Vahşi Hayvan Fotoğrafçılığı: Teknikler, Ekipmanlar ve Daha Fazlası

Yabani (vahşi) hayvan fotoğrafçılığı gözlem, teknik, azim ve sabır gerektiren; zevkli, heyecanlı ve büyüleyici bir etkinliktir.

Vahşi hayvan fotoğrafçılığı, kuşkusuz en heyecanlı fotoğraf dallarından biridir. Doğayı ve macerayı sevenler için zevkli bir uğraştır. Ancak özel donanım ve teknik bilgi birikimi gerektirmesi açısından, yabani hayvan fotoğrafçılığına başlamak çok kolay bir iş değildir. Doğada olmayı sağlayacak ulaşım, giyim, kamuflaj, fotoğraf ekipmanı gibi malzemelerin temini önemli bir mali harcamayı gerektirir.

Bu, öbür fotoğraf türlerine göre daha zor ve geniş zaman ile yeterli bir bütçeye sahip olmak demektir. Herkesçe tanınan, bilinen (popüler) bir fotoğrafçılık türü olan yabani hayvan fotoğrafçılığı; memeliler, sürüngenler ve amfibiler gibi yabani hayvanları konu alan, çok özel bir fotoğrafçılık türüdür.

Bütün zorluklarına ve masraflı olmasına rağmen ilgilenenleri azalmıyor, aksine çoğalıyor. Çünkü doğanın, her mevsim sunduğu farklı güzellikler ve her zaman keşfedilmeye değer yönlerinin oluşu, fotoğrafçıları etkiliyor.

Vahşi Hayvan Fotoğrafçılığı-2

Yabani Hayvan Fotoğrafçılığı Nedir?

Yabani hayvan fotoğrafçılığı sabırlı, dayanıklı olma, doğanın zorlukları karşısında yılmama, mücadele edebilme gibi yeteneklere sahip olanların yapabileceği bir etkinliktir. Bu fotoğrafçılığa başlayanların öncelikle çevreye saygılı olmaları, etik bir davranış gösterebilmeleri önemlidir.

Yabani hayvanlar hiçbir zaman belli bir yerde bekleyerek fotoğrafçıya poz vermezler. Fotoğrafçı beğensin ve çeksin diye gösteri de yapmazlar. Vahşi hayvanların çoğu fazla çekingen ama aşırı duyarlı ve sakıngan (önlem alan, ihtiyatlı) yaratıklardır.

Bazen de -çok istisnai olarak- bir hayvan aniden karşınıza çıkabilir; örneğin kırsal bir alanda, bağ-bahçe kenarlarında veya çalılıklarda dolaşırken tavşanlara ve boz sincaplara rastlayabilirsiniz. Öbür memelileri görebilmek bu kadar kolay değildir. Memelilerin burunları çok duyarlıdır, ufak bir rüzgâr insan kokusunu almaları için yeterlidir.

Bazı memeliler de geceleri gezer ve avlanırlar. Gözlemek için kısa yaz geçeleri avantajlıdır. Edinilen bu bilgilere göre de fotoğrafçı önceden planlar yaparak, onları aramalı / bulmalı ve çekim zamanları, saklanılacak yer ve/veya bakış açısını belirleyerek, doğal halleriyle çekebilmelidir.

Bu yüzden onlarla karşılaşabilmek için ya şanslı ya da sabırlı olunmalıdır. Yani yabani hayvan fotoğrafı çekebilmek için doğru zamanda doğru yerde olmak gerekir.

Yabani Hayvan Fotoğrafçılığı İçin Bilinmesi Gerekenler

Hayvanları gözlemlemek için bazı pratik yöntem ve becerileri öğrenmek / tecrübe etmek gerekir. Onları bulmak ve izlemek oldukça zordur; siz onları göremezsiniz ama onlar sizi görür. Yabani hayvanlar, ürkek ve insandan kaçmaya meyillidirler.

Bu nedenle yaşam alanları, beslenme, dinlenme, çiftleşme, yavrulama gibi doğal davranışları ve bunların zamanları bilinmeli / öğrenilmeli, buna göre de izlenmelidirler. Bir yerde memelilerin yaşayıp yaşamadığını anlamak için bazı ipuçlarından yararlanmak mümkündür:

Adı üzerinde, yabani hayvanlar ürkektirler; onları kaçırmamak için gizlenmek gerekir. Arazideki çukurları, tümsekleri veya bitki örtüsünü (ağaçlık, çalılık, sazlık ve otlu alanları) kullanarak -gerektiğinde sürünerek- gizlenmek mümkün olabilir.

Yabani hayvan fotoğrafçılığında en iyi gizlenme yöntemi kamuflaj çadırı kullanmaktır. Orman ve göl kenarı gibi yerlerde ağaç dalları, sazlar vb. malzemeler kullanılarak da gizlenme kulübesi hazırlanabilir. Araba içinde de saklanılabilir. Kısa sürede kurulabilen, içi yeterince geniş olan ve su geçirmeyen kamuflaj çadırı tercih edilmelidir.

Kamuflaj rengi mevsime göre değişik olmalıdır; kış aylarında beyaz, ilkbahar ve yaz aylarında daha yoğun yeşil (yeşil kamuflaj desenli), sonbaharda sarı ve kahve rengi tonları (kamuflaj desenli) tercih edilebilir. Gizlenme yerinin seçimi, ışığın yönü, bakış açısı, arka plân düşünülerek yapılır; gizlenme çadırı / kulübesi de buna göre kurulur.

Gizlenme mekânına hayvanlara görünmeden girilmeli, buradan hayvanların hareketleri izlenerek fotoğrafları çekilmelidir. Fotoğraflarını çekeceğim diye hayvanları yemlemeyin, yaşam alanlarını yok etmeyin, hareket etmeye zorlamayın.

Fotoğraf çektiğiniz yerde iz bırakmayın, çadırınızı / kamuflajınızı toplarken geride bir şey kalmasın. Yabani hayvan fotoğrafçılığının ilk kuralı, hayvanlara saygı göstermektir. Hayvanları ve yaşam alanlarını korumak için elinizden geleni yapın. Hayvanlar tehdit altında veya nesli tükenmek üzereyse bulundukları yeri ifşa etmeyin, yerleri konusunda kamuoyuna bilgi yaymayın.

Yabani Hayvan Fotoğrafçılığının Teknikleri

Hayvanların fotoğrafını çekebilmek için farklı teknikler uygulanabilir. Fotoğrafçılar yabani hayvanları doğal halleriyle fotoğraflamak isterler. Ancak hayvanlar tarafından fark edildiklerinde, hayvanların korkmalarına / ürkmelerine, çoğu zaman da kaçmalarına sebep olurlar. Bu nedenle, fark edilmeden hayvanları takip edebilmek için araziyi tanımak ve arazi yapısından yararlanmak gerekir.

Buna ek olarak, giyeceklerin hışırtı çıkarmayan ve doğaya uyum sağlayan renklerde (dikkat çekici renklerden kesinlikle kaçınılmalıdır) olmasına özen gösterilmelidir. Bir başka husus da hayvanların koku alma duyularının hassas olduğunu unutmamak gerekir.

Bu yüzden -mümkün olduğunca- hayvanlar rüzgâra karşı takip edilmeli, giyecekler yıkanmamalıdır. Hayvanları takip ederken sessiz ve yavaş hareket edilmeli, konu sürekli gözlenmelidir. Onları ürkütebilecek her türlü davranıştan, ani hareketten ve doğrudan gözlerine bakmaktan kaçınmak gerekir. İzlendiklerini sezer ve tedirgin olurlarsa sakinleşmelerine, hatta doğal davranışlarına dönene kadar beklemek gerekir.

İyi fotoğrafın en temel unsuru olan kompozisyon, yabani hayvan fotoğraflarında da görüntüyü güçlendiren ilk unsurdur. Bu nedenle yabani hayvan fotoğraflarında kadrajı / çerçeveyi düzenlerken bazı hususlara dikkat etmek gerekir.

Yabani hayvanlar genellikle kayalık, ağaçlık, sazlık vb. yerlerde yaşarlar. Fotoğraflarını çekerken önlerine bir dal, bir taş vb. gelebilir veya karışık arka plân içinde fark edilemezler. Bu nedenle gereksiz nesneler iyi ayıklanmalı, arka plân bulanıklaştırılarak hayvan öne çıkarılmalıdır.

Bazen de hayvanı, çevresinin / yaşadığı ortamın detayları ile birlikte çekme farklılık yaratır. Hayvanın yerleştirileceği yeri de doğru belirlemek gerekir; çerçevenin tam ortasına yerleştirilmemeli, bakış / gidiş yönü boşluğu bulunmalı ve çerçevenin içine veya izleyiciye bakmalıdır.

Hayvan fotoğraflarına bakanların dikkat ettiği ilk şey, hayvanların gözleridir. O nedenle bir hayvanı görüntülerken gözlerine netleme yapılmalıdır. Birkaç hayvan bir arada ise en öndekinin veya en dikkat çekici olanın gözlerine netleme yapılmalıdır.

Hayvan portreleri çekerken de gözler çerçevenin üst kısmındaki 1/3 çizgisine / kesişme noktalarına denk getirilmelidir. Yabani hayvan fotoğraflarında -daha çok da hızlı hareket edenleri çekerken- kompozisyonu oluşturmak çok zor bir iştir.

Bunun için hayvanla çerçeveyi tam doldurma yerine, etrafta bir miktar boş alan bırakmak yararlı olur. Bu, daha sonra bilgisayarda kırpma yaparak kompozisyonu istenilen biçimde oluşturmayı kolaylaştırır. Çok deneme / uygulama yaparak, kısa sürede ama hızlı olarak, hem makine ayarlarını değiştirmek hem de çerçevenin şekline karar verme becerisi geliştirilmelidir.

Yabani hayvan fotoğrafçıları güvenlik önlemlerini de ihmal etmemelidirler. Yabani hayvanlara çok fazla yaklaşmamak akla gelecek ilk önlemdir. Özellikle yuvasının yakınında veya yavrularının yanında hayvanlara yaklaşmak daha tehlikelidir.

Hayvan da olsa annedir; her zaman yavrusunu korumak / savunmak için çok daha farklı davranabilir. Fotoğrafçı -olası bir tehlike anında- hem kendisinin hem de hayvanın kolayca kaçabileceği bir yolun bulunduğundan emin olmalıdır. Özellikle hayvanın kaçış yolunu (in çıkışı vb.) kapatmamak gerekir.

Yabani Hayvan Fotoğrafçıları Ne Çekmelidir?

Yabani hayvan fotoğrafçılığına başladığınız ilk yıllarda gördüğünüz her hayvanın fotoğrafını çekebilirsiniz. Ama daha sonraları kendinize güveniniz ve deneyimleriniz arttıkça her hayvanı değil, bir hayvan veya tür üzerinde (tavşanlar, ayılar, kaplumbağalar gibi) çalışmak daha iyi sonuç verir.

Ne kadar çok gözlem yaparsanız o kadar çok şey öğrenirsiniz. Örneğin bir hayvanı / türü uzun süre izleyerek, bütün hareketleri ve detaylarıyla tanıyabilirsiniz. Böylece doğal davranışları ve farklı zamanlarda gösterdiği değişiklikleri görüntüleyebilir; belli bir hayvana veya türe ait bir dizi fotoğrafa sahip olursunuz.

Yabani hayvan fotoğrafı çekmek için ille de başka kıtalara, başka ülkelere gitmeye gerek yoktur. İlk önce yakındaki ormanlarda / bozkırlarda biraz fazla zaman geçirerek ve buralarda ikamet edenlerle görüşerek yaban hayatı hakkında yeni bilgilere ulaşılabilir.

Arkasından da bulunulan il veya Türkiye ile ilgili kitaplardan, dergilerden ve internetten araştırmalar yaparak elde edilen bilgiler değerlendirilip, yakalanabilecek fırsatlar belirlenebilir.

Ülkemizde sincap, gelincik, tavşan, tilki, kurt, ayı, geyik, karaca, ceylan, yaban koyunu gibi memeli; kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngen ve kurbağalar gibi fotoğrafı çekilebilecek onlarca tür yabani hayvan bulunmaktadır.

Uzak habitatlarda yaşayan hayvanları fotoğraflamak için başka kıtalara / ülkelere seyahat etmeyi, yağmur ormanlarının içlerine dalmayı, ulaşım, sıcaklık, yağmur gibi zorluklarla baş edebilmeyi göze almak gerekir. Buralar ana yollardan uzakta, yerli halkın dahi erişemeyeceği yerler olabilir. Bütün bu zorluklarına rağmen bu yerler, fotoğrafçılara olağanüstü görüntüler elde etme fırsatları sunarlar.

Yabani Hayvan Fotoğrafçıları İçin İdeal Çekim Saati Nedir?

Yabani hayvan fotoğrafçıları için sabahın ilk saatleri -fotoğraf çekmek için- en ideal zamandır. Hayvanlar, akşamın henüz karanlığın çökmediği ilk saatlerinde de görülebilirler. Bu saatler onların yiyecek aramak ve su içmek için hareket halinde oldukları saatlerdir.

Sonbahar aylarında sincap ve kirpi gibi küçük memeli hayvanlar stoklamak için yiyecek topladıklarından sıklıkla görünebilirler. Kış mevsiminde ise yiyecek kıt olduğu için, yabani hayvanlar daha çok gezerler; bu da onları görüntülemek için başka bir avantajdır.

Yabani Hayvan Fotoğrafçılığı İçin Ekipman Seçimi

Yabani hayvan çekimlerinde de kuş çekimlerinde olduğu gibi uzun odaklı objektif kullanmak gerekir. Örneğin en az 300mm odak uzaklıklı bir objektife ihtiyaç vardır. 400mm, 500mm gibi objektifler çok daha iyi iş görürler.

Objektifin yakınlaştırma oranının yüksek olması, ürkek ve uzaktaki hayvanların kolayca fotoğraflanmasını sağlar. f/2.8, f/4 gibi diyafram açıklığına sahip sabit odaklı / prime objektifler, hızlı olmaları ve görüntülerinin keskinliği bakımından kaliteli olmalarına rağmen ağır, pahalı ve taşınmaları zordur.

Uzun odaklı telezoom objektifler -kalite bakımından sabit odaklı objektifleri tutmasalar da- daha kullanışlıdırlar. Değişik uzaklıklara göre çerçeveyi / kadrajı ayarlamayı kolaylaştırırlar.

Değişik odak uzaklıklarına sahip oldukları için birkaç objektif taşımaya gerek yoktur. Yabani hayvan fotoğrafçılığında bazen geniş açı objektifler de kullanılır. Örneğin yabani hayvanın yaşadığı ortamla birlikte fotoğraflanması, başka bir deyişle çevresel portresi çekilmek isteniyorsa geniş açı objektif kullanmak gerekir.

Kolay yaklaşılabilen veya fotoğrafçı saklanarak yakına gelen hayvanların fotoğraflarının çekiminde geniş açı objektifle en iyi sonuçlar alınır. Hatta perspektifi abartıp, konuyu olduğundan büyük göstererek sıra dışı görüntüler elde edilebilir.

Yabani hayvanlar çok hızlı hareket ettiklerinden; herhangi bir gecikme -fotoğrafçı açısından- kaçırılmış bir fırsat demektir. Bunun için siz de hızlı olmak zorundasınız.

Hızlı bir enstantane ile hazır olarak beklemeniz gerekir. Hareket halindekilerin çekilmesi, kısa zamanda karar vermeyi ve kadraj oluşturmayı gerektirir. Pek çok fotoğrafçı, durağan bir görüntüden çok hareketi yansıtmak ister; örneğin atlayan bir ceylanın görüntüsü…

Bunun için de pan hareketi yapmayı da çok iyi bilmek gerekir. Hareketi dondurabilmek için en az 1/500 saniye veya daha hızlı enstantane değerlerinde çekim yapılmalı, hayvan çok hızlı ise autofocus kullanılmalıdır.

Vahşi Hayvan Fotoğrafçılığında Zaman ve Havanın Önemi

Işık şiddetinin düşük olduğu sabah ve akşam saatleri (altın saatler) fotoğraf çekmek için harika bir zamandır. Sabah ve akşam ışığının daha yumuşak ve dağınık olması, pozlanması zor hayvanları çekerken avantaj olarak kullanılabilir.

Güneş bu saatlerde gökyüzünde alçakta olduğundan, eğik gelen ışık da en uygun açıdadır ve hayvanı daha eşit şekilde aydınlatacaktır. Çalışılacak konu ne olursa olsun, doğru ışık için doğru bakış açısı belirlenmeli, doğru zaman beklenmelidir.

Bazı etkileyici görüntüler yılın belli mevsimlerinde ve belli aylarında ortaya çıktığından, ön araştırmalar ve incelemeler yapılmalıdır. Mevsimlere göre çok farklı güzellikler veren farklı yörelere ait fotoğraflar, klasikleşmiş gibi görünseler de büyük birikim, emek ve çabanın ürünü oldukları bilinmelidir.

Biraz yağmur veya kar yağışından da korkmayın; dışarı çıkana kadar ne ile karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Büyük bir fırtınadan sonraki gün çok güzel ışıkların olduğu bir gün olabilir.

Farklı havaların olduğu günleri evde oturarak değil, fotoğraf çekilecek zaman olarak değerlendirin. Şu ipuçlarını da unutmayın: kendiniz ve makineniz için yağmurluk bulundurun.

Yağmur veya kar yağarken objektifinizi yukarı doğru tutmayın; damlalar camda su lekeleri yapar. Soğuk havalarda makinenizin hava şartlarına uymasını bekleyin, objektifin buğulanmamasına dikkat edin. Korunmak için mevsime, bulunulan ortama uygun elbise ve eldiven giyinin.

Yazı: Hasan Atabaş / hasanatabas99@hotmail.com

Fotoğraflar: Erol Doğaner

Erol Doğaner Hakkında

Yaklaşık 25 yıldan beri fotoğraf ile çekiyorum. Bu zaman içerisinde sualtı fotoğrafları hariç tüm kategorilerde fotoğraf çektim. 2011 yılından sonra en büyük hayalim olan vahşi yaşam fotoğrafçılığına başladım.

Fotoğraf dünyamda Afrika hayalim 2011 yılında başlamıştı. Afrika’da farklı ülkelere gidip nesli tükenmek üzere olan hayvanların fotoğraflarını çekmek en büyük hayalimdi. 2011 yılında ilk kez Kenya’ya gittim ve burada Masai Mara Nakuru ve Naivasha’da hayalimi gerçekleştirmeye başladım. Daha sonraları farklı yıllarda Vahşi Yaşam fotoğraflarını çekmek için;

Tanzanya, Uganda, Sabi Sabi, Botswana, Montana, Hindistan ve Brezilya’da fotoğraf çekimleri yaptım. Bu çekimleri yaparken Afrika’ya ilk seyahatimde çok farklı kuş türleri ile karşılaştım. Sonraki gezilerimde ekipmanlarımı bu doğrultuda hazırlayarak doğada bulunan kuş fotoğraflarına da odaklandım. Böylece doğada Vahşi Yaşam projeme kuş fotoğraflarını da eklemiş oldum.

Vahşi yaşam konusunu araştırırken dünyada 7 büyük kedinin var olduğunu ve bu 7 büyük kediyi fotoğraflayan çok az sayıda fotoğrafçı olduğunu öğrendim. Hedeflerimin arasına bu 7 büyük kediyi de ekleyerek bunları fotoğraflayan az sayıdaki fotoğrafçının arasına girmeyi de ekledim.

2023 yılına kadar 6 büyük kedinin fotoğrafını çekmeyi başardım. 2024 yılında da 7. büyük kedi olan Kar Leoparını da Hindistan’da Ladakh bölgesinde Himalaya dağlarında çekerek bu hayalimi de gerçekleştirmiş oldum.

Exit mobile version