Microsoft’un Windows 10 için verdiği desteği sonlandırma kararı, teknoloji dünyasında hararetli tartışmalara yol açtı. Karardan en fazla etkilenenlerden biri ise Kaliforniya’da yaşayan Lawrence Klein oldu. Windows 11’e yükseltme şartına karşı çıkan Klein, konuyu yargıya taşıdı. İddiasına göre, bu zorunluluk yalnızca kullanıcıları gereksiz harcamalara itmekle kalmıyor, aynı zamanda güvenlik güncellemelerinden mahrum bırakıyor.
Windows 11 Yükseltme Zorunluluğu Tepki Çekti
Lawrence Klein’ın elinde, Windows 11’in çalışabilmesi için gerekli olan TPM 2.0 desteğine sahip olmayan iki adet Windows 10 dizüstü bilgisayar bulunuyor. Daha önce bu donanım şartı, çeşitli yöntemlerle aşılabiliyordu ancak Microsoft, güvenlik gerekçesiyle bu yolu kapattı. Klein, bunun milyonlarca kullanıcıyı mağdur edeceğini savunuyor.
Windows 10 desteği 14 Ekim’de sona erecek olsa da, Microsoft uzatılmış güvenlik güncellemelerini yıllık 30 dolar karşılığında sunmayı planlıyor. Ancak Klein, bu desteğin ücretsiz olmasını veya Windows 11’in donanım kısıtlamalarının kaldırılmasını istiyor. Hatta destek süresinin, Windows 10 kullanım oranı toplam Windows cihazlarının yüzde 10’unun altına düşene kadar devam etmesi gerektiğini belirtiyor.
Klein’ın davasında, Windows 10’un kullanım oranının hâlâ yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Geçtiğimiz yıl Windows 10’un pazar payı yüzde 50’nin üzerindeydi. Temmuz ayında Windows 11 bu oranı geçti ancak hâlâ yüzde 43’lük bir kullanıcı kitlesi Windows 10’da kalmış durumda. Önceki Windows sürümlerinde destek bitişleri, kullanıcı oranı bu kadar yüksekken gerçekleşmemişti.
Dava dilekçesinde ayrıca, Microsoft’un bu geçiş sürecini hızlandırmasının arkasında yapay zekâ hedefleri olduğu öne sürülüyor. Windows 11’e entegre edilen Copilot gibi araçların, şirketin AI pazarında rakiplerine karşı avantaj elde etmesini sağlayacağı iddia ediliyor. Böylece Microsoft, yeni cihaz satışlarını artırırken aynı zamanda AI ekosistemini varsayılan olarak kullanıcıların karşısına çıkarmış olacak.