Yazı: Murat Boran
Netflix bir süredir ülkemizdeki isteğe bağlı dijital içerik piyasasında önemli aktörlerden biriydi. Amazon Prime Video’nun da ülkemize gelmesiyle neler değişti? Peki ya Apple TV+ bu işin neresinde?
İsteğe bağlı dijital medya platformlarının sayısı gün be gün artıyor. Aslında bu platformlar uzun yıllardır başta Birleşik Devletler olmak üzere pek çok dünya ülkesinde faaliyet gösteriyorlardı. Ancak son zamanlarda bu platformların ülkemizdeki kullanıcı kitlesini keşfetmesiyle beraber Türkiye’ye yönelik yatırımlarını arttırdıklarını görüyoruz.
İlk önce Netflix, yakın bir zamanda da Amazon Prime ile beraber “Prime Video” Türkiye pazarına giriş yaptı. Doğal olarak kullanıcılar da Amazon Prime Video mu daha iyi yoksa Netflix mi sorusunu sormaya başladılar. Apple da geçtiğimiz yıl Apple TV+ tanıtımını gerçekleştirerek bu pazara bambaşka bir soluk getirdi. Dilerseniz önce bu üç büyük içerik sağlayıcıyı yakından tanıyalım.
Netflix: DVD dağıtımından kendi filmlerini yapmaya uzanan bir serüven
Elbette burada size uzun uzun Netflix’in tarihini anlatmayacağız, bunlara hiç gerek yok. Amerika’lı bir şirket olarak işe önce DVD kiralama hizmeti sunarak başlayan Netflix, doğru zamanda doğru yatırımlar yaparak ve müşteri geri bildirimlerini doğru analiz ederek dijital içerik sektörünün merkezi konumlarından birine yerleşmiş durumda.
Eğer dijital trendleri takip eden bir şirketseniz, 23 yıl önce başladığınız yolculuğun sonunda bugün 3.500 çalışana sahip, dünya genelinde 100 milyona yakın kullanıcıya ücretli içerik kiralama hizmet sunan bir servise dönüşebiliyorsunuz. Netflix’in yıllık cirosu yüzlerce milyon dolarla; hatta milyar dolarlık rakamlarla telaffuz ediliyor. Bugün Netflix sadece bir yayın sağlayıcı değil, aynı zamanda kendi ismini taşıyan film stüdyosunun da sahibi.
Netflix bugün gerek ülkemizde gerekse dünya çapında “Netflix Original” ismiyle yayınlanan kendi üretimi içeriklerle çok konuşuluyor. İçlerinde oldukça başarılı dizi ve filmler bulunmakla beraber bu yapımlar günden güne eleştirilerin odak noktası haline de geliyor. Son dönemlerdeki yapımlarına yerleştirilen toplumsal mesajlar, tabuları yıkan sahneler, toplumsal grupların ve ülkelerin tepkisini çekiyor. Hatırlayacağınız üzere, ülkemizde de bir dönem Netflix’in yasaklanması gündeme getirilmişti ancak bugün böyle bir tartışma bulunmuyor. Yakın zamanda yürürlüğe giren yeni sosyal medya yasalarıyla beraber Netflix hem RTÜK hem de Kültür bakanlığı tarafından resmi olarak varlığı kabul edilen bir şirket ve Türkiye’de temsilcilik sahibi…
Netflix sadece kendi orijinal içeriklerini değil, aynı zamanda yayınlanmış diğer dizi ve filmleri de kullanıcılarla buluşturan bir platform. Sıklıkla içerik listesi güncellenen Netflix, bugün 7’den 70’e geniş bir kitleye hitap ediyor. Öte yandan Netflix’in kendi imzasını taşıyan içeriklerde eleştiri konusu olmasına neden olan sahneleri ve söylemleri sürdürüp sürdürmeyeceği merak ediliyor. Kim bilir? Belki de bütün sansasyon Netflix için başarılı bir reklâm oluşturuyordur, bunu bilemiyoruz.
Netflix’in bugün Türkiye’de 17,99 TL ile 41,99 TL arasında değişen farklı fiyat politikaları bulunuyor. Çok kullanıcılı seçeneklerde eğer aylık bedeli bölüşüyorsanız makul rakamlar olabilirken, tek başınıza abonelik için ya da ailenin tümüne ait ödemeyi tek bir kişinin yapması durumunda fiyat biraz üzücü olabiliyor.
Prime Video: Amazon’un Türkiye hamlesi!
Prime Video, Amazon’a ait sayısız alt şirketlerden yalnızca bir tanesi. Bildiğiniz üzere Amazon bugün sadece bir e-ticaret platformu değil, aynı zamanda bulut depolama ve server hizmetleri sunan büyük bir bilişim şirketi. Amazon da doğru zamanda doğru yatırımları yapan, doğru zamanda rakiplerini nokta atışı olarak belirleyen ve onları satın alarak büyüyen devasa bir organizasyon. Bugün Amazon, pek çok ekonomi uzmanı tarafından dünyanın en değerli şirketi olarak görülüyor ve 288 milyar doları aşan yıllık ciroya sahip. Ayrıca en aşina olduğumuz platformlardan biri olan Twitch, yine Amazon’a ait şirketlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde Prime Video, Amazon Prime ücretli üyelik sisteminin bir getirisi olarak kullanıcılara sunuluyor. Amazon Prime şu anda yalnızca 7,99 TL aylık bedel karşılığında Amazon üzerinde belirli ürün alımlarında ücretsiz kargo, ek indirimler, Prime Video platformunu kullanma hakkı ve Twitch Prime aracılığıyla bir Twitch yayıncısına abone olabilme imkânı sunuyor. Dijital dünya için oldukça güzle bir giriş paketi gibi duruyor değil mi? Ancak Amazon, ülkemizdeki operasyondan şu an için para kazanmıyor, tam tersine para kaybediyor. Firmanın büyüklüğü düşünüldüğünde, bu kaybı hiç önemsemediklerini görüyoruz. Amazon, ülkemizde oldukça popüler iki büyük dijital içerik sağlama servisine talep olduğunu bildiği için bunlara bir cevap sunmak istedi. Twitch Prime ile yayıncı desteği konusunda Türk topluluğuna kolaylık getiren firma, Netflix’in tahtını sallamak için de Prime Video’yu bizlerle buluşturdu.
Prime Video da aynı şekilde uzun zamandır gerek Birleşik Devletler’de, gerekse başka ülkelerde var olan bir dijital içerik sağlayıcı platformdu. Netflix’ten farklı olarak Amazon’un ihtiyaçlarına göre şekillenmiş olsa da bugün tam olarak Netflix’in karşısında yer alıyor. Amazon Original marka çatısı altında film ve dizi çekimleri yaparak platformunda yayınlayan Prime Video, Netflix’in en büyük rakibi olmayı kararlılıkla sürdürüyor. Burada Prime Video’nun en büyük beklentisi, şimdilik Netflix kadar zengin içeriğe sahip olmasa da Amazon Original yapımlarının başarısına güvenmesi ve içerik çeşitliliğini hızla arttırması. Ülkemizde ilgili mercilere lisans başvurusunu hâlihazırda yapmış olan Prime Video, uygun fiyatlı bir seçenek ve gelecekte Türkiye pazarında daha fazla boy göstermeyi hedefleyen büyük bir oluşumun yalnızca bir kısmını oluşturuyor.
Size de bize de şimdilik yok: Apple TV+
Apple TV hepinizin bildiği gibi Apple’ın akıllı televizyon uygulamasını oluştururken Apple TV+ nereden çıktı diye düşünebilirsiniz. Apple TV+, Apple’ın kendi ekosistemi içerisinde Netflix ve Prime Video’ya tam karşılık olarak ortaya çıkardığı bir dijital içerik sağlayıcı platformdur. Apple TV+ şu anda resmi olarak ülkemizde kullanılamıyor ancak gelecekte ülkemizde de sunulması mümkün görünüyor.
Apple TV+, aylık belirli bir abonelik ücreti ödeyerek film, dizi, belgesel ve Apple Originals markasını taşıyan özel içeriklerine erişebildiğiniz bir platformdur. Apple’ın bu markayla yapmayı amaçladığı şey, Apple kullanıcılarının Apple çatısından hiç ayrılmadan, isteyebilecekleri bütün platformlara sahip olmasıdır. Bunun bir diğer örneğini Apple Music ile daha önce görmüştük.
Şirket Apple TV+ ile yeni Apple kullanıcıları kazanmayı değil, mevcut kullanıcılarına ulaşmayı amaçlıyor. Çünkü Apple TV+ yalnızca Apple TV uygulamasıyla beraber kullanılabiliyor. Mac ve iOS işletim sistemine sahip cihazlar için bu bir sorun teşkil etmezken, PC ve Android tarafında işler değişiyor. Çünkü Apple TV+ kullanabilmek için gereken Apple TV uygulaması Play Store mağazasında yer almıyor, bu nedenle Apple TV+ yalnızca web tarayıcı üzerinden izlenebiliyor. Benzer bir durum Windows için de geçerli… Windows işletim sistemine sahip bilgisayarınızda Apple TV+ kullanabilmenin tek yolu, web tarayıcısından geçiyor.
Türkiye’deki kullanıcılar için kötü haber, daha önce de dediğimiz gibi Apple TV+ ülkemizde kullanılamıyor. Markanın sunduğu yapımlar ve içerik çok az olmasına rağmen oldukça doğru seçimlerin yapıldığını ve gerçekten kaliteli yapımların kütüphaneye eklendiğini görüyoruz.
Dijital dünya her geçen gün büyüyor ve farklı aktörler ortaya çıkıyor. Zaman artık dijital medyaya doğru ilerliyor. Sinema filmlerinin yerini dijital ortama pazarlanan filmler alıyor. Blockbuster anlayışının evrimleşerek Amazon Originals, Apple Originals ve Netflix Originals isimleriyle yeniden doğuşuna şahit oluyoruz.
Kuşkusuz her platformun farklı hedefleri ve kullanıcılardan beklentileri mevcut. Müşterilerin de onlardan beklentileri mevcut… Dünyada Disney+, HBO Max, Comedy Central gibi başka pek çok oluşum var olsa da ülkemizde şu an yerli alternatiflerin dışında Amazon Prime Video, Netflix ve henüz sadece ismi olan Apple TV+ mevcut.
Bugün içerik zenginliği bakımından en büyük platform, tartışmasız bir şekilde Netflix olarak göze çarpıyor. Bariz bir şekilde farklı her yaştan izleyiciye hitap eden sayısız içerikleri mevcut. Ancak yüksek fiyat politikası ve içeriklerindeki toplumsal mesajlar nedeniyle negatif yönleri de bulunan bir platform.
Amazon Prime Video, şu anda içerik sayısı bakımından Netflix’in gerisinde kalmasına rağmen hiç de küçümsenecek bir platform değil. Oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz, her hafta daha fazla içeriğin eklendiği Prime Video; gelecek vadeden bir yapıda olması, oldukça uygun fiyatı ve ek Amazon avantajlarıyla oldukça cazip bir teklife dönüşüyor.
Apple TV+ ise doğrudan Apple kullanıcılarını ilgilendiriyor. Apple burada oldukça kısıtlı bir pazara hitap ediyor ve ilerleyen dönemde genele açılma plânı yapıp yapmadıklarını bekleyip göreceğiz. Apple TV+ ülkemiz kullanıcıları için ciddi bir alternatif olmaktan şu an için uzak olsa da gelecekte nelerin değişeceğini hep beraber göreceğiz.
İçerik çeşidi, abonelik ücreti ya da başarılı bir ekosistemin başarılı bir parçası olmak… Farklı avantajları ve farklı dezavantajları olan platformlar… Bizim tavsiyemiz, eğer bir dijital platform üyeliği düşünüyorsanız, mutlaka bir ön araştırma yapmanız ve ilginizi çekecek içeriklere sahip olan platforma yönelmenizdir.