Günümüzde elektrikli araçların sayısı hızlıca artıyor. Bu hızlı büyüme, sadece otomotiv sektöründe değil, şarj altyapısı ve mobil şarj çözümleri pazarında da büyük bir dönüşüme neden oluyor. Kullanıcılar, elektrikli araçlarını evde, iş yerinde ya da yolda kolayca şarj edebilmenin yollarını ararken, mobil şarj üniteleri bu ihtiyaca en pratik yanıtı veriyor.
Newtech dergisi olarak mobil şarj üniteleri konusunda kafamızdaki soruları aydınlatmak için sektörün önde gelen markalarından NRGkick‘in Türkiye Temsilcisi İbrahim Köse ile keyifli bir sohbet yaptık.
NRGkick’in Türkiye Temsilcisi İbrahim Köse ile Söyleşi
Newtech: Mobil şarj ünitesi nedir ve hangi ihtiyaçlara çözüm sunar?
İbrahim Köse: Mobil şarj üniteleri, elektrikli araç kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran en pratik çözümlerden biri. Sabit duvar tipi istasyonlara bağlı kalmadan aracınızı dilediğiniz yerde şarj edebilmenizi sağlıyor.
Bir anlamda cep telefonunuzu yanınızda taşıdığınız şarj cihazıyla nasıl her yerde doldurabiliyorsanız, mobil şarj üniteleri de aracınız için aynı mantıkla çalışıyor.
Yazlık evinizde, iş yerinizde, hatta misafirliğe gittiğiniz bir yerde bile aracınızı güvenle şarj etmeniz mümkün. Böylece kullanıcıların farklı noktalara birden fazla sabit ünite kurmasına gerek kalmıyor.
NT: Cihaz seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar da merak konusu. Özellikle kullanıcıların altyapı ve kapasite konularında hata yaptığını görüyoruz. Sizce bir mobil şarj ünitesi alırken hangi kriterler öne çıkmalı?
İ. Köse: Burada en kritik konu elektrik altyapınızla şarj kapasitesinin uyumlu olması. Mobil şarj üniteleri genellikle 3,5 kW’tan 22 kW’a kadar farklı seçeneklerle üretiliyor. Monofaze (220V) hatlarda 7,5 kW’a kadar, trifaze (380V) hatlarda ise 22 kW’a kadar şarj gücü elde edilebiliyor.
Kullanıcıların sık yaptığı hata, yalnızca araçlarının şarj kapasitesine bakarak cihaz seçmek oluyor. Oysa hattın amper gücü ve kablo kesiti de belirleyici. Örneğin hattınız 16 amper destekliyorsa monofazede 3,5 kW, trifazede 10,5 kW güç alabilirsiniz. Eğer 32 amperlik bir altyapınız varsa bu güç iki katına çıkıyor.
Bizim ürün portföyümüzde 11 kW ve 22 kW modeller bulunuyor. 22 kW cihazlarımız sayesinde kullanıcı, aracını gelecekte daha yüksek kapasiteli bir modelle değiştirse bile aynı cihazı kullanmaya devam edebiliyor. Bu, uzun vadede ciddi bir tasarruf anlamına geliyor.
NT: Piyasada farklı güç seçenekleri ve fiş tipleri bulunuyor. Bu noktada kafa karışıklığı olabiliyor.
İ. Köse: Avrupa standartlarında kullanılan farklı fiş tipleri var. Kırmızı fişler trifaze, mavi fişler monofaze sistemlerde kullanılıyor. Ev tipi Schuko fişlerle de şarj mümkün ama bu durumda kapasite 3 kW civarında kalıyor. Kullanıcıların mutlaka kablo kesiti ve amper değerini doğru belirlemesi gerekiyor. Aksi halde cihazın desteklediği gücü alamazsınız.
NRGkick, farklı başlıklarıyla bu geçişleri son derece kolay hale getiriyor. “Sök-tak” prensibiyle birkaç saniyede başlık değiştirilebiliyor. Yani kullanıcı hem evde, hem işte hem de seyahatte aynı cihazı rahatlıkla kullanabiliyor.
NT: Biraz da markanın hikâyesinden bahsedelim. Sizi bu alanda çözüm üretmeye iten motivasyon neydi?
İ. Köse: NRGkick’in hikayesi 2013 yılında başlıyor. Kurucumuz Ditmar Niederl, şirketi tarafından verilen Renault ZOE model elektrikli aracı kullanmaya başladığında şarj altyapısının ne kadar sınırlı olduğunu gördü.
“Eğer geleceğin ulaşımı elektrikli araçlarsa, bu araçlar her yerde özgürce şarj edilebilmeli” düşüncesiyle NRGkick projesini geliştirmeye başladı. 2015’te Avusturya’da üretime geçildi.
Bugün NRGkick yalnızca bir şarj ünitesi değil, aynı zamanda akıllı bir enerji yönetim sistemi. Mobil uygulamamız sayesinde kullanıcılar şarjı uzaktan kontrol edebiliyor, tüketim raporlarını görebiliyor, hatta güneş enerjisi entegrasyonu ile kendi ürettiği elektriği en verimli şekilde kullanabiliyor.
NT: NRGkick kullanıcılarına hangi avantajları sağlıyor?
İ. Köse: Öncelikle taşınabilirlik. Aracınızın bagajında kolayca taşıyabileceğiniz kompakt bir cihazla her yerde şarj imkânınız oluyor. Bu, özgürlüğün yanı sıra ciddi bir maliyet avantajı da sunuyor. Evde şarj, halka açık istasyonlara göre %70’e varan tasarruf sağlıyor.
Ayrıca dayanıklılık konusunda da çok iddialıyız. Cihazlarımız IP66-IP69K koruma sınıfına sahip. Su içerisinde, karda hatta üzerinden araç geçse bile çalışmaya devam ediyor.
Son olarak akıllı teknolojiler: Bluetooth ve Wi-Fi bağlantısı, bulut üzerinden uzaktan erişim, filo yönetimi ve detaylı raporlama gibi özellikler NRGkick’i sadece bireysel kullanıcılar için değil, filo sahipleri için de cazip hale getiriyor.
Sonuç olarak, NRGkick, elektrikli araç kullanıcılarına sadece bir şarj cihazı değil; güvenlik, taşınabilirlik, tasarruf ve akıllı teknolojiyi bir arada sunuyor. Bu nedenle gelecekte mobil şarj çözümlerinin vazgeçilmez markalarından biri olmaya aday.,
NT: Yılın son çeyreğine girerken sektörde oldukça hareketli bir dönem yaşanıyor.
İ. Köse: Evet. Biz Ekim ve Kasım aylarında iki önemli etkinlikte yer alacağız. 12-14 Kasım’da İstanbul Fuar Merkezi’nde EV Charge Show ve 10-12 Ekim’de Ankara Bilkent Center’da Future Drive etkinliğine katılacağız. Konuyla ilgilenen tüm elektrikli araç sahiplerini standımıza bekliyoruz.
Yorum Yap