190 fotoğrafçı arasından sıyrılan 12 fotoğrafçı ödüllerini aldı
|
![]() 48 ülkeden profesyonel ve amatör olmak üzere 190 fotoğrafçı ve 80.000 fotoğrafın yarıştığı Sony Dünya Fotoğraf ödülleri 2010″da, profesyonel dalda, belgesel, ticari ve güzel sanatlar kategorilerinde 12 fotoğrafçı ödül aldı. İtalyan fotoğrafçı Tommaso Ausili L”Iris d”Or Sony Dünya Fotoğrafçısı ödülü”nü kazanırken, Vitali Seitz de Yılın Amatör Fotoğrafçısı seçildi. Foto Muhabirliği ve Belgesel Ticari Güzel Sanatlar |
Ausili”nin kaleminden: Kuzuların katliamı “Besin zinciri, ilk halkası, bir hayvanın hayatının son bulmasıyla başlayan uzun bir süreçtir. Canlı bir hayvan ile bir parça et arasındaki fark, mezbahadır. üstelik bu et her ne kadar güzel paketlemiş olsa da veya cam vitrinin arkasında sergilense de… “Yok etme sahası”, şehir merkezinden uzak ve sessiz bölgelerde ismi bilinmeyen binalar ve yüksek çitlerle gizlenmiştir. Becerikli işçiler gözlerden, uzakta hayatının son dakikalarında bu hayvanlara refakat eder. ölüm koridorunda son adımlarını atan hayvanlar yaklaşan kaderin farkında gibidir. ölüm kokusu vardır havada; önlerindeki demir kapının ardında kaybolanları izlerken ve sıranın kendilerine gelmesini beklerken bir korku yayılır aralarında. Terör sonrası bu demir kapının ardında, acı çığlıklar ve umutsuzca çınlayan toynaklar, akıldan yoksun hayvanlar için bile yatıştırılamaz bir işarettir…” |
![]() Tommaso Ausili – Kuzuların Katliamı |
![]() Vitali Seitz – Doğumgünü Konseri Vitali Seitz”in kaleminden: Doğumgünü konseri “Her toplantının bir müzikal performansla zenginleştiği oldukça müzikal bir aileye sahibim. Kayınvalidemin 50. yaş günü de bunlara en güzel örneklerden biridir. O akşam, bazı konuklar içeride çalan müziği dinlemek üzere terasa çıkarken, bazıları bahçedeki masalarda oturuyordu. Yaz akşamının havası, genç piyanist eşim ile çellist amcası tarafından harika bir şekilde icra edilen Tchaikovsky”nin nağmeleri ile dolmuştu. Ben de, arka planda, bu nefis müzikal dünyada ilginç kareler yakalamaya çalışarak, bir dizi fotoğraf çektim. Konserin sonunda, ben, sanatçıların arkasında duruyordum ve ön plandaki seyircilere de odaklanma fırsatı buldum. Böylece müzisyenlerle seyirciler arasında hoş bir denge yakalayarak, fotoğrafladım. Sonra bir anda, her şey bitti, herkes sanki az önce yaşadığı deneyimi unutmuş gibi kendi masasına geri döndü. Ve o büyülü andan tek geriye kalan da işte bu görüntü oldu. Bana göre, fotoğrafın asıl gücü de zaten budur.” |