11 Mart 2011’de Japonya, ülkenin tarihindeki en güçlü depremden etkilendi. Bu, 133 metre yüksekliğe kadar dalgalarla bir tsunamiyi tetikleyen 9 büyüklüğünde bir depremdi. Felaket, Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde üç nükleer erime ve üç hidrojen patlaması meydana getirdi.
Sekiz yıl sonra, Fukushima’da 1 milyon tondan fazla kirli su bulunuyor. Su iki ana kaynaktan geliyor. İlk olarak tsunami, reaktör çekirdeklerinin aşırı ısınmasına ve erimesine neden oldu. Bu yüzden temizlik işçileri onları soğutmak için çekirdeklere su enjekte etti. Kazanın ardından, yer altı suyu da reaktörlerin altına sızdı ve radyoaktif madde ile karıştırıldı.
Japonya nükleer santrali zehir saçıyor
Bu kirli suyu depolamak için, tesisin şu anda 1.000 adet kapalı tankı var. Fakat su hala birikiyor. Yaz mevsiminde tutulan sıvının burada kalmasına yetecek kadar yer var. Ancak bundan sonra yer kalmayacak.
Tsunami’den kısa bir süre sonra Fukushima tesisi çalışanları, reaktör çekirdeklerini soğutmak için kullanılan kirli suyu barındırmak için depolama tankları inşa ettiler. Fakat aynı zamanda radyoaktif yer altı suyu ile de uğraşmak zorunda kaldılar, çünkü indirilen reaktörlerin temellerindeki çatlaklar sıvının aşağıdan içeri sızmasına izin verdi.
Görünen o ki radyoaktif sıvılar konusunda Japonya’yı çok zor günler bekliyor.