Melodyne Editor 2

Melodyne, seslerin tonlarının düzenlenmesinde kullanılan bir yazılım. Transpoze, time shift gibi klasik terimlerle de bunu açıklayabiliriz ama çok daha fazlası var
 

2009′ dan önce bir iki yazılım bu dalda aktifti ve daha önceleri monofonik seslerde bu sistem işe yarıyordu. Herkesin bildiği “Cher” örneğini vereceğim çünkü “I Believe” ses teknoloji dünyasında bu işin miladı olarak konuşulur. Vokal hiç bir zaman matematiksel olarak mükemmel geçişler yapamaz yani tonlar arasında linear geçemez ama bu yazılım ortamında simule edilirse Cher’in I believe parçasındaki geçişler ortaya çıkar. Bu sanatsal açıdan güzel midir değil midir tartışabiliriz ama kulağa tuhaf geldiği açık. Buradan insan doğası mükemmel olanı yadırgıyor gibi bir sonuç çıkarıyorum. Monofonik seslerde bu teknik oldukça gelişmişti ama 2009 yılında Alman firması Celomony, Melodyne ile polifonik seslerde bu işlemi yapabilen sistemi geliştirdi. Bu tarihten sonra yine ses teknolojisinde bir devir açıldı diyebilirim. Şu an gezegenimizde bu tür işlemi yapabilen tek yazılım bana göre Celemony Melodyne.
 
melodyne editor 2
 
Polifonik kayıtlarda her notaya tek tek müdahale edebilmek biraz fantastik gelse de pratikte çalıştığını görmek çok sevindirici. Bu sisteme Melodyne DNA ismini vermiş yani Direct Note Access. Burada akordlardaki notalara bile ayrı ayrı ulaşabiliyoruz. Kısacası kaydettiğiniz ses gerekli olan notada değilse DNA penceresinde bu sesi alıp olması gerektiği notaya çekebiliyorsunuz ve sistem aradaki geçişi olması gerektiği gibi hesaplıyor. Ama şimdi her sesi istediğiniz notaya çekebilirsiniz gibi algılamayın. Doğayı tamamen manipüle edemiyoruz. Vokallerde sesin doğal duyulduğu bir aralık vardır ve bu aralık bize doğanın tecrübe ettiği sınırlarda kalır. Eğer sesleri bu aralığın dışına taşırsanız tuhaf sesler elde ederiz. Bu belki deneysel işlerde güzel bile olabilir ama genelde çok detone seslerde pek kullanılmaz. özellikle vokal detoneleri için normal ton kaymalarında mükemmel sonuçlar elde edebiliyoruz.

 
Sistem VST, AU, RTAS ve stand alone olarak kurulabiliyor. Plug in ve Stand alone çalışma sistemi olarak bazı farklılıklar gösteriyor. Plug in versiyonunda tüm projemiz host ile senkron çalışır yani birbirinden bağımsız audio sekanslarımızı transfer edebiliriz ama stand alaone versiyonda doğal olarak sadece tek sekans üzerinde çalışabiliriz. Plug in versiyonu Host uygulama içerisinde kaydedilir ve yine onunla birlikte açılır. Bu bazı sistemlerin yüklemesini biraz yavaşlatabilir ve MIDI export gibi export seçenekleri kullanılamaz ama stand alone versiyonda farklı dosya türlerini export edebiliyoruz.

çalışmaya başlamadan önce sistem kaydedilmiş mataryali analiz ediyor. Bu esnada biraz bekliyoruz ama sadece bir defa yapıldığını göz önünde bulundurursak gayet normal zamanlar çerçevesinde kalıyor. Daha önce Melodyne ile çalışanlar için yeni versiyon yüzey bakımından çok tanıdık gelecektir. Birçok şeyi baştan öğrenmemiz gerekmiyor, zaten teknoloji bir önceki versiyonda sınırlarını zorlamıştı. Burada kozmetikten daha çok yeni fonksiyonlara önem verilmiş.
 


 
çalışma ortamında bir çok araca sahibiz. Bu araçların fonksiyonlarına hakim olursak çok daha verimli çalışırız. Herşeyden önce bir plug in ortamında çalıştığımızı unutmamamız gerekiyor çünkü Melodyne penceresi detaylı ve büyük olduğu için bir süre sonra farklı bir programda çalıştığımız hissini uyandırıyor ve bazen host programın yeteneklerini unutmamıza yol açıyor. Modulation, Formant, Amplitude, Timing Korrettur ve nota separatörü gibi araçlar diğer versiyonlardaki gibi çalışıyor. Her bir araç sayesinde seslerin farklı ince ayarlarını yapabiliyoruz. Hatırlarsanız daha önce Melodyne’ dan bahsetmiştik. Oradaki her şey halen geçerli. Melodyne ekrandaki notaları tanımlayan görsellere “Blob” diyor. Yeni versiyonda Snake-Selection diye bir fonksiyon çıkıyor karşımıza. Shift’e basılı tuttuğumuzda birden çok blob seçebiliyoruz. Oldukça yararlı bir fonksiyon. Bunun yanında Cut ve Copy/Paste fonksiyonu da yenilerden. Bu sayede istediğimiz blob’u istediğimiz yere kesip ekleyebiliyoruz. Bu sayede projeyi darmadağın yapıp istediğimiz hale sokabiliyoruz. Başka bir yeni özellik ise blob’ların hareketlerini belli bir skala içerisinde sınırlayabiliyor olmamız.

 
Bence Melodyne ile en etkili çalışma yöntemi programın sınırlarını benimseyip kayıt esnasında bunu iyi analiz etmek ve kayıtları buna göre almaktır. İleride materyali tekrar kaydetme şansınız yoksa Melodyne halleder deyip az take almayın. Ayrıca tüm projeyi Melodyne üzerine planlamak yine hayal kırlıklığı yaratabilir. Klasik müzikal işlerde gerçekten hata tamir etmek için çok etkili ama proje temelinizi oluşturmamalı. Vokal dışında elinizde hazır loop’lar varsa onlar üzerinde çok başarılı sonuçlar alabilirsiniz. Alacağınız sonuç tabi ki elinizdeki orijinal kalitesi ile alakalı. Melodyne hala rakibi olan Digidesign X-Form ya da Serato Pitch & Time gibi programlardan DNA sayesinde bir adım önde. Ne kadar mükemmel bir sistem olduğunu söylememe rağmen Pro Tools ortamında zaman zaman hatalı çalışma ve host ile tempo bozuklukları ile alakalı raporlar geliyor. Ama bunlar kayıtlı materyal ve transferlere yansımıyor.
 

 
Melodyne biraz bilimsel bir dokunuş diyebiliriz ama sihirbaz değil. Yani Melodyne sayesinde her berbat kaydı dinlenebilecek hale getiremezsiniz. Sequencer ve ses tekniği teorisine sahip herkes eskiye nazaran daha kısa sürede bu programı kullanmaya alışabilir.

 

Exit mobile version