Xiaomi 12 Pro akıllı telefonunu Cem Kıvırcık sizler için deneyimledi. Hikaye 2010 yılında, Çin’in başkenti Beijing’de başlamıştı. Henüz 35 yaşındayken kurmuş olduğu Joyo.com adlı kitap satışı yapan e-ticaret sitesini 2004 yılında 75 milyon dolara Amazon’a satan Lei Jun, o güne kadar üretilen akıllı telefonlardan çok da memnun olmadığını yakınındaki herkese anlatıyordur. Nitekim, altı arkadaşıyla birlikte Nisan 2010’da Xiaomi’yi kurar. “Xiao” Çince’de “Küçük”, “Mi” ise “Pirinç” anlamına gelmektedir. Bir anlamda “Xiaomi” “Küçük Pirinç” demek oluyor. Ancak logodaki “Mi”nin Xiaomi açısından çok daha farklı anlamları barındırdığını da söylemeliyim. Xiaomi’nin kurumsal sitesinde “Mi”nin aynı zamanda “Mobil İnternet” kelimelerinin baş harflerini oluşturduğu yazıyor. Sadece bu da değil, Xiaomi’nin bugüne kadar karşılaştığı güçlükleri yansıtmak adına “Mission Impossible” (İmkansız Görev) anlamına geldiği de söyleniyor.
Xiaomi markasını taşıyan ilk telefon Mi 1, 2011 yılında piyasaya çıktı. Android işletim sistemi üzerindeki MIUI arayüzü kullanıcılar tarafından çok sevildi. Ayrıca Xiaomi, sunduğu telefonun özellikleri göz önünde bulundurulduğunda çok daha ekonomik rakamlarla çıkmıştır tüketicilerin karşısına. Söylentiye göre yalnızca %5 gibi bir kar marjı ile… Uygun fiyat politikası, “Basitliğin Güzelliği” ve her segmenti kapsayan ürün çeşitliliğiyle Xiaomi, 2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 83’lük bir büyümeyle Apple’ı geride bırakarak dünyanın en çok satan ikinci telefon markası oldu.
Gelelim Xiaomi 12 Pro’ya… Yalnızca bütçe dostu modelleriyle değil, aynı zamanda amiral gemisi tipi modellerle de pazarda yer alan Xiaomi, artık bu tür ürünlerini de Türkiye’de satışa sunuyor. Mayıs ayında bir basın toplantısıyla duyurulan Xiaomi 12 serisinin en üst modeli olan 12 Pro’yu sizler için deneyimledim.
Ana Kamerada Sony İmzası, Diğerlerinde Samsung
Xiaomi 12 Pro’nun üç arka kamera sensörü de 50 MP çözünürlük sunuyor. Genelde sektörde ağırlık ana kameraya verilirken, Xiaomi 12 Pro’nun üç kamerada da 50 MP çözünürlük sunması bence son derece devrimsel bir yaklaşım. Ana kamera Sony tarafından üretilen 50MP 1/1.28″, 1.22μm piksel, 24mm-eşdeğer f/1.9-açıklığında lens, Dual Pixel PDAF, OIS özelliklerine sahip IMX707 kamera sensörüyle geliyor ki, bu sayfada gördüğünüz tüm bu fotoğraflar özellikle bu sensör ile çekildi.
Diğer iki kamerada ise 50 MP ve bir Tetracell (Samsung, Quad Bayer için bu ismi kullanıyor) renk filtresine sahip olan Samsung JN1 sensörü yer alıyor. Gözle görülür şekilde daha küçük olan bu sensör 0.64μm piksel (4’e 1 binning’den sonra 1.28μm) ve 1/2.76 ” boyutlarında – yani ana alanın yaklaşık dörtte biri, ancak uygulama için hala oldukça büyük boyutta denilebilir.
Telefoto kamera, ise çok da müthiş diyemeyeceğim 2x yakınlaştırma erişimi sağlayan 48mm eşdeğer bir lense sahip ve diyafram açıklığı f / 1.9. Ne yazık ki, stabilizasyon özelliğine sahip değil. Ultra geniş açı, 115 derecelik bir görüş alanını kapsıyor ve eşdeğer odak uzaklığı 14mm.
Xiaomi 12 Pro ile Yalnızca Ana Kamera ve 50 MP
Xiaomi 12 Pro ile çekim yaparken, tamamen ana kameranın 50 MP çözünürlüğüne odaklandım. Ultra geniş ve telefotoyu çok kullanmadım. Çekim alanım tamamen kontrolüm dışında olan bir akışın yaşandığı sokaklardı. Fotoğrafta kritik an peşinde koştum, bir gece fotoğrafı dışında manzara ve “set up” yani önceden kurgulanmış karelerden uzak durarak, bir sokak fotoğrafçısı titizliği ve mantığıyla hareket ettim.
Öncelikle gece fotoğrafından başlayayım. Aslında bu sayfalarda zaman zaman siz okurlarımızla da paylaştım. Alacakaranlık, yani mavi saat dediğimiz saatler, gece fotoğrafları için çok daha uygundur. Zifiri karanlık olduktan sonra gece fotoğraflarında ISO hassasiyeti artacağından imaj kalitesi uzun pozlamalar haricinde çok da beklendiği gibi olmayacaktır. Ayrıca birçok telefonda yer alan “Gece” modu, bir anlamda uzun pozlama tekniği ile çalışmasına karşın, genelde kontrastı ve doygunluğu düşürür ve fotoğraftaki “highlight” unsurları artırmaya çabalar. Bu durum da imaj kalitesine genellikle çok da olumlu bir şekilde yansımaz. Nitekim sayfamızda yer alan Kuleli Askeri Lisesi’nin yer aldığı fotoğraf, hem mavi saatler dışında, hem de “Gece” modu kullanılmadan çekildi. Ayrıca denizin üzerinde yer alan ve doğal olarak sallanan bir tekne üzerinden… Bir anlamda tüm bu koşullara rağmen fotoğraftaki detaylar, ışıkların suya yansımış görüntüsü ve zifiri karanlık gökyüzünde ISO nedeniyle çok da fazla gürültü oluşmaması, ana kameranın düşük ışık ortamlarında ne kadar başarılı olduğunun önemli bir kanıtı.
Siyah Beyaz Filtre Keyfi
Xiaomi 12 Pro’da 50 MP modunu seçtiğinizde karşınıza birçok filtre seçeneği geliyor. Bunların arasında yer alan B&W Classic, siyah beyaz fotoğrafçılık için çok aranan yüksek kontrastlı ve anlamlı gren dokusuna sahip bir etki yaratıyor. Özellikle pozlama yaparken, özellikle pozlama telafisi yaptığınızda bu etki biraz daha güçleniyor. Nitekim Galata Köprüsü’nün günün değişik saatlerinde sunduğu ışık-gölge ortamında çekilen bu fotoğrafta bu etkiyi rahatlıkla görebilirsiniz. Yüksek kontrast, zengin ve güçlü detaylara sahip gri tonların yer aldığı bu kare, Xiaomi 12 Pro’nun ekstra bir düzenleme olmadan da siyah beyaz fotoğraf keyfi yaşatacağını bize gösteriyor.
Otomatik odaklama (AF) hızı ve kararlılığı, özellikle sokak ortamında kritik an kovalayan fotoğrafçıların en çok ihtiyaç duyduğu özelliklerin en başında gelir. Yüksek enstantane hızlarına rağmen, odaklamadaki kararsızlık zaman zaman öznenin hareketini zamanında yakalayamamanıza, ya da yakaladığınız karelerde çok da istenmeyen, kontrolsüz hareket netsizliklerine neden olur. Xiaomi 12 Pro ile sokakta hemen her ışık koşulunda ve her ortamda kararlı ve etkili bir otomatik odaklama performansı aldım. Özellikle metro fotoğrafında trenin hareket halinde oluşturduğu hareket netsizliği, karenin tam ortasında hareket eden öznenin yerdeki sol ayağı çok netken, gövdesinin ve sağ ayağının devinimiyle oluşan göz okşayıcı hayalet etkisi, bunun dışında karenin solunda tren bekleyenlerin gayet keskin bir netliğe sahip olması, Xiaomi 12 Pro ile yaratıcı sokak kareleri konusunda güven veriyor.
Bir sonraki Çırağan Sarayı’ndan Yıldız Parkı’na geçişin yer aldığı tarihi doku fotoğrafında da, Xiaomi 12 Pro’nun açık hava ve gündüz koşullarında dinamik aralık da gerektiren bu tür karelerin üstesinden de geldiğini görüyoruz. Özne mükemmel simetri içeren bu fotoğrafta karenin en orta noktasında ve en doğru vücut formunda yer alıyor. Bacaklar açık ve kollar yürüyüş pozisyonunda hareket halinde. İşte burada kritik an konusunda Xiaomi 12 Pro’nun otomatik odaklama performansına güvenebileceğimizi görüyoruz.
Sonuç olarak, Xiaomi 12 Pro, mobil fotoğrafçılık konusunda çıtayı yükseltmeye devam ediyor. Sizler bu satırları okurken 4 Temmuz’da Leica iş birliği ile üretilen 1” sensöre sahip Xiaomi 12S Ultra’nın piyasaya çıkmış olması da Xiaomi’nin fotoğraf konusunda efsane olmak konusundaki kararlılığının göstergesi…
Mobil fotoğrafçılığa meydan okumaya hazır mısınız?
Değerli Photoline okurları takdir edeceklerdir, 2019 yılından bu yana mobil fotoğrafçılık ve sosyal medya fotoğrafçılığı gibi konularda çok farklı bir duruşumuz bulunuyor. Fotoğrafçılık konusunda mobil cihazların bir anlamda çok da ciddiye alınmadığı günlerden bu yana, kararlı bir şekilde mobil fotoğrafçılığı destekleyen içerikler üretiyor, elimizdeki telefonların yalnızca aile, arkadaş, manzara, vs. fotoğrafı çekmesinin yanında fotoğraf sanatı adına da önemli eserlerin üretilmesinde ön plana çıkabileceğini anlatıyoruz. Bu ilkemizden yola çıkarak, Xiaomi Türkiye ile birlikte mobil fotoğrafçılık adına çok önemli bir projeye imza atıyoruz ve hepinizi mobil fotoğrafçılığa meydan okumaya bekliyoruz.
Yarışmamıza katılmak için yapmanız gerekenler son derece basit:
– Instagram’da @xiaomi.turkiye ve @photolinemagazine hesaplarını takip ediyorsunuz.
– Fotoğraflarınızı mutlaka Xiaomi marka telefonlarla çekiyorsunuz ve bunu EXIF bilgileriyle kanıtlıyorsunuz.
– Instagram’da şahsi hesaplarınızdan paylaştığınız fotoğraflarda @xiaomi.turkiye @photolinemagazine #PhotolineAtölye #MeydanOku etiketlerini kullanıyorsunuz.
Daha sonra Xiaomi Türkiye, Photoline ve İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) ekiplerinden oluşan bir jüri tarafından yapılan bir değerlendirmeyle birinci olan yarışmacı Redmi Note 11 4+128GB, ikinci Xiaomi Buds3 ve üçüncü ise Redmi Buds 3 Pro kulaklık kazanıyor.
Ayrıca finale kalan fotoğraflar basılarak İFSAK sergi salonunda sanatseverlerle buluşuyor.
Cem Kıvırcık
Instagram/Facebook/Twitter: @cemkivircik
Yorum Yap