Bilkom Cumhuriyet Yıllarına Ait Fotoğrafları Geleceğe Taşıyor

Bilkom Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait görülmemiş fotoğrafları geleceğe taşıyor. Gelin o fotoğraflara birlikte göz atalım.

Bilkom, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında önemli bir projeye imza atarak, Cumhuriyet’in erken döneminin önemli belge fotoğrafçılarından Ahmet İzzet Bengüboz’un tarihi fotoğraflarını koruma ve gelecek nesillere aktarma amacını taşıyan ‘Yüz Yıllık Miras: Bengüboz Projesi’ni hayata geçiriyor.

Bu projede, 1923-1939 yılları arasında Cumhuriyet döneminin sosyal ve kültürel dönüşümünü belgeleyen usta fotoğraf sanatçısı Ahmet İzzet Bengüboz’un orijinal cam negatifleri koruma altına alınıyor. Proje kapsamında, Cumhuriyet’in ilk 10 yılına ait bayram kutlamaları ve sosyal dönüşümü yansıtan fotoğraf arşivi, dijital ve yenilikçi uygulamalarla geleceğe taşınacak.

Bilkom, Türkiye’nin önde gelen teknoloji dağıtım şirketlerinden biri olarak, Ahmet İzzet Bengüboz’un görsel mirasını korumak için bu kapsamlı projeyi hayata geçiriyor. Bengüboz, hayatının önemli bir bölümünü 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde geçirmiş, İngilizlerden fotoğrafçılık eğitimi almış ve savaş sonrasında Cumhuriyet’in ilk yıllarının coşkusunu fotoğraflarla belgelemiştir.

Proje, Mudurnu Kaymakamlığı, Mudurnu Belediyesi ve Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) iş birliğiyle gerçekleştirilmektedir. Akademisyenler ve profesyonel fotoğrafçıların destekleriyle hayata geçirilen projede, Bengüboz’un 1.003 cam negatif içeren arşivi koruma altına alınacak ve bu arşivden seçilen 450 fotoğraf, fiziki ve dijital sergi uygulamalarıyla günümüze taşınacaktır.

Dr. Ayşe Ege Yıldırım’ın küratörlüğünü üstlendiği projede sergilenen fotoğraflar, yapay zeka ve yenilikçi metotlar kullanılarak dijital restorasyon ve renklendirme işlemine tabi tutulmuş ve NFT altyapısıyla da tescillenerek dijital dünyada güvence altına alınmıştır. Bu proje, Türkiye’nin tarihine ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlayacak bir girişim olarak öne çıkmaktadır.

Bilkom Genel Müdürü: Kültürel Mirası Gelecek Nesillere Taşıyoruz

Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya, ‘Yüz Yıllık Miras: Bengüboz Projesi’ ile ilgili yaptığı değerlendirmede; “Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılına tanıklık ettiğimiz bu özel dönemde, ülkemizin en önemli değerlerinden biri olan Ahmet İzzet Bengüboz’un kıymetli mirasının korunması ve geleceğe taşınması amacıyla başlattığımız projede, bu özel görevi üstlenmekten dolayı büyük bir kıvanç ve memnuniyet duyuyoruz. Türkiye’nin Dijital Yaşam Koçu olarak, ülkemizin değerlerine teknolojinin yenilikçi imkanlarıyla yeniden hayat verebilmek, tarihi ve kültürel mirası gelecek nesiller ile buluşturabilmek bizleri gururlandıran bir diğer önemli nokta. Bu vesileyle Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılını kutluyor ve Ahmet İzzet Bengüboz’un özel mirasını korumak için katkıda bulunan herkese, içtenlikle teşekkür ediyoruz” dedi.

Projenin bilimsel danışmanlığını üstlenen Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu ise yaptığı açıklamada, “Bengüboz ailesi, sahip oldukları bu önemli koleksiyonu özverili bir davranışla topluma bağışlayarak, sadece Mudurnu’nun kültürel tarihine değil Türkiye tarihine de katkıda bulunmuş, bu tür koleksiyonların bilimsel çalışmalar ve yeni araştırmalara kaynaklık eden niteliğinin anlaşılması için de örnek bir tutum göstermiştir. Erken Cumhuriyet Dönemi’nin yansımalarının bir Anadolu kasabasında belirli bir dönemde kesintisiz olarak izlenebilmesine olanak tanıyan ve tarihi bir belge niteliği taşıyan bu önemli koleksiyonun, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında yeni teknolojiler kullanılarak gelecek nesillere aktarılmasına ve korunmasına, proje paydaşlarıyla birlikte katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Bilkom, ‘Yüz Yıllık Miras’ projesi ile Ahmet İzzet Bengüboz’un görsel mirasının, dijitalin de gücüyle daha geniş ve farklı kitlelere ulaşmasını amaçlıyor. www.yuzyillikmiras.comadresinde oluşturulan sanal müzede eserler sergilenirken, aynı zamanda Bengüboz’un ilham verici hayat hikayesi de paylaşılıyor.

Bilkom bu projeyle, Bengüboz’un sıra dışı öyküsünü ve Cumhuriyet’in ilk günlerine ilişkin belgeleri genç nesillere aktarmayı amaçlıyor. Şirket, Ekim ve Kasım ayı boyunca; İstanbul, Ankara, İzmir ve Bolu gibi şehirlerde gezici sergi uygulamalarıyla bu hikayeyi farklı şehirlere taşıyacak. Proje kapsamında ayrıca, profesyonel ve amatör fotoğrafçıları bir araya getirecek bir dizi etkinlik düzenlenecek ve Türkiye’nin fotoğraf tutkunları, Bengüboz’un mirasından ilham almaya ve onun ruhunu yansıtan sanat eserleri ile tanışmaya davet edilecek.

Türkiye’nin Kurtuluş Mücadelesinin İlham Kaynağı; Asker ve Fotoğrafçı: Ahmet İzzet Bengüboz

1969 yılında hayata gözlerini yuman Ahmet İzzet Bengüboz, doğup büyüdüğü Mudurnu’da geçen öğrencilik yıllarında, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yedek subay olarak orduya katıldı. Bengüboz, farklı cephelerde devam eden askerlik görevi esnasında Sina Cephesinde esir düştükten sonra, İskenderiye’deki bir esir kampında, üç yıla yakın bir süre zarfında hem İngilizceyi hem de fotoğrafçılığı öğrendi. Savaşın bitmesiyle Mudurnu’ya dönen Bengüboz, burada Nüfus Müdürlüğü’nde görev yaparken, bahsi geçen tarihi fotoğraflarla, Mudurnu’nun Cumhuriyet dönemini de tarihe not düştü.

Bilkom Tarafından Korunacak Olan Fotoğraflarla İlgili Açıklamalar

CUMHURİYET 10. YIL KUTLAMA

Mudurnu ana caddesinde Cumhuriyet’in 10. yıl kutlaması vesilesiyle hazırlanmış süslü tak. Takın üst kısmı, iki sıradan oluşan yazılı tabelalardan, alt kısmı ise dikey çizgili dört adet sütundan oluşuyor. Tabelalardaki yazılar: üst sırada ortada “İnkılabı Seven Yayar”, üst solda “Türküm Ne Mutlu Bana”, üst sağda “Türk İnkılabı Eşsizdir”, alt sırada ise dört parça halinde yazılmış “Selim Sırrı ve Şürekası Kereste Fabrikası”. Takın en üstünde Atatürk portresi içeren bir pankart, iki yanda Türk bayrakları ve iki uçta ay-yıldızlı dairesel plakalar yer alıyor.

MUDURNU ESİR KAMPI

Ahmet İzzet Bengüboz (ayakta duranlardan sağdan yedinci sırada) İskenderiye – Seydibeşir Esir Kampı’nda, yaklaşık 60 kişilik bir Türk askeri grubuyla. Arka fondaki ahşap bir kulübenin cephesinde Osmanlıca “esaret” yazısı yer alıyor Fotoğraf üzerinde, Osmanlıca “İskenderiye: Seydibeşir Üsera Zabitan Karargahı 366” yazısı yer alıyor.

KARA FATMA SEHER ERDEN

Üsteğmen Kara Fatma (Seher Erden), Jandarma Karakol Komutanı Neşet Bey, Kırgözlar ailesinden Ahmet Bey ve Hanımı. Fotoğrafın üzerinde Osmanlıca ‘6.11.340 [06.11.1924]’ yazısı yer alıyor.

Exit mobile version