The Crown’u izleyenlerin büyük bir kısmının kafasında The Crown gerçek mi gibi sorular oluşuyor. Bu dizinin senaryosunun gerçek tarih ile ne kadar kesiştiği çoğu izleyicinin gözünde büyük bir merak konusudur.
Siz de eğer söz konusu seyircilerden biriyseniz bu yazıda The Crown dizisini tarihsel açıdan değerlendirerek senaryonun gerçekle ne kadar örtüştüğünü öğrenmenize yardımcı olacağız.
The Crown Gerçek mi?
The Crown dizisi, gerçek olaylara dayanan bir dizi olsa da büyük bir çoğunlukla kurgusaldır. Kraliçe II. Elizabeth’in hikâyesini ve saltanatını ele alan dizinin gerçek olayları küçük farklılıklarla da olsa değiştirdiği zamanlar da olmuştur.
Örnek vermek gerekirse dizide Prenses Diana, sarayda paten yaparken görülüyor. The Crown yapımcısı Oona O’Beirn, Diana’nın paten kaymayı sevdiğini ve bunu gerçekten de yaptığını söyledi. Dizide ayrıca Prenses Diana’nın kusma gibi zararlı davranışlarda bulunurken görülüyor. Gerçek hayatta da Diana yeme bozukluğu ile mücadele etti. Bunu kendisi dile getirdi. Ailesinin onun yeme bozukluğunu bildiğini söyledi.
Dizide Elizabeth ve Philip arasındaki soyadı tartışmasına da yer veriliyor. Sally Bedell Smith’in yazdığı biyografiye göre Philip gerçekten de bu durumdan rahatsız olduğuna işaret etti.
Dizideki Elizabeth’in Philip’e çeşitli konularda sorumluluklar vermek için elinden gelenin en iyisini yaptığı görülüyor ancak her fırsatta sınırlamaları hatırlatmayı da ihmal etmiyor. Örneğin kraliçe, Philip’in önerdiği gibi töreni televizyondan yayımlamayı kabul ediyor ama tören sırasında eşinin önünde diz çökmesini şart koşuyor. Bu arada gerçek hayatta diz çökmeyi reddetmedi. 1953’te düzenlenen törende eşinin önünde diz çöktüğünün bir fotoğrafı da bulunuyor.
Dizide Charles çığ yüzünden ölümden dönüyor. Bu olay gerçek hayatta da gerçekleşti. Charles, bir rehber ve arkadaşları ile birlikte çığ felaketi atlattı. Gerçekte elbette yanında Diana yoktu.
İlk sezonda boşanmış Peter Townsend ile Prenses Margaret arasındaki ilişki ekrana getiriliyor. Elizabeth, boşanması nedeniyle Margaret’in Townsend ile evlenmesini resmen yasaklıyor. Gerçekte durum çok daha karmaşıktı. Margaret’in onunla evlenmesi başlangıçta yasaklanmış olsa da (kraliçe tarafından değildi) istediği kişiyle evlenmek için hakkından vazgeçebilirdi ama Margaret, bunun yerine ilişkisini sonlandırmayı seçti.