NASA’nın Perseverance keşif aracı, Kızıl Gezegen’de antik yaşam belirtileri içerebilecek bir kaya parçası keşfetti.
New York Times’ın haberine göre, NASA araştırmacıları henüz kesin bir biyolojik imza bulduklarını açıklamaya hazır değil. Ancak bu ay toplanan antik kaya parçası, bilim insanlarını heyecanlandıran önemli ipuçları barındırıyor.
“Cheyava Şelalesi” olarak adlandırılan 90 cm x 60 cm boyutlarındaki kaya parçası, New York Times’ın deyimiyle “Fosilleşmiş Mikroskobik Marslıları İçerme Olasılığı En Yüksek” örnek olarak nitelendiriliyor.
Perseverance görevinin proje bilimcisi ve CalTech’te jeokimya profesörü olan Kenneth Farley, Cheyava Şelalesi buluntusunun şimdiye kadar toplanan “en ikna edici” örnek olduğunu belirtti.
Keşif aracı, 21 Temmuz’da Mars’ın devasa Jezero kraterinin kenarında damarlarla kaplı bir kaya parçası topladı. Sensörler, yaşamın yapı taşlarını içerebilecek organik bileşikler tespit etti. Ayrıca, akarsu tarafından bırakılmış olabilecek kalsiyum sülfat da bulundu.
Farley’nin açıklamasına göre, bu tortular ve diğer minerallerle gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar, kayanın üzerinde beyaz lekeler ve etrafında demir fosfat halkaları olan bir tür leopar desenli görünüm oluşturmuş.
NASA bilim insanları bu lekelerin tam olarak nasıl veya neden oluştuğunu bilmese de, bunlar bulmacayı çözmede önemli bir parça olabilir. Perseverance bilim ekibinden, Avustralya Queensland Üniversitesi’nden David Flanney, bu lekelerin “büyük bir sürpriz” olduğunu söyledi.
Flanney, “Dünya’da, kayalardaki bu tür özellikler genellikle yeraltında yaşayan mikropların fosilleşmiş kayıtlarıyla ilişkilendirilir” diye ekledi.
Bu bulgu, Mars’ta yaşam olasılığı konusunda büyük önem taşıyor. Ancak Washington Post’un haberine göre, daha önce de ilginç görünen ancak biyolojik olmayan Mars kaya örnekleri NASA bilim insanlarını yanıltmıştı.
Perseverance’ın yardımcı proje bilimcisi Katie Stack Morgan, Washington Post’a verdiği demeçte, “Şu anda Mars’ta yaşam keşfettiğimizi söyleyemeyiz. Ancak biyolojik bir kökene sahip olabilecek ve daha fazla inceleme ve veri gerektiren potansiyel bir biyoimzaya sahip olduğumuzu söylüyoruz” dedi.
Yorum Yap