High Key tekniği: Bir Zen sanatı

High Key fotoğraflar farklı tarzdaki bir çok fotoğraf arasından gözümüze mutlaka takılıverir . Aydınlık, huzurlu içinde çok şey bulabileceğimiz bir sadelik içerisinde olan bu görüntüler, aslında bir fotoğraf tekniği kadar bir anlatım tarzının ürünüdür…

High key tekniğini kısaca, fotoğraf makinasının içerisine daha fazla ışığın girmesine izin vererek, daha eşit dağılımlı bir ortam yaratıp ışıkla gölge arasındaki farkı azaltmak olarak ifade edebiliriz. İfade tarzı olarak minimalist anlatımla uyumludur. özünde sadeleşmek, önemsiz ayrıntılardan sıyrılarak birincil olanı ön plana çıkarmak ve karmaşadan uzaklaşmak vardır. Fonksiyonel ve abartıdan uzaktır. Vurgulamak istemediğimiz detayları fazla pozlama sonucunda elimine edebilir böylece asıl önemli olanı ortaya çıkarabiliriz. Işık fazla kullanıldığında ögelerin sayısı ve etkisi azalır, parlaklık doğal olarak dikkat çeker ve ışık tonlamaları öne çıkardığımız objeyi vurgular. 

Bu teknik, parlak ama fazla kontrast olmayan açık tonlarla karakterize edilir. Orta tonlar ana tonlardır yani fotoğrafın geneli orta tonlardan oluşur. Bu tonları normalden daha fazla ışıklandırdığımız zaman daha da açıklaşır ve daha koyu tonları çevreler. Siyah sadece anlamı kuvvetlendirmek amacıyla az bir alan kaplar.

Genelde çiçek, doğa ve model fotoğraflarından aşina olduğumuz bu tekniğe rastladığımız başka bir alan da ürün fotoğraflarıdır. İnsan psikolojisi üzerinde önemli bir etkisi olan ışığın kullanılma şekli fotoğrafı anlamlandırır ve High Key çalışmalarında bu fazlaca hissedilir. Aydınlık alanlarda hissedilen renk tonları geçişi fotoğrafa sakinlik ve huzur hissi verir. Göze batan parlak yapısı ile diğer fotoğraflardan ayrılıp bakışları üzerinde toplar ve ürünü vurgular. Ticari çekimlerde karşımıza fazlaca çıkmasındaki en temel sebepler bunlardır.

High key denilince sadece fazla pozlanmış fotoğrafın akıllara gelmesi gibi bir yanlış anlaşılma vardır. Fazla pozlandırdığımız her fotoğraf hem teknik hem de anlatım olarak uygun olmayacak ve aynı duygulanımı vermeyecektir.

Makinanın verdiği tam pozlama değerlerini kullanmayıp bir yada iki stop fazla pozlayarak orta ve açık tonları daha çok elde edecek şekilde ışığı kullanırız. Biçimi ve boyutu ortaya çıkarmak, renkleri bozmamak, ton geçişlerini hissedecek şekilde ışık seviyesini ayarlayabilmek yani doğru ışığı bulabilmek önemlidir. Ne istediğimizi bilmek çalışırken nerede durulacağının dengesini de kuramaya yardım edecektir.

En önemlisi çekim yapacağımız ortam ve objeler de buna uygun olmalıdır. Mümkün olduğunca açık tonlu objeler kullanmak aydınlık ve açık renkli bir ortam elde etmeyi kolaylaştıracaktır.Yani her zaman olduğu gibi çekim öncesi düşünüp hazırlık yapmak daha iyi sonuçlar elde edebilmemizde etkilidir.

çekim için kullanacağımız fotoğraf makinası fazla pozlama ayarlarını ve eğer flaş ekipmanı kullanacaksak gerekli olan tüm ayarları manuel yapabileceğimiz özelliklere sahip olmalıdır. Genel olarak ışığı kolayca kontrol edebildiğimiz stüdyo ortamları tercih edilir gibi görünse de dış ortamda yani doğal ışıkta da bu tekniği uygulayabiliriz. Her iki çekim ortamında da en önemli noktalardan birisi arka plandır. Dikkat dağıtacak karışık objelerin olmadığı sade ve düz açık renkli bir arka plan seçmek en önemli adımlardan biridir. Stüdyo çekimlerinde beyaz renkli sonsuz fon genelde bu özelliğinden dolayı tercih ediliyor.

Eğer çalışmak için kapalı bir alan tercih ediyorsak sürekli ışık kaynakları da kullanabiliriz. Flaşlar bu ışık kaynaklarına oranla daha güçlüdür ve çok yönlü çalışma imkanı verebilirler. Bu aşamada tecrübe edinmenin önemi daha fazla ortaya çıkar çünkü ortamı aydınlatma açısı, ışık değerleri, eğer sabit ışık kullanıyorsak ışığın sıcaklık değerleri farklılaştıkça alacağımız sonuçlar farklılaşacaktır. Tek tarafa koyduğumuz bir ışık kaynağı objenin karşı tarafına doğru sert gölgeler oluşturabilir. Oluşabilecek bu kargaşayı elimine edebilmek ve arka planı doğru aydınlatabilmek için iki yada daha fazla sayıda ışık kaynağı kullanabilir, yerlerini, açılarını ve sayılarını kullandığımız objeler ve arka fonla doğru orantılı değiştirebiliriz. Derin gölgeler ve ışık patlamaları istediğimiz sonucu alamadığımızı bize anlatan önemli bir gösterge olacaktır. Burada asıl önemli nokta deneyerek tecrübe edinmek, anlatmak istediğimizi ifade edene kadar devam etmektir.

 Eğer pozlama yaparken enstantane düşük enstantane hızı kullanıyorsak tripod kullanmak titremeyi önleyeceği için fotoğrafların net olmamasının önüne geçecektir.

Işık ölçümü high key fotoğrafların oluşumunda önemlidir.  Genel alan ölçümü fotoğraf karesindeki bölgeleri ayırarak farklı pozlama ölçümleri yaptığı için ve ışığın çektiğimiz fotoğrafa eşit dağılımı konusunda yardımcı olacak bir seçenektir.

 Her çekim sonrası olduğu gibi düzenlemeleri yapmak için  bir fotoğraf yazılımı kullanabiliriz ama çekilen her fotoğrafın yazılımla high key formatına dönüşmeyeceğini de öngörmek önemlidir.

 Azla çok yapabilmek her zaman düşünce ürünüdür. En yarayışlı olanı bırakıp fazlalıklardan kurtulmak fikri sözel ifadeden yaşam tarzına kadar hayata dair bir çok şeyi daha anlamlı kılabilir. Bilinen bir değişle bin kelimeye bedel fotoğraflara kapı aralayan aslında bakış açımızdır…

 

Exit mobile version