Fotoğraf: Cem Kıvırcık
Sony e-mount için lens seçeneklerini arttırmaya devam eden Tamron, en sık kullanılan ve endüstri standartı haline gelmiş aralıklardan biri olan 70-200’e yeni ürünü 70-180 mm f/2,8 Di III VXD ile yeni bir soluk getiriyor. Bu aralığın seçilmesinde Tamron’un e-mount için daha önce piyasaya sürdüğü 28-75 mm, 17-28 mm, 20 mm, 24 mm ve 35 mm lenslerdeki ortak 67 mm’lik filtre payının etkili olduğunu düşünüyorum. Evet, 70-180 mm f/2,8 de 67 mm filtre çapına sahip… Tıpkı diğer yeni e-mount Tamron lensler gibi…
Daha önceki ürünlerinde odaklama için RXD (Rapid eXtra-silent stepping Drive) adında bir motor teknolojisi kullanan Tamron, 70-180’de VXD (Voice-coil eXtreme-torque Drive) adında doğrusal çalışan motor yapısı kullanmış. Çift motorlu bu sistemin düşük ışık ortamında odaklama kararlılığı ve sessiz çalışmasıyla beni olumlu yönde etkilediğini söyleyebilirim. Özellikle bu boyutta bir lensin odaklarken yarattığı motor sesi, ya da yavaşlığı bazen can sıkıcı olabiliyor.
“Küçük ve hafif” olma konusunda Tamron iddiasını 70-180 mm f/2,8’de de sürdürüyor. Yalnızca 149 mm ve 815 gr. ağırlığında. Piyasadaki Sony 70-200 f/2,8 lensle kıyaslandığında Tamron 70-180mm f/2,8 neredeyse 5 cm daha kısa ve 600 gr. kadar daha hafif. Elbette bunda kullanılan malzemenin etkisi vs. de bulunuyor.
Sony’nin kullanıcılara sunmuş olduğu Hızlı Hibrit AF ve Eye AF gibi konularda kararlılığı ve uyumluluğu konusunda Tamron 70-180 mm f/2,8 iyi iş çıkartıyor. Özellikle bu konuda çok gelişmiş olan a7III gövde üzerinde beni üzmeden çalıştığını söyleyebilirim.
14 grupta 19 elemanlı olan lensin, 9 yuvarlatılmış bıçaklı bir diyafram yapısı var. BBAR-G2 (Geniş Bant Yansıma Önleyici Nesil 2) Kaplama, güçlü aydınlatma koşullarında çalışırken daha fazla kontrast ve renk doğruluğu sağlamak için iç yansımaları, parlamayı ve gölgelenmeyi bastırmak için ayrı ayrı elemanlara uygulanmış. Tüm bu özellikler bir araya geldiğinde düşük diyaframlarda keyifli bir bokeh yapısı sunuyor. Özellikle düşük ışık koşullarında arkada şehrin ışıkları varken… Minimum odak mesafesi 27 cm olan lens, nem geçirmeyecek bir yapıda tasarlanmış ve lens üzeri koruyucu kaplamasıyla daha az bakım gerektiriyor.
“Neden 70-200 değil de, 70-180?” sorusunu lensi kullanırken unuttum diyebilirim. Hafif olması ve hepsinden önemlisi piyasadaki geleneğin aksine “siyah” olmasıyla aynasız gövdede hem denge sorunu yaşatmadı, hem de bir tele lens olarak çok fazla dikkat çekmedi. Berraklık, keskinlik, renk dağılması, saçaklanması gibi konularda çekmiş olduğum fotoğrafları bilgisayarda incelediğimde 70-180 mm f/2,8’in kesinlikle sınıfı geçmiş olduğu gördüm. Ayrıca lensi taşırken zum özelliğinin isteğe bağlı olarak kitlenmesi de istemsiz lens açılımını engelliyor. Bu bence iyi bir özellik.
Elbette ki, günümüz koşullarında özellikle ülkemizde fiyat en önemli tercih nedenlerinden biri. Tamron, fiyat/performans konusunda daha önceki ürünlerinde sunduğu avantajlara 70-180 mm f/2,8’de de devam ediyor. Ülkemizde 11,999 ₺ civarında bir etikete sahip olan lens, bir 70-200 f/2,8’in yapabildiği her şeyi yapabiliyor. Üstelik çok daha ucuza…
Yorum Yap