2024 yılı için özet çoğu kimse için iki kelimeden ibaret: Yapay zeka. Ancak bu argüman birkaç adım geri çekilip sahneye derinlemesine bakış attığınızda yetersiz kalıyor. Zira sayısız katman ve kategoride teknoloji, akıl almaz ölçekte gelişmelere sahne oldu geçtiğimiz sene.
Araştırma-geliştirme stratejileri sıra dışı bütçelerle şekillenirken sadece teknoloji şirketleri ve inovatif startup’ların değil, ülkelerin birbirleri ile rekabetine sahne oldu 2024. Almanya geriye mi gidiyor, Çin’i kim durduracak, ABD yavaşladı mı gibi sorular, teknoloji çevrelerince sıklıkla konuşuldu.
En nihayetinde ise geleceğin peşindeki şirketlerin, kurumların ve ülkelerin teknolojiyi ve gelişimi daha da öteye taşıdığı bir senenin sayfalarını kapatıp yüzümüzü 2025’e çevirdik.
Hatırlar mısınız?
2025, bundan 30-40 sene önce insanoğlunun parlak giysiler içinde, her yeri saran gökdelenlerin arasında ‘uçan arabalarla’ seyahat ettiği fütürizm dolu yaklaşımla tasvir edildi bolca.
Tüm sorunları geride bırakıp harikulade bir refah ekseninde yaşamını sürdüren 2025’teki insan; artık hasta olmuyordu, pek çalışmıyordu, sofistikeydi, bilimden teknolojiye her alanda tüm eşikleri yıkıp gelişim kaydetmişti öngörülerde.
Şimdi düşününce bir miktar gülümseten bu çok sonrasına dair fütürizm dolu (ve biraz da ütopik) yaklaşım, şüphesiz romanlarda, filmlerde, şarkılarda kaldı…
Gerçekte ise arka planda (yani yapay zeka dahil görülenin çok ötesindeki) sayısız konu ile birlikte yaşamı çevreleyen teknolojinin (mobil cihazlar, ödemeler, sosyal medya gibi) ayrı faktörlerde buluştuğu, bu bağlamdaki yatırımların milyar dolarlık şirketleri öne çıkardığı kesin gerçeklikle karşı karşıyayız.
İnovasyon, gelişimi usulca tetiklerken teknolojide segmentlerin tamamındaki ilerleme aralıksız devam ediyor. E-ticaretten (savaş odaklı dahil) otonom araçlara, robotlardan oyuna, otomobilden giyilebilir teknolojilere, blockchain’den yapay zekaya sayılamayacak kadar fazla kategorinin hepsinde yükselişini sürdürüyor.
İnsan var olduğu müddetçe devam edecek ‘daha iyiye ulaşma’ ve ‘aralıksız gelişim’ arzusunun kanatlarında yükseliyor teknoloji.
Peki sırada neler var? 2025’te hangi gelişmeler sahnenin en ön sıralarında yer alacak? Yapay zekâ nereye varacak? İşte Newtech editörleri, tüm bu soruların yanıtlarını araştırdı ve siz değerli okurları için 2025’e damga vuracak teknolojik trendleri sıraladı. Hazırsanız başlıyoruz; ‘yakın’ geleceğe davetlisiniz, keyfini çıkarın!
Yapay zeka odaklı 5G, daha fazla iş birliği ve yeşil antenler
Yapay zekayı sadece ChatGPT’den ya da fotoğrafları videoya dönüştürmekten ibaret sanıyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. Birçok alanda farklı gelişimlere sahne olan yapay zekayı 2025’te 5G ile birlikte daha sık duyacağız. Zira yapay zeka özelliğine sahip 5G ağları yaygınlaşacak ve geleneksel 5G’yi geride bırakacak. Yapay zekalı 5G, gelişmekte olan pazarlarda otomatik, enerji açısından verimliliği yüksek çözümlere kaynaklık edecek.
Bitmedi, 5G’nin ötesinde Telekom markaları ile yapay zeka şirketleri arasında bolca yeni iş birliği göreceğiz 2025’te. Bu da 5G pazarını yeniden şekillendirecek ve ilk yıllarda yavaş büyüme kaydetmesi beklense de tahminlere göre 2028’de 13 milyar dolarlık bir API ekosistemi oluşacak.
Bu arada telekomünikasyondaki önemli bir inovasyon alanını oluşturan çevre dostu ‘yeşil antenler’, 2025’te pazarda daha fazla hissedilecek. Sevkiyatların yüzde 27’sine hakim olması beklenen yeşil antenler, sektörde enerji verimliliğini artırmanın ötesinde sürdürülebilir 5G’nin geniş kesimlere ulaşmasını destekleyecek.
Yapay zekalı bilgisayarlar pazara hakim olacak
Yapay zeka özellikli bilgisayarları ilk olarak 2023’te yüksek sesle duymaya başladık. Bu kapsamda çıkan ilk laptoplar ilgi görse de oldukça pahalıydı. 2024’te ilginç bir geçiş süreci yaşandı ve bu sene her şey çok daha farklı olacak.
2025’te yapay zeka özellikli bilgisayarlar, nöral işleme entegrasyonunun etkisiyle global sevkiyatların yüzde 60’ını oluşturacak. Dolayısıyla üretkenlik ve verimlilik artıracak. Nereden nereye değil mi?
Akıllı yüzüklerin yükselişi
Akıllı yüzükler esasen birkaç yıldır var, ancak pek ilgi görmedikleri de bir gerçek. Bu durumun 2025 yılında değişmesi bekleniyor ve akıllı yüzüklerin giyilebilir cihaz satışlarında yüzde 6’lık pay elde edeceği kaydediliyor.
Sadece sağlık ve fitness özellikleri ile anılsa da kurumsal kullanım alanları ile akıllı yüzüklerin şekil değiştireceği, benimseneceği bir yıl bizi bekliyor.
Yapay zeka yatırımlarında değişim
Şirketler, daha düşük maliyetler ve daha net yatırım getirisi nedeni ile geleneksel yapay zekaya değil, üretken yapay zekaya (Gen AI) öncelik verecek ve Gen AI tamamlayıcı bir çözüm olarak kullanılacak.
Gen AI değişken, konuya yeterince hakim değilseniz ChatGPT, özetle bir Gen AI aracı.
Mobil rekabette yeni perde
Akıllı telefon rekabeti hiç olmadığı kadar arttı. Apple’ın yıllarca başını çektiği gelirler, son yıllarda hiç olmadığı ölçekte dağılım sergiledi. Çinli üreticilerin pazardaki artan etkisine sektörün bir diğer yıldızı Samsung’un silkelenmesi eklenince işler daha da karıştı.
Tüketiciler açısından tarihte belki de hiç olmadığı kadar verimli bir döneme girildi, zira artan rekabet ile birlikte cihazlar fiyat/performansa daha yoğun şekilde odaklandı.
Sonuç itibarıyla kategoriler arasında ciddi uçurumlar bulunsa da akıllı telefonlar, çok düşük maliyetlerde bile son derece yetenekli artık. 2025’te bu durumun daha da gelişmesi sürpriz olmayacak.
Yapay zeka destekli daha fazla akıllı telefon göreceğimiz gibi, ekranları, kameraları ve pil dayanıklılıkları daha da gelişecek. Fiyatlar ise bu yılın yanıtı en çok merak edilen soruları, uzun yılllardır kesintisiz devam eden enflasyon baskısı ve döviz kurlarının durumunun 2025’teki seyri, şüphesiz Türk tüketicisinin mobil cihazlara ödeyeceği rakamların ne seviyede memnun edici düzeyde olacağını şekillendirecek.
Elektrikli otomobil pazarında kesin lider: Çin
Elektrikli otomobillere dair pazar, her ne kadar dünyanın birçok ülkesinde tartışma konusu olmaya devam etse de büyüyor. Örneğin 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 30’un üzerinde daha fazla sayıda elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
Çarpıcı detay ise bu araçların büyük kısmının Çin menşeili üreticilerden çıkması. Tesla, her ne kadar rekabette önemini sürdürse de Çinli üreticiler, adeta engelleri bir bir aşarak zirveye koşuyor.
2024’teki ivmenin 2025’te tavan yapması ve elektrikli araçlarda Çin’in bir numaralı üretici konumuna ulaşması sürpriz olmayacak.
Çinli üreticiler 2025’te, sağlam ve üretimi teşvik eden politikaların yanı sıra maliyet avantajları ile satışlarını artıracak. Bu noktada ilgi çekici bir ayrıntı olarak 2025’te Çin’deki elektrikli otomobil sayısının, içten yanmalı motora sahip otomobilleri geride bırakacağını belirtelim.
Otomobil değişken biraz da Almanya’ya göz atalım mı? 2024 yılının özellikle son aylarında bolca artan Volkswagen’in (VW) gerilemekte, hatta ‘ölmekte olduğu’ spekülasyonlarının arkasında Almanya’daki mevcut gidişat var. Ülkede hükümet, elektrikli otomobilleri yoğun şekilde teşvik ederken tüketiciler ısrarla bu alana son derece çekimser bir yaklaşım sergiliyor.
Sonuç olarak VW gibi öncü üreticiler, elektrikli otomobil yatırımlarından bekledikleri geri dönüşleri elde edemiyor. En nihayetinde VW, bu bağlamda en çok yatırım yapan şirketlerden ve üzerindeki baskı da gittikçe artıyor.
Yine de telaşa gerek yok, endüstri için iyimser bir gelecek bekliyoruz.
QR kod ve temassız ödemelerde çarpıcı büyüme
QR kod ile ödeme çözümlerinin 2025’te ciddi ölçekte artması ile birlikte çeşitli sektörlerdeki KOBİ’ler ve büyük işletmeler için maliyetleri azalacak. QR ile ödeme yönteminin ana akım halini alacağı bir gelecek sürpriz olmayacak.
Diğer yandan kredi kartı, banka kartı gibi finansal ürünlerle yapılan alışverişlerde temassız ödeme yönteminin kullanımı neredeyse yüzde 70’lere vardı. Trend eksilmeyecek ve temassız ödeme kolaylığının daha fazla tercih edildiği bir yıl olacak 2025.
Temassız demişken bir ödeme ağı ve teknoloji şirketi olan Mastercard, kredi kartı, banka kartı gibi ‘fiziksel’ ürünler için son 5-6 yıla girildiğini öngörüyor.
Şirketin yakın zamanda kamuoyuyla paylaştığı öngörüye göre 2030’da tüm fiziksel kartlar rafa kalkacak ve ister online, ister mağazada olsun tüm ödemeler dijital yöntemlerle gerçekleştirilecek.
Bulut hizmetlerinin benimsenmesi artacak
Bulut demişken örneğin Gmail’deki tüm e-postalarınız bulutta (cloud) saklanıyor. Halihazırda birçok farklı şekilde yararlandığımız bu çözüm, genel itibarıyla kurumları hiç olmadığı kadar cezbediyor.
Buna göre 2025’te maliyetlerini düşürmeye dönük baskıları daha yoğun şekilde hissedecek olan işletmeler, gelişmiş güvenlik ve birlikte çalışabilirlik teklifleri ile beraber kritik verileri için genel bulut kullanımına daha fazla yönelecek.
Üretimde yapay zeka simülasyonlarında kritik eşik
Fabrikalar, yapay zeka ile bir süredir sıra dışı yeniliklere sahne oluyor. Kimi ülkelerde iş kayıplarına da neden olan dönüşüm, adeta engel tanımıyor. 2025 için öne çıkacak endüstrideki yapay zeka trendlerinden biri ise simülasyonlar.
Bu bağlamda gelişmiş yapay zeka destekli simülasyonların üretim yazılımlarını geliştirerek tasarım, problem analizi gibi konularda verimliliği artırdığını göreceğiz.
Mobil ID kullanımı yaygınlaşacak
Ülkemizde eski ehliyetlerin yenilenmesi gibi bir konu uzun yıllardır gündemde. Her yıl bir tarih veriliyor ve ehliyet sahiplerinden yenileme işlemlerini zamanında yapmaları bekleniyor. Bu sene için yine bir tarih verilmesine karşın halen milyonlarca kullanıcı eski ehliyet belgeleri ile trafikte seyir halinde.
Nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyiz ama Türkiye’nin bu alanda bir miktar yavaş ilerlediğini belirtmek gerekiyor. Çünkü 2025 için öne çıkacak trendlerden biri mobil kimlikler. Mobil kimlik belgelerinin bu sene global ölçekte daha da yaygınlaşacağı kaydediliyor.
Akıllı evlerde değişim başlayacak
Akıllı evler uzun yıllardır gündemde. Ancak benimsenme oranları yani global düzeyde kullanıldıkları evlerin, klasik yani akıllı ev teknolojilerine sahip olmayan evlere oranı çok yavaş gelişiyor.
Her ne kadar yeni konut inşası ve projelerde bolca yer alsa da genel şablonda akıllı evlerin yeterince ilgi görmediğine tanıklık ediliyor. 2025’te bu durumun değişmeye başlayacağı ve akıllı ev cihazlarındaki yerleşik çoklu protokol çözümlerinin hub’ları ortadan kaldırarak benimseme ve entegrasyonu kolaylaştıracağı belirtiliyor.
Endüstriyel robot rekabeti artacak
Endüstriyel robotlar, üretimde hız başta olmak üzere kritik unsurlarda gelişim ve maliyet artışını beraberinde getiriyor. Bununla birlikte bu alandaki üreticilerin rekabeti uzun yıllardır amansız şekilde devam ediyor.
Sonuç olarak 2025, Çin menşeili endüstriyel robotların küresel oyunculara meydan okuduğu, batılı üreticilerin ise inovasyon güçleri sayesinde rekabette kaldıkları sofistike bir yıl olacak.
Tıpkı otomobilde olduğu gibi endüstriyel robot alanında da Çinli markaların daha fazla tercih edildiğini görebiliriz. Bunun arka planında tahmin edileceği gibi fiyatlarının daha düşük olması var, öte yandan Japon, Avrupalı ve ABD’li üreticilerin özellikle verimlilik boyutları ile öne çıktığı yadsınamaz bir gerçek.
Uzmanlara göre Çinli robotlarda kullanım süreleri, rekabet halinde oldukları daha yüksek fiyatlı Avrupalı robotlara göre daha düşük ve sorunlu olabiliyor. Bu bağlamda Çinli üreticilerin kaydedeceği ilerlemenin pazarın seyrini değiştirme potansiyeli bulunuyor.
Veri merkezleri için verimlilik zamanı
Veri merkezleri için son yıllarda başat faktörler kuşkusuz, sektördeki artan maliyetler ve farklı zorluklar. 2025 tahminleri veri merkezlerinin büyüme yerine verimliliğe yöneleceğine işaret ediyor.
Tedarik zinciri darboğazları ve yüksek enerji maliyetleri, 2025’te veri merkezi sektörünün büyümesini düşürerek, genişleme yerine verimliliği öncelikli hale getirecek.
Yorum Yap