Elektrikli Otomobiller Bütçe Dostu mu?

Birkaç yıl sonra ivme yakalaması beklenen elektrikli otomobilleri şimdiden günlük hayata dahil etmek, bütçede tasarruf esaslı etkin bir adım olabilir…

Elektrikli otomobiller bütçe dostu mu? Daha azı ile verimli kullanım esaslı bir konseptin bütçede tasarruf için ideal seçim olduğuna şüphe yok. Ancak bazı seçimler, daha azla uzun süreli veya sağlıklı bir kullanıma imkan tanımıyor. Örneğin hızlı moda, seri üretime dayalı düşük kalitede ve ucuz giyim anlamına gelirken genellikle kısa süre sonra rengi, dokusu tüm özellikleri bozulduğu için yenisini satın almayı zorunlu kılıyor. Bazı seçimler, görünenin (mütevazı fiyatlı bir t-shirt) aksine isteseniz de tasarrufu olanak dışı (çünkü kısa sürede devre dışı kalıyor ve yenisini almak gerekiyor) bırakıyor özetle…

Konunun diğer boyutu da seçimlerin gezegen için ne anlam taşıdığı ile ilgili. Karbon ayak izi yüksek, doğada çözülmesi zor materyallerle, ham maddelerle üretim kaynakların hızla azalmasına yol açıyor. Bu noktada hem bütçe dostu hem de doğaya dost ürünlere yönelim, oldukça verimli ve iyi bir yaklaşımı temsil ediyor.

Kısa mesafeleri yürümek akla gelen örnekler arasında. İkinci el alışveriş, daha programlı gıda tüketimi gibi birçok yol mevcut ayrıca.

Elektrikli Otomobil Tercih Edin

Birkaç yıl sonra çarpıcı bir ivme yakalaması beklenen elektrikli otomobiller, günlük hayata dahil olacak. Ayrıca kişisel anlamda ve uzun vadede olağanüstü seviyelere çıkan çevreci adımların başında geliyor. Fosil yakıt tüketen benzinli araçlar yerine elektriklilere yönelmek bu kapsamdaki en makul farkındalık ve adımlardan. Diğer taraftan Türkiye’de fiyatlarının çok yüksek olduğu, şarj istasyonu sayısının yetersizliği gibi spekülatif engeller de ağırlıkta…

Konulara kısaca açıklık getirmek gerekirse ülkemizde birkaç bin adet araç şarj istasyonu mevcut. İstanbul’da bu alanda yoğunluk (çeşitli mesafeler arasında konumlandırılmış istasyonlar) son derece iyi, ancak genel itibarıyla şehirlerde Avrupa’daki ortalamaların yaklaşık 4’te 1 oranında daha az elektronik ünite mevcut. Bu engeli kapsam dışı bırakarak tamamen kişisel şarj üniteleri kurulabilir elbette. Arzu ise bu yönde daha güçlü adımlar atılması ve istasyon sayısının artırılması elbette.

Araçların menzilleri yani tek bir şarjla gidebilecekleri mesafe hiç de az değil bu arada. Tek şarjla 400 km’ye kadar menzil katedebilen modeller var.

Son olarak elektrikli otomobil fiyatları diğerlerine göre çok da yüksek değil. Sanılanın aksine mütevazı bütçelerle elektrikli otomobile merhaba diyebiliyorsunuz.

Elektrikli Otomobiller için Ek Öneriler

Alışverişi azaltmak; karmaşık parametreler içeren psikolojik alt nedenlere bağlı olduğu için çoğu kimse için neredeyse imkânsız. Ancak belirli farkındalıklar üzerinden ilerlenirse toplumun büyük kesimi için mümkün. Kredi kartı kullanımının alışverişi tetikleyen temel aktörlerden biri olduğu biliniyor. Çoğu araştırma gösteriyor ki kredi kartı, o anda cebinizden çıkan bir para olmadığı için cezbedici. Üstelik taksitler de var. Kredi kartı dekontları gelene kadar tuhaf bir illüzyon adeta. Kredi kartını devre dışı bırakmak zor ama belirli limitler koymak, ekstreyi ay içerisinde takip etmek durup silkinmeye yardımcı olabilir.

Diğer yandan 5 adet çizmeniz varken neden 6’ncıyı alasınız. 4’üncü mont mu, gerçekten buna mecbur musunuz? Pahalı bir dekoratif objeye sırf çok estetik buldunuz diye bütçenizin çok üzerine ödeme yapmanız şart mı? Akıllı telefonunuzu henüz geçen yıl almıştınız, bu kadar pahalı bir harcama bütçeniz için doğru karar mı?

Sayısız soruyla yarışı ve özgürlüğü bir yana bırakıp daha azıyla memnun ve mutlu hissetmeye açık olmak ne harika. Siz de yapabilirsiniz…

Isı yalıtımı yaptırmak, düşük enerji harcayan LED ampuller kullanmak, cihazları şarjda takılı bırakmamak, düşük enerji harcayan elektronikler tercih etmek, diğer öne çıkan tasarruf adımları arasında.

Son cümleler bolca veryansınlı ve şu kesin ki pek fazla hoşunuza gitmeyecek… Bu türde kararların vadettiği umudun yeterince yüksek olmadığı gerçeğiyle de yüzleşmek gerekiyor. Epistemoloji ve günümüz toplumunun ‘anı yaşamak’ ve ‘tek bir topluluğun önemli oluşu’ gibi argümanlara dayanan yaklaşımları, genel bir sorun olan Dünya’nın geleceğine dair atılacak adımları yetersiz kılıyor. En nihayetinde ise bu noktada kişisel stratejilerin kapısını aralamak sizin elinizde ve okyanusa düşen damla misali de olsa kıymetli.

Exit mobile version