Platon’un Mağara Alegorisi Nedir?

Platon'un mağara alegorisi nedir, bu benzetmede ne anlatılıyor? Kısaca, özet niteliğinde bir açıklama istiyorsanız doğru yerdesiniz.

Platon’un mağara alegorisi, felsefe ile ilgilenenlerin mutlaka denk geldiği bir benzetmedir. Bilindiği üzere Platon, felsefenin yapı taşıdır. Felsefe, insanların gerçekliğe nasıl yaklaştığını ve yaşamı düşünerek çözümlemesinde oldukça önemli bir role sahiptir ve düşünürlerin büyük bir kısmı temelde Platon gibi filozofların düşüncelerinden hareket eder.

Bazıları Platon’un tezine antitez geliştirmeye çalışırken bazıları da Platon’un düşüncelerinden hareket ederek yeni bir düşünce ortaya koyar. Bu, felsefenin geçmişten bugüne kadar ilerlemesini sağlamıştır. Platon, ileri sürdüğü düşüncelerden birini anlatmak için Devlet eserinde mağara benzetmesini yapar.

Peki, bu benzetme ile tam olarak ne anlatılmak isteniyor? Öncelikle alegori kelimesinin ne demek olduğunu öğrenelim.

Alegori Nedir?

Alegori kelimesi, başka bir şeyi ima etmek için konuşmak anlamına gelen Latince allegori kelimesinden gelir. Bir düşüncenin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için onu benzetmelerle anlatma işi olarak tanımlanabilir.

Bu anlatımlarla tarihten bir güne ya da bugünün dünyasına değinilebilir. Alegoriler, metaforlarla oldukça benzerdir fakat alegorilerde karakterlerin merkezde olduğu bir hikâye varken metaforlar ise bir durumu açık bir şekilde söylemeden, farklı kelimelerle benzetme yapılarak ifade edilir.

Alegori kelimesinin ne anlama geldiğini artık bildiğimize göre Platon’un mağara benzetmesine geçebiliriz.

Platon'un Mağara Alegorisi Ne Anlatıyor?

Platon’un Mağara Alegorisi Nedir? Ne Anlatıyor?

Platon’un mağara benzetmesi, Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında geçen bir benzetmedir. Sokrates tarafından anlatılan alegoride mağarada zincirlenmiş üç insan vardır. Bu insanlar mağaranın dışına çıkamaz, doğduğu günden itibaren o mağaradadır.

Bu insanlar doğal olarak mağara duvarından başka bir şey görememektedir. Mağaranın duvarında ise gölgeler bulunmaktadır. Onlara göre gerçeklik sadece gölgelerden ve seslerden ibarettir. Bu seslerin de gölgelerden geldiğini düşünürler. Oysaki mağaranın dışında da bir dünya vardır.

Bu dünyayı keşfeden ilk kişi de aralarından biri olur. Birisi zincirlerinden kurtulur ve mağaradan dışarı çıkar. Onlar için dışarıda daha önce görülmemiş bir dünya vardır.

Kurtulan kişi, dışarıda biraz gerçek dünyayı keşfettikten sonra mağaraya geri döner ve diğerlerine ne gördüğünü anlatmaya başlar fakat mağarada zincirli kalan diğer iki insanın gerçeklik algısı farklıdır. Bu nedenle ona inanmazlar. Bu nedenle mağarada kalmaya devam ederler.

Exit mobile version