Drone’ları severiz. Uzun yıllardır hayatımızda ve ne zaman test merkezimizi ziyaret etseler adrenalinimizi tavana çıkarmayı da bilirler. Kim ne derse desin, drone apayrı bir keyif. Belki de son 10 yılın en eğlenceli, en renkli gadget’larından. DJI ise bu alandaki en önemli markalardan biri. Çin merkezli üretici, drone dendiğinde global bilinirliği yüksek markalardan birini temsil ediyor.
Şirketin test merkezimizi coşturan en son drone’u Mavic Mini oldu. Temelde 2016’daki orijinal Mavic ile DJI, hemen hemen her yere taşınabilecek kadar küçük ve hafif ancak güzel de bir kameraya sahip olan yeni bir katlanır drone kategorisi oluşturmuştu. İşte bu politikanın en güncel örneği kuşkusuz Mavic Mini.
Son derece kompakt ölçülerle sizi karşılıyor. Bir o kadar da şaşırtıcı görünüyor. Robotik mühendisliğin havada seyir halinde ilerleyebilen minyatür yıldızı gibi karşılıyor sizi. İlk bakışta minik tasarımıyla adının hakkını veriyor, ancak önündeki kamera ve genel intibasıyla kesinlikle ‘yüksek kalite’ güdüsü meydana getiriyor. Piyasadaki benzer boyutlara sahip birçok rakibinden daha ‘premium’ bir görünüm vadediyor özetle.
Video kaydı ve fotoğraf çekimi yapmanın mümkün olduğu mini drone, 3 eksenli bir kamera sabitleme gimbaline sahip, yani çekimler mükemmel derecede pürüzsüz görünüyor. Ek olarak DJI’nin alışılmış yazılımı daha vlogger / Instagrammer dostu hale getirmek için yeni bir düzen sunuyor. Ürün, şirketin böyle tanımlamayı çok sevdiği bir ‘FlyCam’, yani uçan kamera olabiliyor. İstenen bir yükseklikten ya da açıdan drone ile fotoğraf/video çekimi günümüzde artık çok kolay ve bunu DJI Mavic Mini ile sanki biraz daha basitçe gerçekleştirebiliyorsunuz. Küçük oluşu size daha esnek bir kullanım ve kolaylık sunuyor.
12 megapiksellik kamera çözünürlüğü ile DJI Mavic Mini, iyi bir telefonla yaklaşık olarak aynı görüntü kalitesine sahip, ancak inanılmaz açılar sunuyor. Evet, onu kontrol ederken elde edeceğiniz multimedya sonuçlarına bayılacaksınız. Bunu kesin olarak belirtebiliriz.
Bu arada bir drone sahibi olmak ve satın alarak kullanmak istiyorsanız, bu konuda ilk olarak yapmanız gereken eğitim almak ya da kendinizi eğitmek. Bir operatör yardımı ile uçurulan drone’lar, zannedildiği kadar kolay bir kullanıma sahip değil. Pek çok modelinde kamera bulunduran cihazlar, genelde akıllı telefon veya tablet ile yönlendiriliyor. Bunun yanında üzerinde yer alan kamera sayesinde gerçek zamanlı görüntüler elde ediliyor.
Eğitim konusunda ise özellikle kalabalık alanlarda kullanım yapacak kişilerin dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü gerekli eğimini alınmaması aracın yanlış uçurulması ya da kontrol edilememesi sonucunda birçok insana zarar vermesi gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle kalabalık ortamlarda kullanmaya başlamadan önce uçuş dersleri alınması ya da ilk olarak açık ve insansız alanlarda test yapılması dikkat edilmesi gerekenlerin başında yer alıyor.
Artılar
Tasarım
Kullanım kolaylığı
Performans
Görüntü kalitesi
Biliyor muydunuz?
Drone, İngilizce’de ‘erkek arı’ anlamına geliyor.
Yorum Yap