İlk albümleriyle altın plak kazanan, MTV tarafından “Avrupa”nın En İyi Sanatçısı” seçilen ve 2010 yılında 55. Eurovision Şarkı Yarışması”nda Türkiye”ye ikincilik kazandıran maNga, şimdi de akustik ve derin sularda… |
S: Eski şarkıların yeni düzenlemeleri ve yeni besteler nasıl şekillendi?
|
![]() |
S: İlk defa Haluk Kurosman”sız bir albüm yapmak ve bütün sorumluluğu senin alman, sende ne gibi hisler doğurdu? Artıları ve eksileri neler oldu?
S: Fikir ayrılıkları müzikal anlamda en çok hangi konuda çıktı: ton mu, çalım mı, aranje mi?
|
S: Sizi kayıt sürecinde en çok zorlayan parça hangisi oldu ve neden?
|
![]() |
S: İstediğiniz sound”u elde etmek için nasıl bir yol izlediniz? Yağmur: Hedefe ulaşmak için neredeyse bütün sınırları kaldırdık diyebilirim. Müzik bir oyun hamuru gibi ellerimizde şekil buldu ve bütün “olmazları” kafamızdan kaldırdık. Kayıt sürecinde sürekli olarak herkesi, katıksız karakterlerini enstrümanlarıyla ifade etmeleri için teşvik ettim. Bunların yanı sıra en fazla kayıt yaptığımız albüm oldu diyebilirim. Neredeyse her şeyi mikrofonlarla kaydettik. Alan sesleri, konuşmalar, dış sesler…Bu açıdan maNga”nın en çok “kendi” kayıtlı sesler kullandığı, en canlı albümü oldu diyebilirim. |
S: Kayıtlarda stüdyonun hangi ekipmanı kullanıldı?
Akustik bas kayıtlarında da yine hem DI hem mikrofon kullandık. Miks sırasında ise her parçada mikrofon kanalının DI kanalına olan oranı yine o parçanın ihtiyaçlarına göre farklılık gösterdi. Enstrümanların DI kayıtlarında genellikle temiz ve nispeten renk katmayan sound”u yüzünden Focusrite ISA 428 preamp tercih ettik, ama aklıma gelen net bir istisna Ben Bir Palyaçoyum”un bas kaydında oldu. Yağmur”un kafasında bu parça için biraz daha “eski” bir sound vardı, hatta özellikle bas gitarın biraz “patlak” olmasını istiyordu. Bunu sağlamak için bas gitarın DI kaydını, Focusrite yerine Drawmer 1960 lambalı preamp”le yapıp, kayıt sırasında preamp”i özellikle hafif “distort” ettik. Bu da Yağmur”un Ben Bir Palyaçoyum için hayal ettiği hafif “vintage” sound”u yakalamak adına attığımız adımlardan biriydi. Vokal kayıtlarında yine 3 farklı mikrofon kullandık. Bunlar Neumann U87, Sterling Audio st79 ve Yağmur”un Telefunken cu-29 “copperhead”iydi. Sterling Audio”nun Ferman”ın vokallerindeki özellikle tiz frekanslara iyi tepki verdiğini gördük ve birkaç parçada kullandık. Ben Bir Palyaçoyum ve Hayat Bu İşte gibi daha yumuşak bir vokal sound”u elde etmek istediğimiz parçalarda Yağmur”un Telefunken”i devreye girdi. Daha parlak bir sound aradığımız noktalarda da U87 kullandık. Diğer enstrümanlarda ise her zaman çok mikrofonlu kayıt yaptık. Genellikle DPA”lerle A-B veya X-Y tekniğiyle oda mikrofonlaması yapıp, enstrümana göre de yakından bir veya iki mikrofonla bunu destekledik. |
![]() |
S: Kayıtta olmazsa olmaz ekipman, grup için hangileri oldu?
|
![]() |