor. Ardından da bu tip uygulamalar, kullanıcının konuşmalarından yola çıkılan reklamlar gösterilmesine neden olabiliyor.
Genellikle yasa dışı bir uygulama olan bu tip izinlerle ilgili alınması gereken temel önlem ise ilgili ‘kullanıcı, gizlilik sözleşmelerinin’ okunması ve anlamsız izinlerin verilmemesi.
Dikkat!
Akıllı telefonlarımıza yüklenen mobil uygulamaların ‘gizlilik sözleşmesi’ altında sunduğu belgeleri okumadan geçmek gibi kötü bir dijital alışkanlığa sahibiz. Oysa ki bu sözleşmeler mikrofonunuza erişim de dahil olmak alakasız izinleri kapsayabiliyor. Düşünsenenize bir fotoğraf uygulaması indiriyorsunuz ve ona mikrofona erişim izni veriyorsunuz…