Türkiye’nin yerli teknoloji markalarından Monster, performans odaklı dizüstü bilgisayarlarıyla çeyrek asırdır oyun, yaratıcı üretim ve ileri seviye donanım ihtiyacı duyan kullanıcıların gözdesi olmayı başardı. 2000 yılında kurulan marka, kısa sürede hem donanım gücü hem de satış sonrası hizmetleriyle fark yaratarak sektörde kendine sağlam bir yer edindi.
Bugün geldiği noktada Monster yalnızca Türkiye’de değil; Almanya, ABD, İngiltere, Dubai ve Tayvan gibi pazarlarda da faaliyet gösteren, küresel ölçekte tanınan bir teknoloji oyuncusu hâline geldi. Ürünlerine verdiği ömür boyu ücretsiz bakım desteği, yaygın teknik servis ağı ve müşteri memnuniyetine verdiği önemle, kullanıcı deneyimini sadece satışla sınırlı tutmayan bir anlayışı benimsiyor.
Markanın 25. yılına özel düzenlenen etkinlikler ve gelecek planlarını konuşmak üzere, Monster Bilgisayar Global Pazarlama Direktörü Birol Sülük ile Newtech okuyucuları için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
“Hiçbir Zaman Yalnızca Ürün Satmadık”
Newtech: 25 yıl… Çeyrek asırlık bir yolculuk. Bu süreçte Monster’ı bugün bulunduğu noktaya taşıyan temel dönüm noktalarını kısaca dinlemek isteriz.
B. Sülük: Bizim hikâyemiz bir hayalle başladı: Türkiye’den dünya çapında bir teknoloji markası çıkarmak. 25 yıl boyunca attığımız her adım bu hayalin bir parçasıydı. Kendi kullanıcı topluluğumuzun bize duyduğu güven, uluslararası pazarlara açıldığımız anlar ve bugün yüzbinlerce haneye giren bilgisayarlarımız, bu yolculuğun en değerli duraklarını oluşturdu. Ancak en önemli nokta şuydu: Biz hiçbir zaman yalnızca ürün satmadık. Kullanıcılarımıza bir deneyim, bir güven ilişkisi ve performansa dair bir söz verdik. İşte bu söz, bizi bugün bulunduğumuz noktaya taşıyan en güçlü motivasyonumuz oldu.
2020’de Avrupa’nın en büyük deneyim mağazasını Almanya’da açtık. 2022’de Londra ofisimizle Birleşik Krallık operasyonlarımızı başlattık. 2024’te ABD’de Ar-Ge merkezimizi devreye alarak inovasyon gücümüzü global ölçekte derinleştirdik. Aynı yıl, uluslararası arenada geliştirdiğimiz Gaming Laptop ve Desktop Gaming PC modellerimizin iF Design Award 2025’te ödüllendirilmesi, bu vizyonun global düzeyde tescili oldu.
Tüm bu adımlar, hayalimizin sınırlarını genişleten dönüm noktaları olarak tarihimizde yerini aldı.

Newtech: Küresel markaların güçlü olduğu bir sektörde, yerli bir teknoloji firması olarak var olmak kolay değil. Bu rekabet ortamında Monster’ın avantajları ve karşılaştığı zorluklar üzerine düşüncelerinizi almak isteriz.
B. Sülük: Global devlerin hâkim olduğu bir sektörde “biz de varız” demek gerçekten cesaret istiyor. Ancak bizim en büyük avantajımız, her zaman kullanıcılarımızı merkeze koyan bir anlayışla hareket etmemiz oldu.
Biz yalnızca ürün geliştirmiyoruz; kullanıcılarımızın beklentilerini dinleyip, onlara en yüksek performansı ve en güvenilir deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Bu yaklaşım, Monster’ı her pazarda farklılaştıran temel güç haline getirdi. Karşılaştığımız zorlukları hiçbir zaman engel olarak görmedik; aksine, gelişim ve yenilenme için birer fırsat olarak değerlendirdik.
Bugün Monster Bilgisayar, yalnızca Türkiye’de değil, global pazarlarda da müşteri odaklı vizyonu ve teknolojiye kattığı değerle güçlü bir alternatif olarak konumlanıyor.
Newtech: Ürün geliştirme sürecinde Ar-Ge yatırımınız ne düzeyde? Son yıllarda kullanıcıların hayatını kolaylaştıran teknoloji trendlerine (yapay zekâ, bulut, vs.) nasıl adapte oluyor, performansı artıran hangi yenilikleri sundunuz?
B. Sülük: Monster olarak, ürün geliştirme süreçlerimizin merkezinde daima Ar-Ge yer alıyor. Bugün global ölçekte yürüttüğümüz büyüme stratejimizin en önemli ayağını da bu oluşturuyor.
ABD ve Tayvan’da açtığımız ofislerimizi tamamen Ar-Ge odaklı yapılandırdık. Bu sayede yalnızca donanım tarafında değil, yazılım ve yapay zekâ entegrasyonlarında da kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye taşıyacak çalışmalar yürütüyoruz.
Son dönemde özellikle Huma serimizdeki Copilot özelliği, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri. Kullanıcının iş akışını kolaylaştıran, üretkenliği artıran yapay zekâ destekli çözümler sunuyoruz.
Kısacası biz sadece güçlü donanımlar üretmiyoruz; aynı zamanda kullanıcıların hayatına değer katan bir ekosistem kuruyoruz.

Newtech: Özellikle oyun, içerik üretimi ve yapay zekâ gibi performans odaklı alanlarda Monster’ın önümüzdeki dönem planlarını merak ediyoruz.
B. Sülük: Oyun, içerik üretimi ve yapay zekâ gibi performans odaklı alanlar, Monster’ın DNA’sında yer alıyor. Önümüzdeki dönemde bu alanlarda kullanıcı deneyimini daha da ileriye taşıyacak yatırımlar planlıyoruz.
Yapay zekâ destekli donanımlar, ürün stratejimizin merkezinde. Copilot özellikli Huma serimiz, bu vizyonun ilk adımıydı. Şimdi bu ekosistemi genişleterek kullanıcıların yaratıcılık ve üretkenlik süreçlerine katkı sağlayacak yeni modeller üzerinde çalışıyoruz.
Amacımız, yalnızca oyun performansında değil; içerik üretimi, veri işleme ve yapay zekâ destekli üretkenlik alanlarında da kullanıcıların vazgeçilmez markası olmak.
Newtech: Ürünlerin standart garanti süresi iki yıl. Ancak Monster, satış sonrası hizmet yaklaşımında “ömür boyu bakım” gibi iddialı bir ifade kullanıyor.
B. Sülük: Monster kullanıcılarıyla ilişkimiz cihazın teslimiyle başlamaz; asıl bağ, o andan sonra derinleşir. Aslında Ömür Boyu Ücretsiz Bakım Hizmeti, bizim çatı söylemimiz olan “Monster’la İçin Rahat!” anlayışının altında konumlanıyor. Bu ifade bizim için yalnızca bir pazarlama söylemi değil, sektörde fark yaratan bir yaklaşımın da en güçlü yansıması.
“Monster’la İçin Rahat!” yaklaşımının temelinde kullanıcılarımıza sunduğumuz üç önemli güvence yer alıyor: Ömür Boyu Ücretsiz Bakım Hizmeti, 4 Yıl Garanti ve Tam Sistem Garantisi.
Ömür Boyu Ücretsiz Bakım Hizmeti kapsamında kullanıcılarımız, bilgisayarlarını yıllar sonra bile bakım için getirebiliyor. Cihazın fan ve kasa içi temizliği, termal macun yenilemesi, donanım kontrolleri ve performans ölçümleri yapılarak cihazın ömrü uzatılıyor, her zaman ilk günkü performansı korunuyor.
4 Yıl Garanti uygulamamızla sektörde bir ilke imza attık. Ürünlerini seri numarasıyla kaydeden tüm dizüstü ve masaüstü kullanıcıları, standart 2 yıllık garanti süresini 4 yıla çıkararak, ürünlerimizin kalitesine ve kullanıcılarımıza duyduğumuz güveni açıkça gösterdik.
Tam Sistem Garantisi ise masaüstü kullanıcılarımız için geliştirdiğimiz özel bir güvence. Oyuncular sistem bileşenlerinde değişiklik yapabiliyor; ancak değiştirilmeyen Monster bileşenleri garanti kapsamını korumaya devam ediyor. Böylece kullanıcılarımız sistemlerini özgürce özelleştirirken, güven duygusundan ödün vermiyor.
Biz Monster’da şuna inanıyoruz: Kullanıcılarımız yalnızca yüksek performanslı bir bilgisayar değil, uzun yıllar boyunca güvenle yanlarında olacak bir yol arkadaşı ediniyor.

Newtech: Yurt dışında da operasyonlarınız var. Uluslararası pazarlara yönelik hedefleriniz, açılım stratejiniz nasıl şekilleniyor?
B. Sülük: Uluslararası pazarlara açılmak, uzun vadeli stratejimizin doğal bir parçası. Avrupa’da Almanya ve Birleşik Krallık’ta kurduğumuz operasyonlarımız, kullanıcılarımızla doğrudan temas kurmamızı ve yerel pazarlara uygun stratejiler geliştirmemizi sağladı.
ABD’deki Ar-Ge merkezimiz ise inovasyon gücümüzü global ölçekte derinleştiriyor. Amacımız sadece ürün satmak değil; her pazarda kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamak ve onlara en yüksek performans ile güvenilir deneyimi sunmak.
Bu doğrultuda açılım stratejimiz, her pazara uygun çözümler geliştirirken küresel vizyonumuzu korumak üzerine şekilleniyor.
Newtech: Monster olarak çevresel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, sosyal sorumluluk projeleri gibi konulara yaklaşımınız nedir?
Monster olarak yalnızca performansı değil, topluma ve çevreye karşı sorumluluğumuzu da öncelikli görüyoruz. Çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği kapsamında ürünlerimizi uzun ömürlü, verimli ve çevre dostu şekilde tasarlamak temel önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Sosyal sorumluluk alanında da aktif bir yaklaşım benimsiyoruz. Özellikle “Engelsiz Okullar Tasarlıyoruz” projemizle eğitimde fırsat eşitliğini destekliyoruz. Bu kapsamda, özel eğitim öğrencilerinin öğrenim ortamlarını iyileştiren, erişilebilir ve teknolojik olarak donanımlı sınıflar oluşturuyoruz. Böylece hem öğrencilerin eğitimine katkı sağlıyor hem de toplumda farkındalık oluşturuyoruz.








Yorum Yap