Netflix‘te yayınlanan Resident Evil: Biohazard dizisini sizler için inceledik. 90’lı yılların sonu, genç oyuncular yeni bir oyunun ismini duymaya başlıyor, PlayStation CD’si satan dükkanlarda herkes onun peşinde, bırakın satın almayı, başka oyunla takas edilme ücreti bile şok ediyor. O zamanlar oyun takası diye bir şey var. Üstelik bu sükse yaratan yeni yapım, öyle aksiyon ya da alışılagelmiş spor türlerinde değil, ilginç ama korku teması ile geliyor.
Bir korku oyunu nasıl bu kadar ünlenir? Anlaşılması zor geliyor ama ona ulaşıp deneyimlemeye başlayınca anlıyorsunuz. Sürüklüyor, titreyen ellerle, adrenalin ve yüksek nabızla ilerliyorsunuz bu oyunda. Amacınız karanlık, korku dolu mekanlarda, binalarda, laboratuvarlarda, sokaklarda ‘enfekte olmadan’ ilerleyebilmek, var olabilmek, günümüzde TV seyircisini uzak bir adadaki ‘dedikodu’ ortamı ile buluşturarak kökeninden uzaklaşan “survivor” kelimesinin o ilk çıkış anını yaşamak, onun tam karşılığını vermek…
Resident Evil oyunları inanılmazdı… 90’lı yılların sonlarında başlayan seri dünya çapında satış rekorları kırdı. Türkiye’de damga vuran oyunlar arasına adını yazdırdı ayrıca. Satış başarılarının yanı sıra bilinirliği inanılmaz seviyedeydi. 2002, 2004, 2007 derken neredeyse 2-3 yılda bir vizyona giren Resident Evil sinema filmleriyle desteklendi bu oyun, bilinirliği katlanarak arttı.
Daha sonra The Walking Dead gibi bir diğer başarı hikayesine önemli ölçüde ilham veren seride düşüş evresine girildiği de hissediliyordu; oyunun ilerleyen dönemleri yoğun eleştiri almaya, seriler beklentilerin altında karşılanmaya başlandı ve son yıllarda da gündemden iyiden iyiye düşmüştü ki 2020’de Netflix’te bir dizi formatında yayınlanacağı haberi geldi.
Sürpriz gelişme merak uyandırdı ama araya giren pandemi, bolca yaratığın ‘maskesiz’ şekilde koşturmasını gerekli kılacak senaryosu düşünüldüğünde yapımın ertelenmesi sonucunu beraberinde getirecekti.
Pandemi, birçok dizi ve sinema projesinin gecikmesine neden oldu…
Derken 2022 yılının Temmuz ayında Resident Evil: Biohazard, Netflix’teki yerini nihayet alıyordu. Yapım yaklaşık 2 hafta kadar en çok izlenen diziler arasında yer aldı hatta, ilk günlerinde zirvede de konumlanmayı başarmıştı. Peki nasıldı, dizi beklentileri ne ölçüde karşıladı?
Resident Evil: Biohazard Kaç Bölüm
Resident Evil: Biohazard, 8 bölümden oluşan ilk sezonuyla Netflix’te. 2023’ten önce gelmeyecek şekilde 2. sezonunun da yayınlanacağı duyurulan dizinin ilk bölümünde hareketli ‘post-apokaliptik gelecek’, ‘ölüm-kalım mücadeleleri’ ve ‘felaket’ anlarının ardından 2030’lu yıllardan çıkıp bir anda 2020’lere, felaket öncesine dönüyoruz… Dizide flashback’ler var ve dünyada milyarlarca insanın ölümüne neden olan sürecin başlangıcını ve çok sonrasını görüyoruz. Bu arada dizi, basit özetle büyük bir laboratuvarda geliştirilen virüsün etkilerini ve ‘dünya nüfusunun tamamına yakınını yok edecek şekilde’ yayılmasını konu ediniyor.
Felaket öncesi zamana ilk dönüşte, 14 yaşındaki ikiz kızlar ve bilim adamı babalarını yeni taşındıkları bir şehirde yakından tanıyoruz. Babanın çok çalıştığı ve kızlarına pek zaman ayıramadığı hissediliyor.
Kızlar okulda daha ilk günden sorunlar yaşıyor ve konu bir şekilde babanın çalıştığı ilaç firmasına geliyor. Burada tavşanların deneylerde kullanıldığını fark eden kız, kardeşini de ikna ediyor ve gecenin bir vakti laboratuvara babalarının kimliği ile giriyor bu abartı düzeyde cesur kızlar…
Merak etmeyin dizinin tamamını yazacak değiliz ama buraya kadar anlatılan senaryo örgüsünün, geneline bir alt zemin hazırladığını belirtmek ve genel itibarıyla ‘aslında pek de olması mümkün olmayan’ akışa tanık olduğumuzu belirtmemiz gerekiyor. Dizinin bölümlerinde bu aileden çıkıp felaket sonrası döneme geçiş yapıyor, ardından felaket öncesine yine flashback’lerle dönüyoruz. Böylelikle dünyanın nasıl felakete sürüklendiği ve felaketin etkilerini birbirini izleyen zamanlarda anlamaya başlıyoruz.
Senaryo Soru İşaretleri ile Dolu
Senaryo genel itibarıyla iyi değil… Öncelikle felaketin ortaya çıkışına tanıklık ederken böylesi bir ‘durumun’ nasıl tüm dünyayı etkilediğine anlam veremiyorsunuz. Üstelik dizi, size herhangi bir ısırılma anında o bölgenin (örneğin kolun) hızlı bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Kızarıyor, anında tuhaf bir hal alıyor. Yani hadi yüzlerce insan enfekte oldu diyelim, bunların uçağa binmesi, başka ülkelere gitmesi çok zorlama. Zira koronavirüs gibi birkaç gün sonra etkisini gösteren bir salgından söz edilmiyor, çok hızlı hasta ediyor. En fazla bir kasabayı etkisi altına alıp daha sonra ‘silahlı güç kullanılarak’ kolayca ortadan kaldırılabilecek bir ‘salgın’ söz konusu.
Ama böyle olmuyor… Bir şekilde tüm dünyaya yayılan salgın, 7 milyarı aşkın insanın ölümüne yol açıyor ve geriye birkaç yüz milyon kişi de hayatta kalıyor. Açıkçası konu örgüsü bu kadar geniş çaplı bir “yok oluş” için yeterli tutarlılıkta değil.
Diğer taraftan absürt şeyler oluyor sürekli. Bunlar kimi zaman o kadar bariz ki insan hayatını, hatta yaşamındaki en önemli kişileri, örneğin kızı, eşi tehlikeye atacak ‘devasa’ hatalar yapılıveriyor ardı ardına ne hikmetse. Özellikle sonlarda gemide olan akıl almaz bir seviye (panik yok dostlar, tamam spoiler yok).
Oyunculuklar genel itibarıyla vasatın üzerinde. Başrol oyuncuları genel itibarıyla başarılı, ancak örneğin yakın mesafeden kendilerine doğru koşan binlerce enfekte yaratığı hiç hareket etmeden sadece ateş açarak karşılayan ‘askerler’, inanın çok tuhaf görünüyor. Bu türde birçok hata göze çarpıyor. Bir özensizlik var. Sanat yönetimi de tartışmaya açık. 8 bölümden oluşan dizinin ilk 4-5 bölümünün, son bölümlere göre bir miktar daha iyi ilerlediğini de belirtelim. Son kısımda eksi puanlar daha da artıyor.
Sonuç
Dizide senaryonun oyunla pek ilgisi bulunmadığı yönünde çokça yorum yazıldı çizildi. Ayrıca dizi, Netflix tarihinin en düşük düzeyde beğenilen yapımları arasında şimdiden girdi.
Otorite değerlendirme sitelerinde genel itibarıyla 10 üzerinden 2-3 arası puanlara layık görüldüğünü de belirtelim. Ancak oyunla dizinin birbirinden ayrılması anormal bir tercih değil.
Eğer oyundaki gibi ‘kaotik’ ve bolca kan içeren ürpertici anlar dizide de yoğun şekilde işlenseydi izlenebilirlik çok daha düşük olurdu. En azından korkmadan izleyebileceğiniz bir ‘korku’ dizisi.
Resident Evil: Biohazard, son dönemin en iyi dizilerinden biri değil. Ancak bizlere tarihi çok eskilere uzanana başarılı bir oyunu anımsatması ve her ne kadar sayısız problem içerse de yüksek dozda adrenalin ve heyecanı yaşatması güzeldi.
Eğer siz de oyuna geçmişe temas ettiyseniz bu diziye bir şans vermenizi öneririz.
Şimdiden iyi seyirler.
Yorum Yap