Nostaljik Teknolojiler: Sony PlayStation 1

Bir devrimin başlangıcı: PlayStation 1 sahneye çıkıyor…

1994’ün sonlarında Japonya’da, 1995’in ortalarında ise Amerika ve Avrupa’da oyun dünyasında yeni bir dönem başladı. Sony, daha önce konsol pazarında olmayan bir oyuncuydu ama PlayStation 1 ile hem oyuncuların hem de geliştiricilerin gönlünü fethetmeyi başardı.

O dönem Nintendo ve Sega gibi devlerin hâkimiyetindeki bir pazarda, CD tabanlı bir sistemle ortaya çıkmak hem cesurca hem de riskliydi. Ancak PlayStation 1, sadece bir konsol değil; bir kültür devrimiydi.

O yıllarda oyunların büyük kısmı hâlâ kartuşlarla oynanıyordu. Super Nintendo ve Sega Genesis gibi 16-bit makineler grafiksel sınırlarına ulaşmıştı.

Sony’nin CD formatını tercih etmesi, hem depolama kapasitesi hem de maliyet açısından devrim niteliğindeydi. Bir oyunu kartuş yerine CD ile sunmak, geliştiricilere daha fazla alan ve esneklik tanıdı. Bu da daha sinematik sahneler, daha zengin ses efektleri ve geniş içerikli oyunlar anlamına geliyordu.

Kutusunu açtığınızda…

PlayStation 1’in kutusunu açtığınızda gelen o yeni plastik kokusu, CD sürücüsünün yavaşça açılması, gri gövdesi ve o ikonik “beep” sesi…

Bugün hâlâ birçok oyuncunun zihninde yer eden, zamansız bir nostalji kaynağı. O, sadece bir konsol değil; oyun dünyasını çocukluktan yetişkinliğe taşıyan bir geçiş kapısıydı.

İlk dönem oyunları

İlk dönem oyunları arasında Ridge Racer, Battle Arena Toshinden ve Tekken gibi yapımlar vardı. Ama asıl sıçrama, Final Fantasy VII, Metal Gear Solid ve Gran Turismo gibi başyapıtlarla geldi. Özellikle Final Fantasy VII, 3 CD’lik devasa içeriği, epik hikâyesi ve sinematik anlatımıyla birçok oyuncunun hayatında derin bir iz bıraktı.

Oyun sadece eğlence değil; bir anlatı aracıydı artık. Metal Gear Solid ise anlatıma ek olarak gizlilik mekaniğini ana akıma taşıdı ve oyun tasarımında yeni bir çığır açtı.

PlayStation 1’de FIFA oynamak

PlayStation 1’de FIFA oynamak, arkadaşlarla geçirilen saatlerin, aileden gizli açılan gece maçlarının ve çığlıklarla dolu odaların simgesiydi. FIFA 98 ile başlayan serüven, o dönem için olağanüstü grafikler, lisanslı takımlar ve efsanevi “Road to World Cup” modu ile kalbimizi çaldı.

Frikik çalışmaları, kayarak müdahaleler ve o zaman için inanılmaz görünen taraftar sesleriyle maç atmosferi adeta gerçek gibiydi.

FIFA 2000 ile birlikte oyunun hızı ve animasyonları gelişti. Robbie Williams’ın “It’s Only Us” parçası açılışta çaldığında, maç başlamadan bile havaya girilirdi. Türkiye Süper Ligi’nin eksikliği can sıksa da Galatasaray’ı “Rest of World” listesinden bulmak bile ayrı bir gururdu.

En unutulmaz anlardan biri, PlayStation’ın kontrolcüsüyle sol analoğu hafifçe döndürüp kaleciyi çalımlayarak gol atmaktı. Ne zaman ki FIFA 2002 çıktı, hepimiz oyunun artık yeni bir çağa adım attığını hissettik. Ama o ilk yılların ham, gerçekçi olmayan ama samimi yapısı; PS1 FIFA’larını birer nostalji klasiği haline getirdi.

Bambaşka bir kontrolcü (dual shock) deneyimi

PlayStation 1’in kontrolcüsü de yenilikçiydi. Ergonomik yapısı ve “dual shock” titreşimli versiyonuyla oyuncuya fiziksel geri bildirim sunan ilk kontrolcülerden biri oldu. Analog çubuklar ise özellikle 3D oyunlarda hassas kontrolü mümkün kıldı ve bu tasarım, modern kontrol cihazlarının temelini oluşturdu.

Nintendo 64 gibi rakip konsollar teknik olarak bazı üstünlüklere sahipti; örneğin daha az yükleme süresi ve daha yüksek kare hızları. Ancak CD formatının sağladığı avantajlar ve Sony’nin üçüncü parti geliştiricilere sunduğu kolaylık, PlayStation’ı oyun kataloğu açısından rakiplerinin önüne geçirdi.

Sony, oyun geliştiricileriyle kurduğu açık ve teşvik edici ilişkiyle adeta altın çağını yaşadı. Ve böylece Sony PlayStation 1, yalnızca 32-bit’lik bir makine değil, yeni nesil oyunların ve deneyimlerin öncüsü oldu. O dönem yaşanan heyecan ve keşif duygusu, bugünkü oyunların temelini attı.

PlayStation 1’in teknik özellikleri

5 unutulmaz ilk!

O dönem bir PlayStation oyuncusu olmak

PlayStation 1 ile ilgili internette yazılan ‘deneyim’ yorumları… Tam manasıyla retro hisler…

PlayStation 1, şu anda internetteki alışveriş platformlarında genelde 2. el olarak bulunabiliyor. Ortalama 1.500-2.500 TL bandında satın alınabiliyor.

Exit mobile version